İ.K|10

1K 174 263
                                    

Merhabaa!

Şaşıracağınız şeyler yaşandı.. Kısa bir bölüm. Finale geçiş bölümü. ):

~°~

Afalladım.

Dizlerim titredi. Dengemi kaybetmemek için elimi duvara yasladım.

"Biliyorsun değil mi?" diye mırıldandı yüksek ihtimalle mimiklerimin değişimini fark ettiği için.

Başımı iki yana salladığımda masama doğru gidecekken elini duvara yaslayıp koluyla geçmemi engelledi. Ona baktığımda diğer elini de pencere pervazına doğru koyup beni sıkıştırdı.

"Işık, buraya neden geldiğimi biliyorsun." diye fısıldadığında yutkundum.

Bilmiyordum. Evet, aklımda düşünceler vardı ama hepsi dağınıktı. Toplamam için de onun cevaplarına ihtiyacım vardı.

"Bilmiyorum." dediğimde bana doğru yaklaştı. Dudaklarını kulağıma doğru getirdiğinde gerilmiştim ama beni geren yaptığı bu hareket değil ağzından çıkacaklardı.

"Elif Sevtap ismi tanıdık mı?"

Gözlerimi kapattım.

İşte o an geldi. Şimdi ne olacak?

"Senin eski danışanın benim de kardeşim."

Gözlerimi açtığımda bana baktığını göreceğimi sandım ama gözleri pencereden dışarı bakıyordu.

Ellerimi göğsüne koyup onu sertçe ittiğimde gözleri bana döndü.

Duvardan kendimi çekip masama doğru ilerledim. Beni takip eden bakışları elbet üstümdeydi fakat beni o şekilde kıskacına alamazdı.

"Evet, bunu biliyorum ama neden benim danışanım olduğun hakkında kafamda bir netlik yok."

Söylediklerimden sonra odanın içinde bir ileri bir geri adımlar atmaya başladı.

Beni geriyordu. Bunun farkında değildi ya da zaten istediği buydu ve bile bile yapıyordu.

"Elif seni çok severdi." Kardeşinin adını andığı an gözlerinin buğulandığını görür gibi oldum. Olduğu yerde durdu. Pencereden dışarıya bakıyordu. "Ama kocasını da.."

Elif seni çok severdi ama kocasını da..

Stresim artarken devam etti.

"Seanslarınızda neler oldu bilmiyorum ama kocası olacak şerefsiz onu aldatıyormuş. Elif de bundan sonradan emin olmuş ama boşanamadan işte.." Derin bir nefes aldı ama aldığı nefes bile yetmiyor gibiydi. "Kaza oldu ve onu k-kaybettik."

Kekelemesiyle gözlerim dolmaya başlayacakken kendimi sıktım ve soracağı soruyu bekledim.

"O zamana kadar ne oldu Işık? Ben seni suçlama derdinde değilim
Sadece merak ediyorum. Gerçekten kaza mı yaptı yoksa kendi canını hiçe mi saydı?"

O zamana kadar ne oldu Işık?

"Ben işimde yeniydim ama yanlış bir şey yapmadım gerçekten." dediğimde ona gözlerim nasıl bakıyordu bilmiyorum ama o bundan kaçar gibi bana hala bakmıyordu. "Elif emin değildi aldatıldığından ve ben de emin olması gerektiğini eğer erken bir şey yaparsa onun zararına olabileceğini söyledim çünkü eşi biraz sıkıntılı biriydi anlattığına göre."

Şimdi konu dikkatini çekmiş olmalıydı ki bana döndü. Gözlerini kısa bir süre üstümde tutup odadaki tekli koltuğa geçti.

Sürekli ayakkabılarını yere çarpıyordu, duramıyor gibiydi. Hatta bu fazlasıyla belliydi.

"Lütfen devam et." diye kısık sesle konuştuğunda başını salladım.

Artık üstümdeki bu yük gitsin istiyordum.

"Aniden bitirirse o adamın ona bir şey yapacağını düşündüm. Elif boşanmak istiyordu. Eşinin psikolojik sorunları olduğunu söylüyordu ama ayrıntı vermedi ve boşanmak istemesinin sebebi de bu değildi zaten, aldatma konusuydu.. Benim tek hatam belki de o adamın onu aldattığına emin olmasını istememdi. Sonradan üzülsün, pişman olsun istememiştim."

Söylediklerimden sonra gözlerimi odada gezdirmeye başladım.

Aslında yaptığım yanlış bir şey yoktu ama ben de acaba ölümü kaza değil de intihar mı diye düşünüyordum ve böyle bir şey olursa kendimi affedemezdim.

"Bulamıyoruz kocasını. Kaçtı. Kardeşime acı çektirdi ve gitti. Kafayı yiyeceğim. Bir şeyler eksik. Aklıma oturmuyor. Eksik." dedikten sonra eliyle başını ovmaya başladı.

Bir şeyler eksik.

Görüntüler sarsaklanmaya başladı.

Sinirle olduğu yerden kalkıp bağırdı.

"Uyan artık. Uyan!"

Uyan. Eksiklerin kapanma vakti geldi.

Ona anlamaz gözlerle bakarken devam etti.

"Biz bu hikayenin asıl baş kahramanları değiliz."

Gözlerimi açtım.

Şaşkınlıkla etrafa bakmaya çalışırken her yer bulanıktı.

Biri ağzımdaki solunum maskesini kenara çekerken benimle konuşmaya çalışıyordu ama anlamıyordum.

Yaşadığım tuhaf anı çözmeye çalışırken bir yandan hala bağırış sesleri geliyordu ama bir sesi anladım.

Abimin sesi..

Çağdaş'ın sesini duydum.

"Elif uyandı!"

Hikayenin asıl kahramanı işte şimdi uyanmıştı.

~°~

Aklınız gitti aklınız.

Biliyorum fazla fazla şaşırdınız, aklınızda oturmayan yerler de var.

O da diğer bölüm yani finalde kesinlikle kapanacak.

Aslında uzatabilirdim. Danışanlar gelirdi, gerçekler ertelenirdi ama sonu yine aynı olurdu. Ben de uzatmamayı seçtim.

Ne kadar geciktirirsem o kadar çok şaşıracaktınız fakat bu kurgum için on bir bölüm yeterli.

Sizi çok seviyorum!

İLİŞKİ KOÇU |Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin