30🐝/Final

118 9 53
                                    

Çok üzgün ve çok heyecanlı olduğumu belirterek hiç uzatmadan başlıyorum.

İyi okumalar.

-

Zaman durmuştu... Yoksa kalbim mi?

İnanmaz gözlerle ona baktım. Çok büyük ihtimalle her şey ayarlanmıştı. Dönmedolap ve evlenme teklifi...

"Eh şey, evet?"

Bi' an durdu. Şaşkınlıkla bana baktı. Sanki olayları yadırgamaya çalışıyordu. "EVLENİYORUZ ULAN!" Diye bağırdı.

Ona sarıldım. Sımsıkı. Kemiklerini kırarcasına...

"Seni çok seviyorum."

"Seni seviyorum," dedi fısıldayarak. "Belli ki sen çok sevmiyorsun diyerek arkamı döndüm."

"Yapma Ada'm." Ellerimi tuttu, ve kaç saniye olduğunu sayamadığım şeyi yaptı.

Beni öptü.

Beni, dudaklarımdan, öptü. Hiç bitmesin istiyordum...

En sonunda ayrıldık. Ağlamıştı...

"Salak. Niye ağladın?"

"Off, ağlamadım." Derken gözlerini. siliyordu. Çok içten gülümsedim...

-

Aşağıya indiğimizde alkış tufanına tutulmuştuk. Okyanus sırıtıp, elimi tutuyordu.

Arabaya bindiğimizde Duman'ın bir şarkısı çalıyordu, Hayatı yaşa.

Bağıra bağıra söylemeye başladık.

"Hadi keyfine baaak!"

"İnan bana aldanmaaa!"

"Öbür dünyayaa!"

"Hayatı yaşa."

Ayşe Eda'lara gidiyorduk. Yeni evlenmişlerdi.
Geldiğimizde durdum. Hazır değildim, çünkü en yakın arkadaşımın kendi evi olmasını hala yadırgayamamıştım.

Arabadan inip binaya girdik. Merdivenleri çıktıktan sonra kapıyı çaldım.

"Kim o?"

"Ben, A-ada," dedikten sonra kapı açıldı.

"Ada... Özledim," diyerek bana sarıldı.

-

"Düğün şarkıları mı? Lan oyun havası yok mu?"

"Biz nikahı kıydıktan sonra Duman konserine bilet aldık. Oraya gideceğiz."

"Oo nikah falan Okyanus bey hayırdır?" Dedim gülerek.

Ellerimi öperek, "Benimle evlenmiyor musunuz Ada Hanım?"

"Eh, yani bir sorun çıkmazsa evet."

Sırıtarak, "Eh, o zaman kalkalım mı madem? Hazırlık yapacağız daha."

"Ne hazırlığı?"

"Bal'ım iki gün sonra evleneceğiz ya hani?"

"Ha doğru." Eda'nın gözlerinin içine bakarak kaş göz yaptım. O da başı ile onayladı.

Eve gidince mesaj atacaktı.

Yerimden kalktım, kapıya doğru ilerledik.

-

Ayşeli Eda: Noldu lan

Ada: Eda ben onunla evlenemem

Ada: Eda ben ölüyorum...

Ayşeli Eda: Nasıl yani?

Ada: Psikolojik sıkıntılarım varmış...

Ada: Bipolarmışım.

Ayşeli Eda: Ne

Ayşeli Eda: Ciddi misin

Ada: Evet...

Telefonu kapatıp aynanın karşısına geçip uzun uzun yüzüme baktım.

Okyanus'u hak etmiyordum.

Okyanus uyuyordu. Bu yüzden beni sorguya çekemezdi.

Gidip bütün ne kadar sakinleştirici varsa hepsini içtim.

Midem ağrıyordu. Ama bu acıya katlanmak zorundaydım.

Gidip biraz bileklerimi kanattım...

Sonrasını hatırlayamadan gözlerim, aniden kapandı...

-

1 sene sonra.

"Okyanus? İyi misin?" Kendime daha yeni yeni gelmeye başlamıştım. Ada'nın ölüşünü kaldıramıyordum.

"İyiyim Arda." İyi değildim. Onsuz hiç iyi değildim.

"Emin misin abi? Değil gibisin?"

"İyiyim Arda." "Peki abi. Konsere gelecek misin?"

"Hayır."

"Gelsene ya, senin içinde değişiklik olur" Biraz düşündüm. Ve karar verdim. "Peki..."

Konser alanına geldiğimizde Kaan'ın o soluk yüzünü gördük. Yılların yorgunluğu vardı adamda.

Seyirciler yoğun istekle Bal söylemesini istiyordu. Bir anda elleri ile gökyüzünü işaret etti. Ve bende dahil herkes ağlayarak şarkıyı söyledi.

Bal'ım gökyüzündeydi...

-

bismillahirahmanirahim. eüzübismillahişeytaniracim.

bal benim için ilklerimden biriydi. aşklarını yazarken en heyecanlandığım, duygulandığım bir kitaptı.

aşk; açıklanamaz ve tarif edilemez bir duygudur. ben onu çok sevdim aylarca hatta yıllarca sevdim ama aşk zaman tanımıyor.

bazen küçük hoşlantılarımızı aşk sanarız. ya da takıntılarımızı...

sevin. koray yersüren'in de dediği gibi.

(gözlük 2, lacivert pazartesi.)

sevin, sevilin, ağlayın, yağmurda ıslanın. ve sevdiklerinize sarılın. çünkü hayat bu. 5 dakika sonra ya da 1 dakika sonra da ölebilirsin :).


ama şunu unutma ki; hayat her şeye rağmen değiyor.

bir hikayemizin daha sonuna geldik...

başka satırlarda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın, hasta olmayın wşdlwşdkwşdk.

şaka şaka, iyi kalın!

yazar : Ada Öztürk.

Bal||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin