Dün müsait olamadığım için bölüm atamadım özür dilerim...
Hadi bakalım iyi okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazarın ağzından Sirius mutlu değildi. E tabi mutlu olmaz! Kaçmayı başaramamıştı. Tekrardan kaçmayı ne kadar istese de ailesinin tehditler sonucu vazgeçmişti. Ailesi, Sirius James'in evine gitse de oraya gitmeyip tek başına başka bir yere kaçsa da James ve ailesini öldüreceklerini söylemiş Sirius ise böyle bir şeye izin vermemek için Natalie ile nişanlanmaya karar vermişti.
Natalie ise neden nişanlanmak zorunda olduğunu bildiği için içi rahattı. Ancak yinede nişanlanmak istemiyordu. Ailesi evlenmeyeceğini söylemişti fakat Natalie bundan çok emin değildi. Herşey farklı gelişebilir Natalie Sirius ile gerçekten evlenmek zorunda kalabilirdi. İçinde kötü bir hissiyat vardı. Ne kadar kendisini rahatlatmaya çalışsada içindeki o hissiyat gitmiyordu.
Natalie Sirius'un, ailesini sevmediğini biliyordu. Ona anlatmak istiyordu. Ama ailesi bunun çok tehlikeli olacağını söylemiş, o da bu karardan vazgeçmiş sadece Sirius'tan bir söz almak istediğini belirtmişti. Sirius'a mektup yollayıp onunla buluşmak istiyordu.
Odasına çıktı mürekkep ve bir parça parşömen alıp yazmaya başladı.
Mektubunu baykuşunun bacağına bağlayıp gönderdi. Bu buluşma onun için çok önemliydi.
Sirius'un ağzından Regulus bana biraz tavır almıştı. Ama ben onun gönlünü almayı bilirim!
Sabah erkenden kalkıp evden çıktım. Annem ve babam beni gördüler. Kaçmayacağımın farkında oldukları için birşey söylememişlerdi.
Bizim evin biraz ilerisinde oturan bir çocuk vardı. O Durmstrang'ta okuyordu. Ve muggle müziklerinden çok hoşlanırdı. Birkaç gün önce ona mektup yollayıp Regulus'un en sevdiği rock grubunun biletini almasını söylemiştim. Bugün hem sohbet etmek için hemde biletleri almak için yanına gidiyordum.
....
Biletleri almıştım. Biletlerin görüntüsü bile mükemmeldi konser kim bilir nasıldır!
Eve girip direk Regulus'un odasına koştum. Hala uyanmamış mal!
Üstüne atladım.
"Günaydın adamım!"
"Kalk üstümden!"
"Uhm... Hayır!"
"Üf saat kaç?"
"8"
"Ne? Sen bu saatte niye kalktın?"
"Elimdeki değerli şeyler için!"
Regulus elime baktı. Biletleri görünce gözleri büyümüştü.
