Uğurlu gün

3.9K 104 6
                                    

Her zaman ki gibi annemin sesiyle uyandım "Miraa, kalk hadi okula geç kalacaksın! " diyerek koridorun başından bağırmaya başladı. Annemin sesini daha fazla çekmek istemediğim için hemen kalktım. "Tamam annee! " diyerek lavaboya gittim. Rutin işlerimi hallettikten sonra dolabımın önüne geçtim. Bugün okulun ilk günü olduğundan, siyah dar kot üzerine beyaz ingilizce yazılar yazan bir tişörtü çıkarttım ve giydim. 

Bu arada ben Mira lise 3 öğrencisiyim. İstediğim tek şey şu liseyi bitirmek ve okuldaki aptal insanlardan kurtulmak. Peşimde yıllardır bana aşık bir psikopt var. Ben açık dille onu sevmediğimi söyledim ancak anlamıyor ve sürekli peşimde dolanıyor. Ah evet bir de okulun aptal kızı bana düşman. Elinden geldikçe bana hertürlü kötülüğü yapıyor çünkü bana aşık olan psikopata aşık. Ne büyük ironi. Annemin sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.

"Miraa, kahvaltıya geel! " tabi bu olanlardan annemin haberi yoktu eğer olsaydı şuan okulu basmış olurdu, bende rezil olmuş. Zaten arkadaş çevrem yoktu bu şekilde tanınmak istemezdim. Üzerimi değiştirdikten sonra aşşağı masaya indim. Masada henüz babamın olmadığını görünce anneme "Ne o babamın işleri mi bekliyormuş? " diye alayla sordum. Annemin yine aynı konuyu açacağını bildiğimden sözlerime devam ettim "Evet anne biliyorum babam beni en iyi şekilde yetiştirmek için uğraşıyor." annem bu sözlerimden sonra konu değiştirmek istercesine "Tülay Teyzen bugün evde olmayacak anahtarını almayı unutma." dedi konuyu değiştirmesi benimde işime gelmişti ama sonra kafama dank etti ki annem gidecekti.

"Ne zaman gideceksin? " diye sordum huysuzca ne yani kim annesinden ayrılmak isterdi ki, hemde tek arkadaşı annesiyken. Annem dudak bükerek "Üzgünüm Mira'cım ama bu sefer çok kalmayacağım. " dedi ve duraksadı sonra "Uçağım bir saat sonra kalkıyor." diye sonlandırdı. Bu sözlerine canım daha da sıkıldı fakat anneannemin iyi olmasını istiyordum. Anneannemin yaşlılıktan dolayı ortaya çıkan sorunları var ve annem tek kızı olduğundan her ay ona yardıma gidiyor. 

Bir süre sesizlikle kahvaltımızı yaptık ve ben kahvaltımı bitirince kalktım "Anneanneme onu çok sevdiğimi söyle." dedim tam arkamı dönüp gidiyordum ki geri anneme dönüp "Seni de çok seviyorum." deyip sarıldım. Saate baktığımda okul ziline az kaldığını gördüm ve odama koşturdum çantamı alıp hemen evden çıktım. 

Evimiz ile okul arası 15 dakika kadardı. Ara sokaklardan geçtiğim için adımlarımı hızlandırdım. Okulun önüne geldiğimde, kapıya yaslanmış bir şekilde Egemen'i psikopatımızı gördüm. Kafasını kaldırdığında göz göze geldik. Beni görünce sigarasını yere attı, ayağıyla ezip sırıtarak yanıma gelmeye başladı. Onun bu hareketine gözlerimi devirip okulun içine girdim. Arkamda olduğunu hissettiğimde hızlandım.

Birden kolumdan tutup beni kendine çevirince, sinirle soluyarak "Ne var Egemen?" dedim. O da sırıtarak "Sinirlenince bir ayrı güzel oluyorsun, seni özlemişim güzelim." dedi. Onun bu hareketine göz devirerek kolumu hızla çektim ve Egemen'i arkamda bırakarak sınıfa doğru yürüdüm.

Sınıfa girdiğimde, bir sıraya çantamı koyup oturdum. Kapıdan içeri Egemen girince onu görmezden gelerek kafamı sıraya koydum. Yanıma oturduğunu hissedince "Egemen kalkar mısın?" diye tısladım. "Yüksek cazibeme dayanamıyorsun demi?" diyerek sırıttı. "Ego yığını! " dedikten sonra sıradan kalkmaya çalıştım tabi yanımda bir ayı oturduğu için başarısız oldum. "Lavaboya gitmem lazım bırak! " diye yalan söylediğimde sırıtışı yüzüne iyice yayıldı. Bu harektine iğrenerek baktım ve kolumu bırakmasıyla fırladım.Bir an önce yanından ayrılmak istiyordum.

Lavaboya doğru yürürken Selin'in lavaboya girdiğini gördüm. Ah hadi ama bugünlük yeter ilk gün uğuru olsa bari! diye içimden geçirerek lavaboya girdim ki arkamdan kapı kapandı. Tabi ki de Selin'di. Selin birden "Selam Mira'cım, seni çok özlemişim." diye atıldı. Bu laflara gözlerimi devirmeyi ihmal etmeden "Duygularımız karşılıklı değil." diye alayla konuştum. Bu sözlerime sinirlenmiş olacak ki dişlerini sıktığını fark ettim. Belki de beni korkuttuğunu sanıyordu, maalesef Selin'cim.

Aynanın karşısına yürüyünce "Okula Egemen'le girmişsiniz" dedi ona 'Eee napak?' bakışı attım ve önüme döndüm. "Bu sene sana daha fazla şans tanımayacağım kızım Egemen'den uzak dur deyince, Egemen'e yaklaşmayacaksın!" sanki ona benim etrafımda dolaşsın diye yalvarıyordum. Kendimi tutamayıp "Tamam Selin ablacığım Egemen abiye söylerim sana aşık olur." deyince "İlk günden seninle kavga etmeyeceğim güzelim." deyip gitti. Cidden sıkılmıştım bunlardan.

Bende elimi yüzümü yıkayınca hızla çıktım. Koridorda yürürken tanıdık arkadaşlara gülümseyerek sınıfıma geçtim, sınıfta Egemen'in olmadığını görünce biraz rahatladım ve çantamı aldım arka sıralardan birine oturup zilin çalmasını bekledim. Zil çalınca sınıf yavaş yavaş dolmaya başladı. Benim pek arkadaşım olmazdı, sınıfta tek anlaştığım Ece vardı.

Onun sınıfa girdiğini görünce sıramdan kalktım, gülerek yanına yürüdüm ve sarıldım. Ece konuşmaya başladı "Seni çok özlemişim, yaz boyunca hiç görüşemedik." deyip gülümsedi. "Evet, bende seni çok özledim canım." dedim ve bende ona gülümsedim. O arkadaşının yanına yürürken ben sırama geçip oturdum, hocanın gelmesini bekledim.

Hoca sınıfa geldiğinde ilk gün olduğundan ders işlemeyecektik. Sınıfa hayvan gibi Egemen girince yüzümü buruşturdum. Öğretmenden özür dilemeden, muzhipçe sırıtarak yanıma gelmeye başladı. Öğretmenin sesiyle gözlerimi Egemen'den hocaya çevirdim. "Bu ne saygısızlık Egemen? Direk müdürün odasına! " dedi. Ben Egemen'e bakıp güldüm ve kafamı sıraya koydum.Bu hareketime Egemen sinirlendi ve hocaya döndü. "Tamam hocam, hadi gidelim." dedi hocayla beraber sınıftan çıktılar.

10 dakika sonra Egemen sakin bir şekilde içeri girdi. Onun ardından hoca girdi ve sohbete devam ettik. Egemen  yanıma oturduğunda "Ne oldu? " dedim. Egemen bana sırıtarak "Beni merak etmen hoşuma gitti." deyip kolunu omzuma attı. Bu hareketiyle gözlerimi devirdim ve kolunu ittim. Aslında Egemen yakışıklı çocuktu. Etrafında birçok güzel kız vardı ancak o liseye başladığımızdan beri peşimi bırakmıyordu. Birçok kızla yattığını da duymuştum, okulda Egemen'e aşık olmayan neredeyse yoktu tabi bazıları platonikti Selin gibi. Egemen'in gözleri benimkilerle buluşunca ona baktığımı fark ettim ve hocaya döndüm.

Hoca o sırada "Tenefüste kütüphaneden bir harita alınacak bunu hmm..." bende beni seçmemesi için dua ediyordum ama yine hoca gözlerime bakıp "Mira senn alır mısın lütfen, Dünya haritası olacak." dedi herkesin gözleri bana dönünce hiçbir şey demeden başımı olumlu anlamında salldım.

Tenefüs zili çaldıktan sonra sıramdan kalkıp kütüphaneye gittim, haritaların bulunduğu bölümü bulunca haritaları incelemeye başladım. Tam haritalara bakıyordum arkamdan iki kol beni sardı. Çığlık atacaktım son anda ağzımı kapatıp "Şş benim sakin ol ya." dedi. Ah tabi başka kim olacaktı Egemen. "Egemen bırakır mısın?" diye sakinleşmeye çalışıyordum. Egemen ise "Sinirlenince güzel olma gibi bir huyun mu var senin? " diye kulağıma fısıldadı.

Bu sözü beni sinirlendirince arkamı döndüm ve Egemen'in kasıklarına tekme attım. Yerine ulaşmamış olabilir karnına gelinece acıyla bi an inledi ve beni bıraktı. Bu durumdan istifaden bende haritayı alıp çıkışa yöneldim. Bu yaptığım karşılıksız kalmayacağını biliyordum ama beni gerçekten sinirlendirmişti.  Omzumun üstünden ona bakınca Mert'le birşeyler konuştuğunu gördüm ve ah bana bakıyorlardı. 

Adımlarımı hızlandırıp hemen ordan çıktım. Öğretmenler odasına da haritayı bıraktım ve çıktım. Tenefüsün bitmediğini fark edince kitabımı alıp arka bahçeye kitap okumaya gittim. Banka oturup kitabımı okumaya başladım. Boynumda bir nefes hissedince arkamı döndüm. Keşke dönmeseydim. Egemen ile aramda dudak mesafesi vardı. Ben ona şaşkın şaşkın bakarken dudağıma küçük bir buse kondurdu, bende hızlıca yanağına sert bir tokat attım. Refleks olarak yüzü yana kaydı. Olayın şokunu atlatınca ben ne olduğunu anlamadan saçımdan tuttuğu gibi beni yere çekti.

Psikopatlar İçindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin