In La Kesh II: 𝒞𝒶𝓇 𝑅𝒶𝒸𝒾𝓃𝑔 ✓

10: "Huzurlu bir sabah, mutlu gece uykusu."

Güneşin en yakıcı olduğu bir sabahta, Seokjin erkenden uyanmış ve kolları arasındaki eşini uzunca izlemeye koyulmuştu. Kıvırcık saçları bozulmamış ama ilk günkü haline nazaran sönmüştü. Yavaşça parmaklarını Taehyung'un yumuşak yanaklarında gezdirirken, arada elini içine doğru bastırıyor ve parmağının yanağına gömülüşünü izliyordu.

Eskiden sabahları en çok sevdiği şeylerden biriydi Taehyung ile ilgilenmek. Bu araba yarışları işine bulaşmadan önce tek yaptığı güzel bebeğiyle mutlu bir hayat sürmekti. Yine izin vermemişlerdi uzun süre rahat olmalarına, kızının haberini alan akbabalar için bu kaçınılmaz bir tehdit unsuruydu.

Seokjin yine bir pisliğin içine battığını anlamış ama mecbur kalmıştı. Taehyung ile uzun kavgalar ediyorlar ve birbirlerini oldukça yıpratıyorlardı. Sonra şiddetli kavgaları yatakta nefes nefese kalmalarına sebep oluyordu. Sinirleri geçene kadar seviştikten sonra, deliksiz bir uykuya dalıyordular.

Tabii bir süre sonra yine ilk uyanan Seokjin oluyordu. Yine erkenden işe gitmesi gereken bir durum oluyordu ve eşini öylece yatakta bırakmak zorunda kalıyordu. Bunu asla ama asla istemiyordu lakin elinden keşke fazlası gelseydi. Önceden sadece Taehyung'u koruyabilecekken, şimdi bir kızı vardı ve artık savunmasız bir adam olmuştu.

Yavaşça elini eşinin koluna koyup, boydan boya okşamaya başladı. Dün gece en güzel anlarını yaşarken, tatlı tadı hala damağındaydı. Taehyung'u hayatında kimseyi sevmediği ve sevemeyeceği kadar çok seviyordu. Ona bağlı, sadık bir adam olmak için çok çabalıyor ve onu mutlu ediyordu.

Hafifçe eşinin yüzüne doğru yaklaştı ve burnuna uzun bir öpücük bıraktı. Yavaşça yanağına geçip, sulu bir öpücükten sonra dudaklarına geçti. Taehyung'u böyle savunmasızken öpmek çok hoşuna gidiyordu. Çünkü biliyordu ki, Taehyung bu öpücüklerle uyanmaya bayılıyordu.

Yavaş yavaş gözlerini aralayan Taehyung, Seokjin'i görmenin verdiği mutlulukla genişçe gülümsedi. "Gitmemişsin," Seokjin yavaşça boynunu öperken sıcak kokusunu içine çekiyordu. "Seni öpücüklerimle uyandırmak istedim." Taehyung duyduğu kelimelerle genişçe gülümsedi.

Göğsüne doğru inip, kalbinin üzerine öpücük bırakan eşinin saçlarını okşadı. "Sen gitmeden kahvaltı hazırlayayım sana." Seokjin omuzlarını itiraz edercesine indirip kaldırdı. Sadece ona sarılmak ve öpmek istiyordu. "Vakit kaybı, seni öpmek ve sevmek istiyorum gidene kadar."

Taehyung alt dudağını ısırıp, Seokjin'e daha çok yaklaştı. Sıcak parmak uçlarını eşinin sert göğsüne yasladı ve okşadı. "Dün gece," sakin fısıltısı Seokjin'in kanını kaynatırken, bu oyuna düşmeyecekti. Dün gece Taehyung için sertlik derecesi oldukça yüksekti ve sabah sabah ikinci bir sevişmeyi kaldıramazdı.

Seokjin eşini, eşinin hassas tenini çok iyi biliyordu. Deliğinin kenarlarının yara olduğuna bile emindi. Yara olmasa bile kızarmış bir şekilde can yakıcı derecede olduğunu düşünüyordu. "Dün gece çok güzeldi Seokjin, sanırım o haline aşık oldum." Bu doğruydu gerçekten o halini çok sevmişti.

Çapkın bir şekilde gülümseyen Seokjin, ellerini sevgilisinin kalçasına yasladı ve sakince okşamaya başladı. Hareketleri oldukça hafif olmasına rağmen Taehyung'un acı çeken yüzünü görebiliyordu. "O halimi sevdiğini biliyorum, eğer istiyorsan öyle devam edebiliriz. Biz sevişiyoruz güzel bebeğim, sen de zevk alacaksan ben senin için her şeyi yaparım."

Taehyung duyduklarıyla oldukça memnun kalmıştı. Bu zamana kadar olan tüm sevişmelerinden çok fazla zevk almıştı çünkü Seokjin sadece kendini değil, Taehyung'u da düşünüyordu. Bu yüzden mükemmel geçiyordu o dakikalar, ama dün gece gerçekten Taehyung için zirveydi. Bunu çok sevmişti ve istiyordu.