In La Kesh II: 𝒞𝒶𝓇 𝑅𝒶𝒸𝒾𝓃𝑔 ✓

4: "Yeni komşu."

Seokjin arabayı bahçeye park ettiğinde, Taehyung'u kontrol etmişti. Onun hala uyuduğunu görünce gülümsemiş, yavaşça kucağına almıştı. Üşüdüğü için hemen Seokjin'e sarılmış ve boynuna sokulmuştu. Tatlı mırıltıları Seokjin'i baştan çıkartıyordu. Arabada yaşadıklarını asla unutamayacaktı. Eşinin böylesine mükemmel olması, içini eritiyordu. Kapıyı yavaşça açtığında, yine aynı yavaşlıkta kapattı.

Merdivenleri sessizce çıkmış ve Taehyung'u yatağa bırakmıştı. Islak saçlarını okşayıp, alnına ufak bir öpücük bıraktı. "Bebeğim duş almamız lazım." Taehyung yavaşça yerinde dikeldi ve alnını ovuşturdu. "Iseul, Rose ile beraber duştan sonra almaya gidelim." Seokjin üzerindeki ıslak kazağı çıkardı. "Olur gideriz." Ellerini kemerine atıp çıkardığında, Taehyung çoktan soyunup banyoya geçmişti.

Seokjin eşinin yanına giderken iç çamaşırından kurtulup, sıcak suya kendini bıraktı. "Üşümüşüm." Taehyung ellerini Seokjin'in geniş omuzlarına koydu ve okşadı. Bu dediğine kıkırdayıp, göğüslerini birleştirdi. "Sen böyle doyumsuz ve dayanıksız olursan ben seni daha çok üşütürüm." Seokjin yandan bir gülüş sergileyip, ellerini Taehyung'un beline sarıp kucağına aldı.

"Lütfen beni üşüt olur mu?" Taehyung yüzünü elleri arasına alıp sakince okşadı. Uzanıp dudaklarına ufak öpücükler sıraladı. Seokjin aklına gelenle dudaklarından, çok uzak olmayacak şekilde çekildi. "Kızımızı aldıktan sonra benim bir yemeğe gitmem gerekiyor." Taehyung yukarıdaki rafa uzanıp, şampuandan alıp Seokjin'in saçlarına köpürtmeye başladı. "Ne yemeği bu? Kimlerle?" Sadece merak etmişti.

Seokjin sevgilisinin kıskançlık barındıran sesinden dolayı, içinden sevinç çığlıkları atsada onu kızdırmak istiyordu. "Araba parçaları için kadınlarla görüşmem gerekiyor." Taehyung kaşlarını çatıp elleri arasındaki saçları sertçe kavradı. Seokjin'in hem acı çekip hem gülmesi üzerine, onu kızdırmak için yaptığını anlamıştı. Kulağına doğru yaklaştı ve fısıldadı.

"Kucağındayken, özellikle böyle bir andayken benimle oynama." Seokjin kalçasını hafifçe okşadı ve sert bir tokat attı. "İşte benim bebeğim." Taehyung mızmızlanarak kucağına daha çok yerleşti. Su başlığını alıp, Seokjin'in saçlarını iyice duruladı. "Bende seninle gelmek istiyorum." Seokjin kaşlarını çattı. Neden bahsediyordu? "Delirdin mi sen? Olmaz bu çok tehlikeli." Taehyung yavaşça kucağından indi.

"Onlar eşleriyle gelmiyor mu? Ben neden senin yanında olamıyorum? Ayrıca ikna kabiliyetim çok yüksek." Saçlarındaki köpükten kurtulup, temizlendikten sonra sevgilisinin dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı. Banyodan çıkmadan önce konuşmaya noktayı koymuştu. "Ne kadar ikna edici olduğumu biliyorsun sevgilim." İşte her şey bu kadardı. Eski Taehyung yoktu. Üniversite yıllarındaki güzel bebeği geri dönmüştü.

Taehyung üzerini giyinirken, Seokjin çıkmış kurulanıyordu. "O zaman Iseul, biraz daha Rose ile kalsın gece dönerken alırız." Taehyung kafasını yavaşça sallayıp, pantolonunu giydi. Üzerine mavi, saten gömleğini geçirdi. Yüzüklerini parmaklarına taktı ve bilekliklerinden Seokjin'in ona aldığı takıyı seçip taktı. Seokjin kumaş pantolon, siyah boğazlı kazak ve üzerine ceketini giyip saçlarını düzeltti.

Hazır olduğunda Taehyung'un beline sarıldı ve boynuna sokuldu. "Böyle güzel olursan seninle işimiz zor." Taehyung bileğine parfümünden sıkıp, eşinin iltifatlarına gülümsedi. Boynunu öpen Seokjin'e daha çok alan açtı. "Sadece senin güzelinim." Seokjin burnunu boynuna iyice bastırıp, kokusunu içine çekti. "Sadece benimsin, bana özelsin." Taehyung, sevgilisinin saçlarını okşadı ve çekildi.

"Artık gidebiliriz." Seokjin onu bu işlere sokmak istemedikçe, Taehyung'un onu dinlememesine sinirlense bile bir şey diyemiyordu. Çünkü biliyordu ki, eşi ne isterse yapar ve alırdı. Taehyung'un elinden tutup, merdivenlerden inerken birden durup ona doğru döndü. "Taehyung ne olursa olsun karışmak yok. Baktın işler ters gidiyor," konuşmasını bölüp, belinden silahını çıkardı.