Kuşların sakin cıvıltısı ve saçlarında gezen parmaklarla gözlerini aralayan Taehyung, karşısında kızını gördüğünde gülüşü genişledi. Iseul büyük bir sevgiyle saçlarını seviyor ve onu izliyordu. "Günaydın prensesim," Iseul kıkırdamış ve babasının yanağına uzun bir öpücük bırakmıştı.
Taehyung yatağın diğer yanına baktığında, Seokjin'i görememiş ve yüzü biraz düşmüştü. Bu sefer erkenden işe gittiğine emindi. İçi derin bir üzüntüyle dolarken kızına pek belli etmemişti. "Hadi üzerini giyin bebeğim, ben kahvaltı hazırlayacağım." Iseul babasını onayladığında hemen odadan çıkıp, giyinmek için kendi odasına gitmişti.
Taehyung ise kızının odadan çıkmasının ardından yatakta oturur pozisyona geldi. Ellerini karışmış saçlarına atıp düzelttikten sonra duvarı izlemeye başladı. Bir şeylerin olduğunu sezebiliyordu ve bu canını yakıyordu. Seokjin'in bir şeylerle tek baş etmeye çalışması onu oldukça yoruyordu.
Onu özlüyor, merak ediyor ama yine ulaşamayacağı zamanlara dönmüşlerdi. Bu durumdan nefret ediyordu ama sonuçta eşinin isteyerek yapmadığını biliyordu. Yataktan kalkacağı sırada telefonuna gelen mesajla hemen dikkatini ona verdi. Seokjin'den geldiğini gördüğü an içini dehşet bir mutluluk kaplamıştı.
Gökyüzü:
Bu akşam erken geleceğim bebeğim, beni bekle.Taehyung'un keyfi işte şimdi yerine gelmişti. Demek ki artık ailesi için vakit yaratabilecekti. Büyük bir mutlulukla kalktı ve hemen dolabına ilerledi. Üzerine bir tişört ve altına dar siyah pantolonunu geçirdi. Banyoya girip işlerini hallettikten sonra, mutfağa doğru ilerledi. Enerjisi çok fazlaydı.
Çocukların hepsi kızı ve kendisinin güvenliği için beklemekten yıpranıyorlardı. Bu kendisini kötü hissetmesine neden oluyordu. Bu yüzden büyük bir masa hazırlayacak ve kahvaltı için onları eve alacaktı. Bir yandan yiyecekleri hazırlarken diğer yandan akşamı düşünmeden edemiyordu. Daha önce hiç fileli çorap giymemişti.
Üzerinde nasıl duracağına dair bir fikri yoktu. Bu yüzden ufacık çekiniyordu o halinden, yakışmaya bilirdi. Onu bu düşüncelerinden koparan, mutfağa gelen Iseul olmuştu. Taehyung bu sırada sofrayı hazırlamış, tüm eksikleri tamamlamıştı. "Bebeğim hadi amcalarını çağır." Iseul babasını onayladıktan sonra çıktı mutfaktan.
Taehyung bugün için oldukça heyecanlıydı. Sabah Seokjin'i görememiş olsa bile kendisine mesaj atması hoşuna gitmişti. Eskiden böyle olmazdı. İşe gittiği gibi aramaz, yazmazdı ve bu durum Taehyung'u oldukça üzer, sinirlenmesine neden olurdu. Kapının açılmasıyla çocukların geldiğini görmüştü.
Jimin, Jungkook, Hoseok ve Jackson gelmişti. Namjoon ve Yoongi'nin olmamasına üzülmüştü onlarında yemesini istiyordu. "Namjoon ve Yoongi nerde?" Hoseok zeytinden ağzına attığında rahat olmaya özen gösterdi. "Seokjin hyung ile beraber gittiler. Motorlarla alakalı bazı eksikleri tamamlayacaklardı." Taehyung anladığına dair bir şeyler mırıldandı.
Gözleri Jungkook ile Jimin'e kaydığında ikisi içinde oldukça üzülüyordu. Jungkook, Jimin'in parmağındaki yüzüğe bakarken önündekileri yemiyordu bile. Bir süre sonra gözlerini yüzükten çekti ve sandalyesinden kalktı. Burda durmaya ve görmeye dayanamıyordu. "Benim işlerim var, size afiyet olsun." Jimin anlamıştı ama elinden bir şey gelmezdi.
Masada derin bir sessizlik oldu. Hepsi sessizce yemeğini yiyor, konuyla ilgili konuşmuyordu. Dakikalar sonra hepsi kahvaltısını etmiş bahçede bekleme işlerine geri dönüyorlardı. Jimin kalkacağı sırada Taehyung bileğinden tuttu. "Bir kahve içeriz değil mi?" Jimin teklifi reddetmek istemiyordu ama ne konuşulacağını bildiğinden biraz tedirgindi.
Abisi oldukça zeki ve insanı etkileyip, konuşturma konusunda mükemmeldi. Taehyung ile konuştuğu zaman tüm dertleri sanki yok oluyordu ve Jimin, bunu gerçekten seviyordu. Bu yüzden kalktığı yerine geri oturdu ve beklemeye başladı. Taehyung önce Hoseok ve Jackson'a kahvesini götürdükten sonra Jimin ile kendine de yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In La Kesh II: 𝒞𝒶𝓇 𝑅𝒶𝒸𝒾𝓃𝑔 ✓
Fiksi Penggemar"Yaralanıyoruz benim güzel bebeğim," diye fısıldadı sıcak nefesi ile soğuk boynuma. Ellerimi sırtına sürtüp, mırıldandım öpüşmekten yanan dudakları üzerine. "Teninde yaralanmak cennetin en güzel kıyısı," sokuldum nergis kokan boynuna. ▪Evli Taejin i...