/*𝟏𝟎*\

806 70 125
                                    

Natalie sınıfa geri dönüp Avery'e yardım edecekti ancak sınıfa geri döndüğünde Avery yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Natalie önce pelerini gizli bir yere saklayıp, daha sonra hızlıca yanına koşup yanağına vurmaya başladı. Ancak ayılmıyordu. Asası ceza için alındığından Avery'i zar zor kaldırıp hastane kanadına götürmeye çalıştı.

Onlar hastane kanadına giderken -gitmeye çalışırken, Sirius ise karagölden dönmeye başlamıştı. Sirius geri dönerken aklına pelerin gelmişti. Önce olay yerine koştu ancak orada pelerin yoktu. Her yere bakmaya başladı. Ancak bulamıyordu. Sonra pelerininin görünmez halde olduğunu hatırladı. Elini kafasına vurdu 'aptal kafam' diyerek bu sefer geri döndü. Eli ile boşluğu aramaya başladı. İlerlerken nerede olduğunu farketmemişti. Sadece kafasını kaldırdığında önünde giden iki kişiyi görüyordu. Gözlerini kısarak baktığında Natalie ve Avery olduğunu farketti. Tabii zar zor yürüdüklerini de...

Sirius hızlıca onların yanına koştu. Avery'nin baygın olduğunu görünce Avery'nin diğer omzuna girdi.

"Ne oldu ona?"

"Bilmiyorum, sınıfa geldiğimde yerde yatıyordu."

Sirius Natalie'yi kafası ile onayladıktan sonra ilerlemeye başladılar. Hastane kanadına vardıkların da içeriye girip madam'a durumu açıkladılar. Madam onları hastane kanadından çıkartmış ve Avery ile ilgilenmeye başlamıştı. Sirius ve Natalie'de sınıfa hiç konuşmadan geri dönüp sınıfı toparlamışlardı.

Natalie sınıftan çıkarken Sirius kolunu tutmuş ve kendisine doğru çevirmişti.

"Sana karışmamam gerekirdi özür dilerim. Emin ol bir daha böyle birşeye karışmayacağım."

Natalie şok ile ağzını gözlerini açıp Sirius'un gözlerine bakmıştı. Ancak Sirius gözlerini ondan kaçırıyordu.

"Hey! Gözlerime bak!"
diyerek Sirius'un çenesini kaldırdı.

Sirius'un gözüne baktığında gözlerinin yaşlı olduğunu gördü Natalie. Onun bu kadar duygusal olduğunu bilmiyordu...

O sırada hemen boynuna sarıldı.
"Bunu geçmişte bırakalım. Hem ben senin eski halini çok özledim. Şakalarını birbirimiz ile saçma konuşmalarımızı. Bu seneyi nişanlıymış gibi geçirmeyelim. Kavga edelim ama saçma şeylerden. Mesela sen benim saçımı çek bende sana tekme atayım?"

Sirius kıkırdamaya başladı.
"Yani diyosun ki senin canın bir yansın benim ki bin?"

Natalie'de gülerek,
"Elbette!" dedi.

Birlikte kahkalar ile gülmeye başladılar.

Birbirlerinden ayrıldıktan sonra kuleye doğru yürümeye başladılar. Natalie yürürlerken aklına gelen pelerin ile Sirius'a döndü.

"Sınıfta yüzüğüm kaldı onu alıp gelicem sen gidebilirsin."

"Bende geleyim-"

"Gerek yok hadi sen git."

"Peki." diyerek Sirius önden ilerlemeye başladı. Yolda giderken pelerini arayacaktı. Natalie'nin yüzüğünü unutması iyi oldu diye düşündü.

Natalie koşarak sınıfa geri döndü. Pelerini alıp başından geçirdi. Hep merak etmişti pelerini bugüne nasipmiş.

İlerlerken ilerisinde yerde eğilmiş birşeyler arayan Sirius'u gördü.

Kıkır kıkır gülerken yanından geçti.

Madem ki Sirius ile barışmıştı o zaman pelerin ile affetme çalışmasına gerek yoktu.

'Bekle Sirius! Seni çok pis bir şaka bekliyor!'

Diye sessizce konuşunca sinsice sırıttı.

....

Sabaha kadar uyumayan Natalie boyalarını alıp gizlice erkekler yatakhanesine girdi. Fırçası ile Sirius'un saçlarını pembeye boyamaya başladı. Boyama işini bitirdikten sonra Sirius'un yatağının altında bulduğu tezek bombalarını aldı. Ve burnuna yanında getirdiği mandalı takarak üstüne attı. Tezek bombaları patlatmaya başlayınca Sirius sıçrayarak kalktı. Kokuyu duyunca bayılacağını düşünsede hızlıca yatakhaneden çıktı. Koku ve sese uyanan 3'lü ise- onlarda yatakhaneden koşarak çıktı. Geride Natalie'nin gizlice çektiği hareketli fotoğraf kaldı...

....

Natalie profesör Mcgonagall'dan asasını alıp çoğaltma büyüsü ile fotoğrafları arttırdı. Yatakhaneye girip bir tanesini masasına diğer kalanları da yatağının altına sokarak sakladı. Masasına oturup bir parşömen parçası aldı. Yazmaya başladı.

Bugün bahçede eşşek gibi bağırmaz isen görmüş olduğun fotoğrafını tüm okula asarım!

Gizli tehditçinden sana yani Sirius'a

Natalie yazdığı saçma sapan mektubu pelerin yardımı ile Sirius'un yatağının içine soktu.

Sinsice sırıtarak odadan çıktı...

....

Sirius ise saçı ve kokusu ile uğraşmaktaydı.

"Lanet olsun! Bunu yapanı bulup sikmezsem-"

"Bence sana pembe çok yakışıyor (!)"

Diyerek gülen James'e dönüp kötü bir bakışla baktı.

"Abartma patiiii. Hem bence iyi oldu. İçinde ki şakacı ruhu geri getirdi."

"Bence hayır kılkuyruk. Sirius'un intikam ruhunu geri getirdi."

Sirius sinirle gülerek Remus'a döndü.
"Beni çok iyi tanıdığını söylemişmiydim?"

Remus sinirli halini görünce bunu yapan kişiye yardım diledi.

"Çıkmıyor işte çıkmıyor!"

"Bence saçın önemli değil bir kaç güne geçer. Önemli olan kokun."

"Çatalak haklı pati."

"Zaten iki kere yıkandım! Daha ne yapabilirim!?"

"Parfüm sıkabilirsin mesela?"

Diyerek Sirius'a bakan Peter'a, Sirius sinirle dönünce Peter ağzına fermuar işareti yapmıştı.

....

Gün boyu dalga konusu olmamak için sadece Mcgonagall'a gidip asasını almış ve yatakhaneye girmişti. Yatağını açınca içinde bir mektup gören Sirius mektubu açar açmaz sinirlenmiş aniden yatakhaneden çıkmıştı. Ortak salona daha yeni yeni gelindiği için bağırarak konuşmaya başladı.

"KİM YAPTIYSA BUNU, ONDAN ACISINI ÇOK FENA ÇIKARICAM HABERİ OLSUN! VE ONDAN KORKMUYORUM EĞER BİR YERLERİ YİYORSA YAPSIN! TÜM OKULA YAYSIN!"

Geri dönerken Natalie ile çarpışmış ancak onu farkedemeyecek kadar sinirli olduğu için yanından geçmişti.

Natalie ise tüm sesleri duymuş fakat hiç umursamamıştı.

Madem anırmayacaktı o zaman uyardığı gibi tüm okula asmaya hakkı vardı.

....

Gece pelerin ile gizlice tüm panolara fotoğrafları asmış ve şaheserine bakıyordu Natalie.

"Ah... ne de güzel oldu. Keşke daha önce yapsaydım. Ha birde beni ciddiye almanı beklerdim Black. Hem sadece anıracaktın. Korkacağımı düşünmen beni üzdü ama olsun. Bu arada seni uyarmıştım uyarmadın diyemezsin..."
Diyerek kahkaha attı.



𝐓𝐡𝐞 𝐦𝐚𝐫𝐚𝐮𝐝𝐞𝐫𝐬'𝐬𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬𝐛𝐥𝐚𝐜𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin