• flowers • Kim Jisoo

• Tulip •

Sevgili Lale,

Bugün yine gittim oraya. Aslında bugün gitmeyecektim çünkü hiç müsait değildim. Ama o geldiğinde beni orada bulamazsa ve bir daha gelmezse diye gittim.

Gittiğimde onu iskelede otururken bulmuştum. Bugün farklı bir şey yaparak yanına ses çıkarmadan gittim. Arkasından yaklaştım ve ellerimi gözlerinin üstüne kapattım. Ellerini ellerimin üstüne koydu ve ellerimi gözlerinden çekip bana baktı gülümseyerek. Bende yanına oturdum.

Yüzünde sürekli bir gülümseme vardı. Onu böyle mutlu görmek beni de mutlu ediyordu. Birlikte gülümseyerek denizi izlemeye başladık.

Ayaklarımı sallarken koluma dokundu ve parmağıyla bir yeri işaret etti. Oraya baktığımda bir tekne olduğunu gördüm. Tekne fazla büyük değildi ve biraz uzaktaydı. Sonra başka bir yeri daha işaret ettiğinde oraya da baktım. Daha büyük bir tekneydi. Hatta şu zenginlerin kullandığı yatlara benziyordu.

Anlamaz gözlerle ona çevirdim bu defa bakışlarımı. Sonra konuşmadan yaptığımız aktiviteyi ilk defa bozdu ve konuştu.

"Sence hangisi daha mutlu?"

Söylediği şeyler bunlardı ama benim kalbimi eritmeye yetmişti. Sesi huzur doluydu sanki.

Ona baktım ve cevapladım. "Bunu bilemeyiz ki?"

"Neden?" diye sordu sonra.

"Belki de sen benim küçük teknedeki daha mutlu diyeceğimi sandın. Ama bunu bilemezsin. Belki de o küçük teknedeki adamın büyük dertleri var ve o büyük teknedeki o adamın küçük dertleri var?"

Böyle söyleyince bir an dıraksadı. Sonra da gülümsedi. Gülümsemek ona çok yakışıyordu ve ben bunu söylemekten asla bıkmayacağım.

Ayağa kalktı. Bu defa ben konuştum önce. "Teşekkür ederim." dedim. Yüzünde hafif burukluk barındıran bir tebessümle bakıyordu bana. Sonra yanımdan ayrıldı.

Hep ilk önce o gidiyordu. Bense kalıp biraz daha izliyordum denizi. Ama dedim ya bugün müsait değildim ve bende onun ardından hemen kalktım ve gittim.

Senden bir şey isteyeceğim sevgili lalem,

Bir gün 'gülmek ona çok yakışıyor' demekten bıkarsam mutlu olmama izin verme, olur mu?

- 13 Eylül, hava bugün biraz ılıktı -