🍁 Ⅳ : Kader Ve Karar Oyunları

186 14 124
                                    

O gelinlik provasına katılmak bir hataydı.

Nazlı'yla tekrar bir araya geldiğimden beri kötü kararlar alıyordum. Dönüşü olmayan bir şeyin içine çekildiğimi en başından hissediyordum ve o anda Nazlı bana gelinlik hakkındaki fikrimi sorduğunda ağrıyan midemle gerçekten oradan kaçmayı düşünüyordum.

Ama Nazlı tam önümde duruyordu, hem benim hem de kendi kurtuluşunun önünde. 

"Nasıl sence? Kollukları şimdilik görmezden gel. Aslında çoktan tamamlanmıştı ama değişmesi gerekti. Son dakika şanssızlıkları işte." 

Aynı anda söylenip aynaya doğru yürürken boğazımı temizledim ve cesaretle aklımda dolanan soruyu sordum. 

"Ne oldu ki kolluklara?"

Nazlı iç çekti. "Koptu." Yansımama bakıp dudak büktü. "Hem de teslim alacağım gün. Ah... Haftalar harcamıştım onu seçerken."

Şüphe yoktu, birkaç gün önce o yabancıyla yaşadığımız maceranın ana kahramanı gelinlik Nazlı'nın üzerindeki gelinliğin ta kendisiydi. Başına gelen talihsiz olayın aslını biliyor olmak o anda başımı döndürdü. Kopan boncuklarını zeminden teker teker topladığımız sahne aklımda gezinirken o adamın kim olduğunu merak ettim. Yakında düğünü olduğunu söylerken aslında Nazlı'nın hikayesini çalmıştı. Ve eğer eski sevgilim büyük bir estetik operasyon geçirmemiş ve hafıza kaybı yaşayıp beni unutmamışsa o gün tanıştığım adamın o olmadığına emindim. 

"Neyse. Sorunum hemen çözüldü zaten. Stres yapmayacağıma söz vermiştim." Aynadan gözlerimin içine baktı. "E? Sen ne diyorsun? Beğendin mi?" 

"Beğendim tabi. Çok güzelsin." 

Dudaklarımdaki gülüş pek samimi değildi, Nazlı da dikkatli sayılmazdı. Mutluluktan yüzü aydınlandı, parıltılı eteğini incelerken bir teşekkür mırıldandı. Birkaç saniye içinde sıcaktan şikayet ederek gelinliği çıkarmak istedi. Ona yardım edecek kişiyle perde arkasında kaybolduğunda derin bir nefes aldım. Bu kargaşanın sonunda bitecek olmasına sevinirken Nazlı yanıma döndüğünde bu kez düğünün yapılacağı mekanı görmek isteyip istemediğimi sordu. Üzerine düşünmem gereken bir şey bile değildi bu.

"Sürpriz kalsın. Daha güzel olur." diye kaçındım hemen.

"Ya lütfen Asya. Orada da fikrine ihtiyacım olur."

"Her şeyi halletmedin mi zaten?"

"Evet ama-"

"Sen beğendiysen ben de beğenirim."

"Bak yine yapıyorsun. Kaçıyorsun benden. Geldiğinden beri diken üstünde gibisin. Ne oluyor?"

Konuşurken beni dışarı sürüklemişti. Tavrımın sebebini anlayabilecek olgunlukta olmaması benim için sorun yaratıyordu. Omuzlarından tutup onu silkelemek ve gözünü aç diye bağırmak istiyordum. İçinde bulunduğumuz durumun karmaşıklığını nasıl göremezdi?

Tuttuğu kolumu bırakmasını sağladım, yüz yüze dikildik. Son günlerde yaşanan beklenmedik gelişmelere ayak uydurmak su altında nefesimi tutmak gibiydi ve tam yüzeye çıkacağım derken Nazlı beni geri itiyordu. Bencilliği konusunda bir şey kaybetmemişti ancak ben eskisinden daha az sabır sahibiydim.

"Oraya biriyle gideceksin. Değil mi? Tahmin edersin ki o kişiyle değil aynı arabaya binmek, göz göze bile gelmek istemiyorum ben. Tekrar bir araya gelmek ikimiz için de zordu ve açıkçası hâlâ öyle. Yanında olmak istiyorum ama ne olur işleri benim için daha fazla zorlaştırma Nazlı. Yapabileceklerimin bir sınırı var."

Düşük bir ses tonu kullandım ama sözlerimin sivriliğini köreltmeye tenezzülde bulunmadım. Buna karşılık Nazlı yüksek sesle yakınırcasına söyledi adımı, elimi avuçları arasına alıp konuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Anılar ve AcılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin