chapter 13

431 52 45
                                    

Jeongguk'tan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeongguk'tan

Karşımda Lisa'yı görmem gerçekten şoka uğraşmıştı. Onu bir süre görmek istemiyordum, ama kıpkırmızı gözlerini ve pembeleşmiş yanaklarını görünce dayanamadım. "İçeri gir Lisa."

Küçük ve paytak adımlarla içeri girdi. Hıçkırdı ve sordu. Bu haliyle bile çok tatlıydı. "K-koltuğa oturabilir m-miyim?" dedi. "Tabi otur." dedim sakince.

Yaklaşık 2-3 dakika geçtikten sonra sordum, "Neden geldin?"

Biraz duraksadı. Ve cevap verdi, "Ben, ben hiç iyi değilim Jungkook. Ben, gerçekten iyi değilim. Garip hissediyorum, bana aynanda üzüntüyü, kızgınlığı, mutluluğu yaşatıyorsun. Dengesizleştim. İyi değilim. Eskisi gibi olmaktan korkuyorum."

Üzüntüyle sordum. "Bunların hepsi benim yüzümden mi Lisa?" Sanırım ona iyi gelmiyordum.

Sanki kötü birşey demişim gibi telaşla cevapladı. "Ah, hayır! Öyle hissetmeni istememiştim. Bilirsin, ben normal birisi değilim. Ben sorunlu bi' şekilde büyüdüm, kimse beni anlamadı... Kimse beni düşünmedi... Kimse beni sevme-" yine sözünü tamamlayamadan ağlamaya başlamıştı. Ben bu kızla ne yapacaktım. Seviyorum işte.

"Lisa... Ağlama."

Hâlâ ağlıyordu. Bebek gibi. Cidden bebek.

"J-jungkook b-ben özür d-dilerim."

"Şşşş, özür dileme tamam. Herkes hata yapar Lisa, ağlama. Lütfen." Şuan o kadar tatlıydı ki öpme isteğimi durduramıyordum.

Onu yanıma çektim ve kollarıma aldım. Rahatlaması için bir yandan yanağını okşuyor, bir yandan "Tamam, geçti." gibi şeyler söylüyordum. En sonunda sakinleşmişti.

"Şimdi daha iyi misin?"

"Evet teşekkür ederim. Sanırım, artık gitsem iyi olacak. Seni gerçekten fazlasıyla rahatsız ettim." Gözlerimin içine uzun süre baktı. Sanki bişey demek istiyor, ama diyemiyor gibiydi. "Kook, sana bişey söylemeliyim." dedi yavaşça. Ve ellerimi tuttu. Bir dakika! Ellerimi tuttu. Tamam Jungkook, sakin ol... Sakin- Siktir kimi kandırıyorum? Şuan Lisa ellerimi tutuyor farkında mısınız? Kalbim deli gibi atıyor. Şaşkınlıktan beyazlamış gibi hissediyorum.

"Hey, iyi misin?" dedi endişeli gözlerle. "E-evet iyiyim." Hayır değilim. Kutsal Lisa beni etkisine aldı çünkü.

"Ehm, her neyse. Sen ne diyecektin?" dedim gülümsemeye çalışarak. Ah Lisa ne yaptın bana böyle. Hangi büyü bu?

Güldü. Evet sevdiğim kız benim saçma sapan halime güldü. Şuan gerçekten ölmek istiyorum. "Çok komiksin Jeon!"

Bu az önce ağlayan kız mı? Az önce ağlıyordun ya. Ani duygu değişimi...

Sonra ciddileşti ve söyledi. "Benim, sana soğuk yapmamda bir neden vardı..."

Şaşkınlıkla sordum. "Neydi?"

"Ben, duygularımdan korktum. Sana bağlanmaktan korktum."

Sanırım bugün yaşadığım 2793740284. şoktu. "Sen ciddi misin?" der gibi bi bakış attım. Sonra kendime gelmek için kafamı iki yana salladım. Muhtemelen deli olduğumu düşünüyor.

Kendime geldiğimde "Bekle beni." diyip odama çıktım. Lisa'yı sakinleştirmek için gittiğim gün sıktığım parfümü aldım ve Lisa'nın yanına geldim. "Al, bu senin olsun. Peluş tavşanları ama sıkarak uyursun." dedim gülümsemeye çalışarak.

"Buna gerek yok, seninle uyumayı tercih ederim." diyip koltuğa uzandı. "Yanıma gel."

2793740285. şokumu da atlatmalıyım.

"T-tamam."

Yanına uzandım. Tanrım... Sanırım cennetteydim. Sağ kolunu üstüme attı. Şuan sarılarak yatıyorduk. Mutluluktan ağlamak üzereydim.

"Kokun beni rahatlatıyor." dedi. Bende ona tüm cesaretimi toplayıp fısıldayarak cevap verdim.

"Seni seviyorum."

my old friend ✿ liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin