Pelin: benden duymadın
Diyerek yanımdan uzaklaştı. Ne diyo bu kız? Kızlar böyle bir şey yapmazlardı. Yani neden yapsınlar ki. Ben bunları düşünerek sınıfa yürürken okulun EN popüler kız grubu yanımdan geçti. Grubun içinde Ada, Kumsal ve Nil de vardı. Şaka mı bu? O kızlardan nefret ederdik.
Y/n: Kızlar?
Kızlar beni takmadı bile. Alaycı bi bakış atıp geçtiler. Neydi bu şimdi? Tam giderlerken Nil'in kolundan tuttum.
Y/n: Noluyo ya
Nil sertçe kolunu çekti.
Kumsal: Senden bıktık arkanı toplamaktan bıktık senin gibi ezikle takılmaktan bıktık o yüzden kendimiz gibi olanlarla takılıyoruz. Sal artık.
Şaka mı bu? Evren benim mutlu olmama karşı heralde. Çıldırıcam gerçekten.
Y/n: Bu komik değil
Kumsal: Evet çünkü bir şaka değil hadi kızlar
Ada: Hadi
Kızlar gülerek uzaklaşırken ne orda nede okulda kalıcak halim vardı. Hızlıca okuldan çıktım nerdeyse koşar adımlarla eve gittim. Odama gittim. 8-9 senelik kumbaramı çıkardım. 10.000 lira. Daha sonra bilgisayarımı açtım. arama motoruna "İstanbul-Los Angelas uçak biletleri" yazdım. burda kalmak için bi sebebim yoktu. Biraz araştırınca kendime uygun bi bilet buldum. 3 gün sonrası için. Çocukluğumdan beri yapmak istediğim şeyi şuan bugün bu hafta gerçekleştirecektim. Okulların kapanmasına çok az vardı. Üniversiteme çok az vardı. Yurt dışına gitmem gerektiğini söyleyip okuldan ayrılacaktım. Son senemdi zaten. Heralde yutarlardı. Zaten 3-4 günün kime ne zararı dokunur ki. Orda yerleşime göre üniversiteye gidebiliyoduk. Yani sanırım. Öyle olmasa bile. Gerçekten umurumda değil. Bileti aldım. Dolabımın üstündeki valizi aldım. İhtiyacım olan herşeyimi sakin olmaya ve kafamı toplamaya çalışarak bavula koydum. Tişörtler, mayolar vesaire. Hiç bişey olmamış gibi hayatıma devam edebilir miyim? Bilmiyorum. Umarım. Son olarak bilgisayarımı koydum. Bodrum katına inip boş bi koli aldım. Kitaplar, mangalar, çizim defteri, çantalarım, odamdaki posterler, fotoğraflar, kalemler. Odamda bırakamayacağım ıvır zıvırlar işte. Odam eşyalar hariç tamamen boşalmıştı. Son olarak gitarımı da yanlarına koydum. Daha sonra aşağıya inip koltuğa oturdum. Biraz daha düşününce ikisi içinde üzüldüğümü ama bunu atlatabileceğimi anladım. Ne olursa olsun atlatabilirdim. Hayalim hep oyuncu olmaktı. Annem beni bu konuda hep destekledi. Hep başarılı bi oyuncu olmamı istedi. Hep izlediği o dizilerde benide görmek istedi. Belki ordayken Netflixin seçmelerine veya öyle bişeyine katılırdım. Kim bilir bu deneyimsiz halimle seçilirdim belki. Hem Aid ordaydı Mills ordaydı bi şekilde yanlız kalmicaktım. Ne kadar yeni arkadaş olsakta. Beni seviyolarmış gibi geliyo. Bi yandan da kafam aşırı karışık. Ne yapacağımı bilemiyorum. Bu doğru karar mı onuda bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa oda bu evde burda kalmanın bana kötü geleceğiydi. Belki onları unutmamalıydım. Ama anılarımı unutmalıydım. İyilerini de kötülerini de. Telefonumu açtım Aidandan 5-6 mesaj daha vardı.Aidan: Ödüm b*kuma karıştı a*k
Aidan: İyisin dimi bak
Aidan: Madem iyisin 2 haftadır niye yazmıyon
Aidan: Gene gitti ya
Aidan: Yok manyak bu gacı
Aidan: ALO DÜNYALI neyse okuldasındır belki gelince yazmazsan döverim seniManyak bu çocuk.
Y/n: Geldim iyiyim
Y/n: Telefonum bozulmuştu yazamadım
Y/n: ALO
Y/n: Şimdide bu yok
Aidan: Geldim ab sakin
Y/n: Aferim adam ol koçum
Aidan: Değil miyim ayıp*Aidanın anlatımıyla*
Aidan: Ciddi mi bu?
Finn: Noldu
Aidan: 2 haftadır korkudan ödüm b*kuma karıştı sabah iyiyim yazıp geçiştirdi şimdide telefonum bozuldu diye geçiştiriyo.
Sadie: Evet bende endişelendim sabah cevap verdi geçiştirdi işte 7 yıllık arkadaşımdansa sen merak etmişsin falan dedi depresyonda falan mıydı acaba
Millie: Evet ya kötü oldum biz bi konuşsak mı Sad?
Sadie: Evet ya bi konuşalım bence
Noah: Yani son konuştuğumuzda iyiydi tanımadığım bi numara falan arıyo dedi
Aidan: Siz baya sevmişiniz Y/n'yi
Finn: Evet abi niye sevmeyelim
Millie: Evet gayet kafa kız gibi neden sevmeyelim ki
Aidan: Genelde birinden çabuk haz etmezsinizde onun için dedim
Louis: Amk konuşturma beni bize tegan gibi insanlarla gelirsen tabi haz etmeyiz salak
Noah: Bacım gibi kafa insanlarla gelsen niye haz etmeyek
Millie: Evet abi
Aidan: Ya ben burda arkadaşım için endişeleniyorum bunlar beni gömme peşinde
Noah: Arkadaşın he arkadaşın
Aidan: Noah
Noah: Tamam be
Millie: Senin arkadaşınsa bizimde arkadaşımız aa
Sadie: Yani Mills gel biz arayalım bi Y/n yi merak ettim harbiden
Millie: Bende gel mutfağa geçelim daha rahat konuşuruz*Y/n'nin anlatımıyla*
Tam yukarı çıkacakken telefonum çaldı.
Mills arıyor...
bugün 1-2 bölüm daha gelebilir şanslısınız he öptüm sizi ilyy <3