Bölüm 5: Kan

1.6K 154 57
                                    

Adam kucağına aldığı kızla çıktı evden. İleride arabasının yanında duran babasına doğru baktı. Gururla bakıyordu adam oğluna. Beni hayal kırıklığına uğratmadın der gibi...

Ardından hareketlenen kardeşine döndü yüzünü. Kızı bırakması için arabasının kapısını açtığını gördüğünde kıza zarar gelmemesine dikkat ederek yerleştirdi arabaya. Kapıyı kapatarak arkasında duran babasına doğru döndü.

''Ne zaman uyanır?'' dedi adam sesindeki bütün soğuklukla.

''Hemen yola çıkarsak İstanbul'a kadar uyanmaz baba.''

''Tamam hadi gidiyoruz, oyalanmayın.'' Diyerek arkadaki arabasına yöneldi. Yamaç'ın da babasının yanına geçmesini beklerken adam kızın olduğu tarafın kapısını açtı.

''Bebe? Hayırdır sen nereye?''

''Karaca'nın yanına oturacağım. Boynu ağrır tüm gün yolda.'' Dediğinde beklemedi abisinin cevap vermesini. Arabaya binerek kızın başını dizlerine koydu.

Kardeşinin bu haline sıkıntıyla nefes vererek bindi arabasına Cumali ve vakit kaybetmeden çıktılar yola.

.

.

.

.

Kanlı ellerine bakıyordu Akın. Babasının kanının bulaştığı ellerine...

Etrafına baktığında annesini teselli eden Fadik ve Seyhan'ı, sıkıntıyla ameliyathanenin önünde dolanan Kurtuluş'ları gördü. Kendi kardeşi acımadan babasını kurşuna dizerken daha 2 gün önce tanıştığı ailenin bu hali adamın içinin acımasına sebep oldu.

Yeniden dolan gözlerini saklamak için kafasını önüne eğdiğinde yanında açılan kapıyla fırladı ayağa. Birkaç saniye içinde herkes doktorun etrafına doluştu. Doktor sıkıntıyla nefes vererek çıkardı maskesini.

''Durumu nasıl?'' dedi Ayşe ağlamaktan kısılmış sesiyle.

''Kurşunların ikisini çıkardık. Ancak bir kurşun çok tehlikeli bir noktada olduğu için onu çıkaramadık-''

''Nasıl yani kurşun hala vücudunda mı?''

''Maalesef...''

''Peki şimdi ne olacak'' diyerek araya girdi Azer. ''Kurşun bir ömür vücudunda kalacak değil ya.''

''Selim beyin vücudu şuan bir ameliyat daha kaldıracak bir güçte değil. Bir süre yoğun bakıma alarak değerlerinin yükselmesini bekleyeceğiz. Bünyesi yeniden toparlarsa ancak o zaman çıkarabiliriz kurşunu. Geçmiş olsun'' diyerek uzaklaştı doktor.

Ayşe az önce kalktığı yere tekrardan çökerken Akın olduğu yerde kalakalmıştı. Adamın halinin iyi olmadığını gören Azer Akın'a yaklaşarak elini omzuna koydu.

''Akın? İyi misin kardeşim?'' dediğinde Akın'dan bir tepki görmeyi umdu ancak adam yemin etmiş gibi kımıldamadı yerinden. Ancak duymuştu adamın dediklerini.

Azer'in söylediği cümle beyninde yankılandı Akın'ın. Kardeşim... Kardeş... KARACA!

''Karaca!'' dedi Akın Azer'in sözlerine karşı. ''Karaca'nın haberi yok!''

Akın arkasına bile bakmadan çıkışa doğru yöneldiğinde Azer kardeşlerine döndü.

''Buralar size emanet.'' Diyerek Akın'ın peşinden koşmaya başladığında kardeşlerinin vereceği cevabı bile bekleyememişti.

Hastanenin çıkışında ancak Akın'a yetişebildiğinde adamı kolundan kavrayarak kendine çevirdi.

''Akın-''

Safderun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin