8

819 80 22
                                    

-öğle arası 12:55-

Ne boklar olduysa ne Chan'dan ne de Felix'ten ses çıkmıştı. Arada atışır ve şakasına birbirlerini kıskanırlardı fakat hiçbir zaman ciddi manada ayrılmamış/kavga etmemişlerdi. Nasıl okuldan çıktığımı hatırlamıyordum, o kadar gözüm dönmüştü ki çok pis biriyle çarpışmıştım. İçimden güzel bir küfür ederek hemen yerden kalkıp kime çarptığıma bakmıştım, bu üst sınıflardan Changbin Hyung'du,, tam bir belaya bulamamıştım. Yerden kalkmasıyla o küçük boyuyla hemen yakama yapışmıştı

“Sen kime çarptığının farkında mısın?”

Hadi ama liseli değil üniversiteliydik amk. Cevap vermemem onu kızdırmış olmalıydı ki bir tane yumruğu sağ gözünün biraz altı -elmacık kemiğime- geçirmişti. Hah Hwang Hyunjin bu minik bedenin altında ezilir miydi? Boylarımızı eşitleyip bir tane kafa atmamla yeri boylamıştı bile. Birden koşarak Changbin'in yanına çöken Seungmin ile afallamadan duramamıştım.

Tanrı aşkına ikinizde napıyorsunuz!”

“O bir Hwang, Seung. Zengin bir züppe olduğu her halinden belli.”

Gözlerim şaşkınlıktan kocaman olmuştu...Cidden uzaktan bakılınca öyle mi gözüküyordum? Fazla durmadan onu kafamla onaylayıp okul çıkışında beni bekleyen Daesung Hyung'un yanına gitmiştim. Tüm gözler bendeydi, büyük ihtimal daha 2. günümde okulun gündeminde olmuştum ne kadar güzel.

“Ah Hyun! Bu yüzünün hali ne? Ciddi mi? Hastaneye gidelim mi?”

Beni düşünen Daesung Hyung'uma gülümseyip önemli olmadığını belirtip tüm yol boyunca Chase Atlantic dinlemiştim, pişman değildim.

Eve geldiğimizde koşarak odama çıkmış ve hemen Felix'i görüntülü aramıştım.

Lee Felix aranıyor...

Bağlanıyor...

“Oh shit yüzüne noldu?Okulun 2. günü dayak yemiş olamazsın değil mi?Ah ben demiştim elin koresine gidersen götün sikilir diye.”

Dostum Chan ile ayrılmak sana yaramamış galiba, çenene vurmuş.”

Neighbor-HyunMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin