Bölüm 2: Tesadüf

2.1K 180 73
                                    

Karaca bir türlü uyuyamadığı yatağından kalktı pes ederek. Hem yolda uyuduğu hem de yerini yadırgadığı için uyuyamıyordu bir türlü.

Ayağa kalktığında ne yapacağını bilmeyerek etrafına bakındı bir süre. İlk başta önünde boş duran kitaplığı dizmeyi düşünse de kıyafetlerini dizerken çok yorulduğu için yarına bırakmaya karar verdi. Zaten aceleyle çıktıkları için kitaplarının çoğunu alamamıştı ve bu yüzden fazlasıyla buruk hissediyordu.

Normalde ailesinden ayrıldığı için mutsuz hissetmesi gerekirdi ama tam aksine çok mutluydu Karaca. Koçovalı evinin kasvetinden, kurallarından uzakta çok mutluydu. Hem babası onu getirdiyse mutlaka bir bildiği vardı. Buna inanarak gelmişti buraya.

Yavaş adımlarla önündeki büyük cam kapıya ilerlediğinde odasının oldukça geniş bir balkonu olduğunu gördü. Aklına gelen fikirle ses yapmamaya çalışarak ama koşar adımlarla mutfağa indi.

Akşam komşularının getirdiği yemeğin üzerine Akın ve Karaca mahallede ufak bir gezintiye çıkmış, yol üzerinde gördükleri marketten de bu gece yemek için birkaç abur cubur almışlardı. Sabah zaten eve gerekli olan bütün erzak gelecekti bu yüzden başka bir şey almaya ihtiyaç duymamışlardı.

Karaca sessiz adımlarla mutfağa girdiğinde ilk iş olarak kendisine güzel bir buzlu kahve yaptı. Akşam olsa bile hala fazlasıyla sıcaktı Adana. Kahvesiyle birlikte çikolata ve birkaç atıştırmalığı daha aldığında geldiği gibi hızla çıktı merdivenleri. Sessizce odasına girmeyi başardığında elindekileri bir kenara bırakarak açtı balkonun kapısını. Temiz havayı doya doya içine çektiğinde koşarak içeridekileri getirerek masaya yerleştirdi. Babasının aldığı bilgisayarını da içeriden aldığında en sevdiği filmlerden birini açarak sehpaya bıraktı bilgisayarını. Ayaklarını da aynı masaya uzattığında filmi başlatarak izlemeye başladı.

Tam bu sırada ailesiyle oturan Seyhan karşı evin balkonundaki kızı fark ederek annesinin kolunu dürttü. Fadik kızına döndüğünde Seyhan başıyla balkonda oturan kızı gösterdi.

''Bak işte bu o kız. Güzel dimi anlattığım kadar?''

''Kızım ben karşımdaki abini zor görüyorum, oradaki kızı nasıl göreyim?'' dediğinde Seyhan suratını asarak abilerine doğru döndü.

''Hayırdır Seyhan'ım hangi kızmış bu?'' diyen Azer'e döndü Seyhan gülerek.

''Bugün şu çaprazımızdaki eve birileri taşındı ya abi, işte onların kızı. Biz kızlarla oturuyorduk aşağıda sonra bunlar arabalarıyla geldiler ailecek ama abi kızı bir görsen o kadar uzun yoldan gelmelerine rağmen öyle güzeldi ki-''

''Sen nereden biliyorsun kız yolunun uzun olduğunu?'' diyerek kardeşine takıldı Yılmaz. Seyhan annesine gözükmeden abisine dil çıkarttığında Azer gülerek yaslandı arkasına.

''Abi bilmem biliyor musun ama arabaların plakalarında en başta yazan 2 haneli sayı genelde arabanın hangi şehre ait olduğunu gösteriyor. Nereden geldiklerini buradan anlayabiliyorum yani.''

''Hıııı çok bilmiş seni. Hem konu yeni kızdı bana niye döndü?'' diyerek sinirle arkasına yaslandığında Azer Yılmaz'ı kolunun altına çekerek saçlarını karıştırdıktan sonra kafasının tepesinden öptü.

Bu sırada elinde suyuyla içeri giren Savaş ''Yeni kız mı? Hani nerede?'' diyerek abisi Azer'in yanına oturdu. Azer anında kardeşinin kafasına vurduğunda Savaş hemen kafasını okşadı.

''Abi napıyorsun ya?''

''Olum ayıp lan ayıp. El alemin kızını dikizlemeye utanmıyor musun?''

Safderun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin