Bölüm 14: Helen

647 70 6
                                    

Karşısında gördüğü kişiye inanamayarak birkaç adım geri gitti. Ellerini cebinden çıkaran adam kollarını kızın sarılmasını bekler gibi iki yana açtı. Helen artık emindi adamın burada olduğundan, hayal görmüyordu.

''Hoş geldin demeyecek misin Helen?''







''Abi?'' dedi kız hala karşısında olduğuna inanamadığı adama bakarken. 

''Abi ya... Özlemedin mi yoksa beni?''

Adam bir adım daha atarak yaklaştı kıza. Helen sanki bu adımı bekliyor gibi abisinin kolları arasına girdi koşarak. Geceden beri tuttuğu gözyaşları hıçkırıklarla gün yüzüne çıktığında adam kızın saçlarını okşayarak sakinleştirmeye çalıştı kardeşini.

''Şşş! Tamam geçti, ben yanındayım artık. Korkma!''

''Çok korktum!'' dedi Helen abisinin göğsüne biraz daha sokularak. ''Çok korktum, öleceğim sandım.''

''Asla'' dedi adam kızı kendisinden biraz uzaklaştırıp yüzünü ellerinin arasına alırken. ''Ben yaşadığım sürece sana bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim.''

.

.

.

.

.

.

.

Kolundaki çantayı sandalyesinin üzerine asarak odasının kapısını kapattı Karaca. Kendisini yatağın üzerine bırakmak ve derin bir uyku çekmek istese de duşa girip üzerindeki pislikten kurtulma isteği ağır basıyordu. 

Hızla üzerindekilerden kurtularak odasındaki duşa girdiğinde Azer de yeni eve dönebilmişti. Kardeşlerini uyuması için odasına gönderirken adam sigarasını alarak terasa çıktı. 

Üst üste birkaç sigara yakıp söndürürken gözü farkında olmadan kızın odasına takılmıştı. Odasının lambasının açık olmasından kızın uyumadığını anlayan Azer elindeki sigarasını söndürerek telefonunu çıkardı cebinden.

Hızla rehberden kızın numarasını bulup tuşladığında uzunca bir süre telefonun açılmasını bekledi. Açık ışığa rağmen açılmayan telefon adamı iyiden iyiye germeye başlamıştı. 

Duymadığını düşünerek üst üste birkaç kez daha aradı Azer. Ancak hepsinde sonuç aynıydı, Karaca telefonlarını açmıyordu. 

Azer boşta olan elini sıkıntıyla ensesine götürerek kaşıdığında derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. 10 dakika içerisinde belki 50 kez aradığı numarayı tekrar aradı. Yeniden açılmayacağını düşünerek kapatmak üzereyken hattın öbür ucundaki yorgun sesi duydu.

''Azer? İyi misin?''

''Karaca! Kızım neredesin sen?! Aklım çıktı, aklım!''

''Evimdeyim Azer.'' dedi adamın endişesine anlam veremediğini belli eden bir ses tonuyla. ''Duştaydım, duymamışım ara-''

''İyisin ama değil mi? Bir şey olmadı?''

''Yorgunum Azer'' dedi Karaca ördüğü ıslak saçlarıyla balkonunun kapısını açarken. 

Ahizeden gelen kapı sesini duyan Azer bakışlarını tüm gece baktığı balkona çevirdi yeniden. Pijamalarıyla balkona çıkan kızı gördüğünde gerilen bütün kaslarının rahatladığını hissetti. 

Karaca'yı görebileceği bir noktaya oturup sigarasını yaktığında Karaca da balkonundaki koltuklara attı kendini. Cebinden bir paket çıkarıp o da sigarasını yaktığında Azer şaşkınlıkla baktı kıza.

Safderun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin