Yuuji ellerini cebine sokarak kütüphanenin kapısından çıktı. Hava kararmak üzereydi, gökyüzü koyu mavi ve açık mavinin karışımı ile oluşan güzel bir renkteydi ve birkaç küçük yıldız zor da olsa gökyüzüne dikkatlice bakınca görünüyordu. Rüzgar hafifçe esiyor, genç oğlanın pembe saçlarını okşuyordu.
Sonunda yavaş yavaş net görmeye başlayan Yuuji, adımlarını yavaşlattı. Kırmızı ve şişmiş gözleri ile eve dönmek istemiyordu. Dürüst olmak gerekirse, uzun bir süre gerçeklikten uzak kalmak istiyordu. Babasından, annesinden, abisi ve arkadaşlarından... Hepsinden uzaklaşıp kendi ile kalmalı, bu hissettiği şeyin geçmesini sağlamalıydı. Ne kadar emin olmasa bile, bir erkeğe karşı bu tür hislerinin olmasını çevresinin iyi karşılayacağını sanmıyordu. Bu kendisi için her ne kadar bir sorun olmasa da, eğer gerçekten ona karşı bir şey hissediyorsa hem arkadaşları ile arası bozulacaktı hem de ailesi tarafından baskı görecekti. Buna emindi. Yine de hissettiği şeyin o tür bir şey olmama ihtimali de vardı. Belki de sadece arkadaşlıkları iyi olduğu için bu şekilde hissettiğini sanıyordu. Bu mümkündü, öyle değil mi?
Süs havuzunun yanına geldiğinde duraksadı. Şimdilik bunu görmezden gelecekti. Yapabileceği en iyi şey buydu çünkü. Arkasındaki restoranın dışarıdaki süs ışıklarının yanması ile süs havuzunun üstünde renkli yansımalar oluştu. Yuuji gözlerini titreşen yansımaya diktiğinde gözleri tekrar dolmaya başlamıştı. Megumi'yi bir kızla görmek canını çok yakmıştı ancak hisleri ne olursa olsun, Megumi eninde sonunda kendine göre birini bulacak ve onunla çıkmaya başlayacaktı.
Arkadaşı olarak Yuuji'nin buna karışma hakkı da yoktu. Nobara'nın onunla dalga geçip kız hakkında sorular sorarken eğleneceği gibi Yuuji'nin de öyle olması gerekecekti. Ya da Megumi birini bulana kadar çoktan kendi mesleklerini edinmiş olurdu hepsi de. Birbirinden uzaklaşmış üç arkadaş... Ve sadece Megumi'nin kız arkadaşına anlatacağı bir avuç eğlenceli anı.
Itadori, göz yaşlarını daha fazla tutamayıp havuzun önüne çömeldi ve elleri ile yüzünü kapatarak hıçkırmaya başladı. Kalbinde garip bir şey hissediyordu. Sanki zehirli küçük bir kıymık kalbine batmış ve hızla bütün kalbini zehirliyor gibiydi.
Gözyaşları içinde iyice koyulaşan göğe çevirdi başını, "Lütfen... Lütfen bana yardım et..."__________
Ah Yuuji bebeğim benim (⊃。•́‿•̀。)⊃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Central Park :: itafushi
Fanfiction"Beni sevdiğini söyle," diye fısıldadı Megumi, pembe saçlı oğlanın kulağına doğru, "Duymak istiyorum."