Spoi yorum okumak istemiyorum, lütfen dikkat edin çiçekler 🍷
Hiçbir satırımız boş kalmasın.
Off geçen bölüme gelen yorunlarınız bazı satırlardan silinmiş. Nasıl oldu bilmiyorum ama silinmiş, çok üzüldüm 😔
Diğer bir konu bölümlere sınır koyduğum için sitem edenler var. Özellikle dikkat ediyorum, kitaba başlayanlar doğru düzgün oy vermeden sadece okuyarak geçiyorlar. Eğer oy verilse ben zaten sınır koymak zorunda kalmazdım.
Oylar benim için inanılmaz motivasyon oluyor. Sizin nasıl okuma şevkiniz için kelimeler gerekliyse, benim yazma şevkim içinde oy ve yorum önemli. Biraz empati yaparsanız beni anlamaya çok yaklaşmış bulacaksınız kendinizi.
Bölüme kırmızı gül ve kırmızı şarap🥀🍷
27. BÖLÜM | İLK ÖPÜCÜK
Savaş Akduman: İç çamaşır tercihini kırmızı takım olarak yap, göremesem bile üzerinde olduğunu bileyim.
Savaş Akduman: Bir de kırmızı elbise giy. Kırmızıya zaafım olduğunu biliyorsun.
Savaş Akduman: Makyajını yoğun tutmanı istemem ama kırmızı bir ruja hayır demem, seni iki kat seksi gösteriyor.
Savaş Akduman: Kovboy çizmelerini giymeyi unutma. Sana inanılmaz yakışıyor ve beni deli ediyor.
Sabahın erken saatinde Savaş'tan gelen mesajları okurken elimdeki telefonun ekranına bön bön kocaman gözlerle bakıyordum. Ne geçiriyordu bu adamın aklından? Ayrıca nasıl bir kafa yaşadığını ve nasıl bir moda anlayışına sahip olduğunu düşündüm, onu kınarken aslında benim de modaya uyduğum pek söylenilemezdi, biliyordum.
Ben birilerinin kendi giyim zevklerini kitlelere pazarlama yoluyla uydurup kalıplaştırmaya çalışan moda anlayışını reddeden kişiydim. Mesela aldığım bir giysiyi beğenerek almışımdır, ama okula gittiğimde arkadaşlarım bu ne diye küçümseyebiliyor ve dalga geçebiliyorlardı. Gerçekten bu iğrenç huylarından nefret ediyordum. Ben kimsenin göz zevkine hitap etmek zorunda değilim, insan olarak buna bir zorunluluğumuz da yok. Zevk dedikleri şeyleri de modacılardan satın aldıklarını sanki bilmiyoruz.
Bu yüzden benim mottom şuydu:
Neyi seviyorsam, benim modam odur.
Kabul edin veya etmeyin, umrumda bile değil.
Bununla beraber, kırmızı bir elbisenin altına spor ayakkabı giyebilir fakat kovboy çizmeleri giyen biri değildim. Savaş Akduman böyle istiyor diye yapacak da değilim.
Duştan henüz çıkmıştım. Üzerimde kısa bir banyo havlusundan başka hiçbir şey yoktu. Saç kurutma makinasıyla saçlarımı kurutmak üzereyken mesaj sesini duyup telefona bakmıştım ve dersler hakkında son an haberidir diye açtığım mesajlar Savaş'tan çıkmıştı. Yine de onun mesajını da hemen hemen aynı merakla açmıştım ama beklenenle, gelen birbirinden çok farklıydı dolayısıyla tam bir hüsrandı.
Telefonu yatağın üzerine atıp işime devam etmeyi düşünsem de vazgeçip ona yanıt yazmaya karar verdim. Bu adam sabah sabah sinirlerime oynuyordu bunun başka açıklaması olamazdı.
Nüket Kozcu: Oldu olacak kendimi de kırmızı bir pakete koyup hediye paketi yapayım da kargo evine bıraksın ha? Ne dersin, Savaş?
Savaş Akduman: Hediye paketi olmana gerek yok, bebeğim. Sen baştan aşağı, her detayınla büyük bir hediyesin.
Bir an ona ne yazacağımı bilemedim. Bu erkek genelinin iltifat ederken sıkıntıya düştüklerini duymuştum ama belli ki bu Savaş için geçerli değildi. Veya istediğini almak için alana kadar böyle yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI HAYALLER (+18)
General FictionNüket Kozcu, kendi halinde üvey annesinin yaptıklarından hoşnutsuz bir üniversite öğrencisidir. Bir gece bara gider ve tanımadığı bir adamla beraber olur. Ah, yanlış oldu; adamı çok iyi tanıyordur fakat sarhoşluğundan kim olduğunu anlamamıştır. Yak...