• Poppy •

36 8 13
                                    

Sevgili Gelincik,

Laura hapse atılalı bir ay kadar oluyor. Bugün yılbaşı ama ben yine oraya gittim. Kızlar biraz mızmızlansa da gittim üstelik sabah vaktinde. Çünkü Mingyu'yla öyle kararlaştırmıştık.

Birbirimiz hakkında daha çok şey biliyoruz artık. Laura gittiğinden beri o ve ailesi daha mutlu. Benimse hala içimde bir burukluk var. Kolay değil çünkü yıllardır arkadaşın bildiğin birini silip atmak. Gözüme mutlu anılarımız geliyor. Hepsi sahteydi diye düşünüp üzülüyorum sürekli. Ama hayatımdan biri çıktıysa biri de girdi.

Sabah iskeleye geldiğimde eskimiş tahtaların üstü gelincik yapraklarıyla douyudu. Her yer kırmızıydı. İskele boyunca yürüdüm. Hem şaşırmıştım hem de mutluydum. Hatta duygulanmıştım bile.

Mingyu arkası dönük bir şekilde beni bekliyordu. Yanına yaklaştım ve omzuna dokundum. Anında bana döndü ve gülümsedi.

Bir süre sarıldık. Sonra getirmiş olduğu radyodan bir müzik açtı ve elini bana uzattı. Elini tuttum ve dans etmeye başladık. Kafamı göğsüne yaslamıştım ve gözlerim de kapalıydı.

"Ben sorunumu çözdüm ama sen anlatmadın?" dediğinde kafamı kaldırdım. Haklıydı. Daha fazla inat etmedim. Onun sorununu halletmiştik. Aslında benim halledilmesi gereken bir sorunum yoktu. Ama üzüldüğüm şeyler vardı.

"Ben üvey çocuğum. Bunu öğrendiğimde ailemle kavga ettim. Aslında kavga etmemi gerektirecek bir sebep de yoktu. Çünkü bana yıllarca çok iyi bakmışlardı. Ama içimde hem sır saklamış olmalarının hem de gerçek ailem olmadıklarını öğrenmemin kırgınlığı vardı. Sinirle evden çıktım ve ne zaman dertli olursam geldiğim yere geldim. Şu an ailemle pek konuşmuyoruz."

"Şansa bak ki bende o gün oradaydım. Peki neden ailenle konuşmuyorsun ki?"

"Belli bir sebebi yok aslında."

"Seni kabul etmeyeceklerinden mi korkuyorsun?" başımı olumsuzca salladım. Neden konuşmadığımı bende bilmiyordum. Üstelik onları özlemiştim. Gerçek ailem olmamalarına rağmen onları çok seviyordum ve bırakmayacaktım.

"İlk adımı sen atmalısın. Onlar zaten seni bekliyorlardır." Ona baktım usulca. O sırada alnımdan öptü. Biraz daha dans ettik ve oturduk. Kafam omzundaydı.

Deniz gündüz vakti daha güzel oluyordu. Aslında akşam yine bir araya gelecektik. Onun yakın arkadaşları ve benim yakın arkadaşlarımın davetli olduğu ufak bir partide. Ama biz bugünü de özel kılmak istemiştik.

Ellerimi tutmasıyla ona döndüm.

"Bana hayatımın en güzel zamanlarını yaşattığın için teşekkür ederim, sevgilim. Seni seviyorum." sonra yaklaştı ve yanağımdan öptü. Yaşıyor muyum, nefes alıyor muyum bihaberdim o an.

"Bende seni seviyorum, sevgilim." dedim ve bu defa ben öptüm onu.

Birbirimizi sevdiğimiz bariz ortadaydı ama bugüne kadar sesli bir şekilde dile getirmemiştik. Bu his çok farklıydı.

Partiden sonra eve geldim. Saat çoktan gece yarısını geçmişti

En güzel anıma şahit olan sevgili gelinciğim,

Heyecandan ölecek miyim?

- 1 Ocak, hava soğuk ama harika -

• flowers • Kim JisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin