Philophobia~Changlix

13•Ben senin kardeşinim...

Hyunlix'i kanka yapıcam sanırım,çok tatlı olur😖

Sürekli yazmak istiyorum,e zaten yazmayınca da okuyucu kaybediyorum. 2 gün yazmasam hemen kayboluyorsunuz anlamadım ki ben bu işi

Felix

Gözlerimi yavaşça araladığımda Changbin'in dudakları girdi görüş açıma. Gülümseyip kafamı kaldırdım biraz. Uyurken şişen yanakları çok tatlı duruyordu. Tekrar dudaklarına baktım.

Dudaklarına ihtiyacım varmış gibi hissediyorum.

O da yavaşça gözlerini açıp bana baktı. Duvarda asılı saate baktığımda gecr olduğunu fark ettim. 03.45 sularıydı.

Changbin:
"Rahat uyudun mu?"

Felix:
"Evet~"

Parlayan gözlerimle ona baktım ve sorusunu tatlış bir şekilde cevapladım. Bir elini belimden çekip saçlarıma götürdü ve okşamaya başladı. Alınlarımızı birleştirdi ve gözlerini kapadı.

Sakin bir şarkı mırıldanmaya başlayınca ben de kapadım gözlerimi. Şarkıyı bildiğimi fark edince ben de eşlik ettim. Şarkı söylemeyi kesince gözlerimi açtım. Alınlarımızı ayırıp şaşkınca bana baktı.

Changbin:
"Hatırladığım kadarıyla bana birlikte şarkı söyleyemeyiz diye bağırmıştın."

Felix:
"O zaman bağırdım ama şimdi söylemek istiyorum. Hiç bahane bulamıycam şu an."

Gülüp koluyla başını sabitledi ve bir elini dudağıma götürdü.

Changbin:
"Yumuşacık gözüküyor..."

Bir parmağıyla oynamaya başladı yavaş yavaş. Gülümsedi.

Changbin:
"...ve öyle de."

Sadece dudaklarımda oynuyor ve gözlerini gözlerimden çekmiyordu.

Changbin cidden kafamı karıştırıyorsun. Bana arkadaş diyip böyle davranıyorsun. Hayatımda hiç bir arkadaşım dudaklarımla oynamadı. Oynayan bir kişi vardı o da arkadaşım değildi zaten...

Parmaklarından birini öpüp yerimde doğruldum. Ayağımdaki sızı ile yataktan kalkmaya çalıştım.

Changbin:
"Bekle."

Changbin beni durdurup ayağa kalktı ve koltuk altlarımdan tutup havaya kaldırdı.

Changbin:
"Bacaklarını belime dola."

Felix:
"Ne?"

Changbin:
"Dola!"

Dediğini yapıp bacaklarımı beline doladım. Ellerini koltuk altlarımdan çekti ve belime doladı.

Changbin:
"Söyle bakalım,nereye gidelim?"

Kalbine.

Felix:
"Mutfağa."

Kafasını sallayıp odadan çıktı ve yavaş yavaş mutfağa indi. Işığı yakıp beni tezgaha oturttu ve buzdolabına ilerledi. Bir kaç malzeme çıkardı.

Changbin:
"Büyükannemin bana yaptığı bir yemek vardı. Tadı çok güzel olur. Belki sana da yapmıştır."

Felix:
"Bana nasıl yapıcak? Tanımıyoru-  ha Seo teyze. Ben de başka birisi sandım."

Gülüp alt dolaptan tencere çıkardı. O yemeği yaparken telefonum titredi. Cebimden çıkarıp mesaja baktım.

***
Acil gelmen lazım,babam seni istiyor.