"Sana, seni sevdiğimi söylediğimden beri bir garipsin. İtirafım seni rahatsız mı etti?"
Hayır etmemişti.
Ben,kendi içimde olan duygularla cebelleşiyordum, o kadar.
"Hayır etmedi. Senin tarafından sevilmek güzel. Fakat ben sana karşı neler hissediyo...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Denizde fırtınalar çıksa da fırtınalar bir gün durulur. Evlilikte tıpkı deniz gibidir. Bazen fırtınalar çıksa da genelde sakindir."
*** Bölüme geçmeden önce yıldızı parlatmayı unutmayın.
Bol bol yorum yapın.
***
"Bak bırak şunu adımı yazacağım. İkisine de yazacağım." Esin ayağımdaki ayakkabıyı zorla çekerek bakınca ona baktım.
"Kızım ciddi misin sen! Bıraksanaayakkabımı." Esin adını, iki ayakkabının da altına yazmak için büyük çabalar sarf ediyordu şuan.
"Ya sus hele bir. Benimde nikahı Gökhan'a basmam lazım." Gözlerimi devirerek yanına oturdum.
"Daha düğüne dokuz saat var Esin. Akşam yazsaydın. Sabahın altısındadamladın eve. Ne enerji varmış be sende." Sabahın köründe evin kapısına yapışmış sonrasında soluğu odamda almıştı.
Hayır yani,ben mi evleniyordum yoksa o mu?
"Ne kadar zor biliyor musun hazırlanmak. Abimde yok. İnşallah eve geç gelmez." Gözlerimi devirdim.
"Damat traşı olmaya gitti. Merak etme." Esin rahatça iç çekerek arkasına yaslandı.
"Ben şimdi Ayça'ya yiyecek bir şeyler hazırlanmasını söyleyeceğim. Sende git duş al. Kuaför gelir birazdan." Esin salına salına odadan çıktığında bende ayağa kalktım.
Dün geceden beri içimde büyük bir sıkıntı vardı. Ben bunu hâyra yorma taraftarıydım.Bünyem bir sorunu kaldıracak kadar dirençli değildi şuan.
Yüzümü sıvazlayarak banyoya girdim ve kapısını kapatarak kilitledim.
Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup duşakabine girdim. Ilık suyu ayarlayarak altına geçtim. Saçlarımı güzelce şampuanlayarakduruladım. Bedenimi de lifleyerek iyice kirlerden -ölü deriden- arındım. Gelin olmak kolay mıydı? Değildi.
Kabinden çıkarak bornozumu üstüme geçirdim,kuşağını sıkı sıkıya bağlayıp saçıma havlu doladım ve odaya döndüm.
"Tam yarım saattir duştasın. Gelde iki lokma bir şey ye. Sonra yavaştan hazırlamaya başlarız." Esin'in yanına oturup tepside olan sandviç ekmeği aldım.
"Anca çıktım Esin ne yapayım? Zaten heyecan ve stresten elim ayağım titriyor."
"Sakin ol Deren. Hiçbir sorun olmayacak tamam mı? Basit bir düğün sadece." Bilmişlikle başımı salladım. Demesi kolaydı tâbii.
