Hastane

737 52 8
                                    

Ne zamandır Egemen'e ne olduğunu anlatması için yalvarıyordum kim bilir.Tabi bir yandan da aklım Atakan'ın yazdığı notta kalmıştı.Onu aramak istiyorudum ama bir yandan da korkuyordum.Duyacaklarımdan,duygularımdan çok korkuyordum.Açıkçası onunla konuşmak istemiyordum.Egemen'in elini gözlerimin önünde sallanırken görünce dikkatimi Egemen'e verdim.''Mira birşey sormuştum.'' deyince; 

''Şey,ben özür dilerim daldım.'' 

''Nedense prenses bu aralar fazla dalgın.Nedenini öğrenebilir miyim?Lütfen.'' derken masumca gülümsüyordu ve bu hali çok..nasıl desem fazla tatlı.''Birşey yok.Sen ne sormuştun?'' 

''Halanın haberi var mı burada olduğundan?'' 

''Ha evet aradım,aradı.'' 

''Benim evimde olduğunu söyledin mi gerçekten?'' derken muzhipçe sırıtıyordu.Koluna vurduktan sonra;

''Hayır,arkadaşımla oturuyorum dedim.''Bana biraz yaklaştıktan sonra; 

''En son yatıyorduk biz.''diyerek iyice yaklaştı.Ben ona karşı ellerimi kaldırınca;

''Lanet olsun sana birşey yapmayacağım,senin derdin ne!'' diye bağırmaya başladı.Sonra ayağa kalkıp;

''Seni eve bırakayim.''deyince ayağa kalkıp kolunu tuttum ve boynuna sarıldım.

''Ben özür dilerim,kafam dalgın evet ben..''diye kesik kesik konuşurken gözümden yaş aktı.Egemen yüzümü ellerinin arasına alıp baş parmağı ile gözümden akan yaşı sildi.

''Seni üzmekten nefret ediyorum,gülüşün o kadar güzelken seni ağlatmaktan nefret ediyorum.'' dedi ve arkasını dönüp kapıya doğru yürüdü.Arkasından ilerleyince ayakkabılarımı bana uzattı ve o da ayakkabılarını giydi.Eve kadar hiç konuşmadan gelmiştik.Ben arabadan inerken kolumdan tuttu ve burnuma küçük bir öpücük kondurdu.Alınlarımızı birleştirip konuşmaya başlarken sesi tüm bedenimi ele geçirmişti.

''Benden korkmanı istemiyorum.Benden sana zarar gelmez güzelim.''deyince ayrıldık ve arabadan inerek eve geçtim.Egemen'in arabasının sesini duyunca gittiğini anladım.Çantamı koltuğa fırlatıp mutfağa geçtim.Bir bardak su içip buz dolabını açtım.Tencereyi dolaptan çıkartıp tezgaha koydum.Tencerenin kapağını açınca içinde bir yemek yerine bir kağıt vardı.Kağıdı elime alınca okudum. 

''Yaptığın herşeyi biliyorum,küçük.Dikkat et!Ben senin gölgenim.Korkmalısın!'' 

Yazısını görünce korkuyla pencereye döndüm.Yine bir karartı görmüştüm.Bu..Bu gerçekten korkunçtu.Hemen kağıdı cebime koyup salona geçtim.Çantamdan telefonu çıkarıp Egemen'i aradım.Birkaç çalışta açmıştı;

''Alo Mira?'' 

''Egemen?'' dedğimde sesim sandığımdan daha endişeli çıkmıştı.

''Ne oldu Mira?''

''Egemen bir kağıt var.'' 

''10 dakika içinde oradayım!'' deyip telefonu yüzüme kapattı.Bende hızlıca odama çıktım.Altıma siyah bir tayt giyip üzerime V yaka kısa kollu ,hemen kalçamın altında biten uzun ve bol tişörtümü geçirdim.Zil çalınca hızlıca aşağı indim.Kapıyı açtığımda Egemen beni umursamadan içeri girdi.Bana dönüp; 

''Kağıt nerede?'' deyince ceketimin cebinde olduğunu hatırladım.Egemen'e dönüp; 

''Ceketimin cebinde kaldı hemen getiririm.'' diyerek merdivenden yukarı çıktım.Odama girip ceketimin cebine baktım ama yoktu. Hızlıca merdivenden aşağı inerek nefes nefese konuştum;

''Yok!Egemen kağıt yok!'' 

''Kağıtta ne yazıyordu?''  

''Şey..Ben senin gölgenim.Kork benden yazıyordu.Yaptığın herşeyi biliyorum yazıyordu.'' Egemen korkumu anlamış olacak ki bana sarıldı. 

Psikopatlar İçindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin