Odanın bir köşesinde, zavallı küçük ve mustarip vücudunu seyrediyorum. Bu vücut, her tarafı kıvrılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde. Kafa; iki kolla dizlerin arasında kaybolmuş. Odanın sessizliği içinde solumalarını duymasam onu ufak bir paçavra yığını sanacağım.
Bu yaratık, çocukluk nedir bilmeli. Başka diyarlardaki çocukların gülüp oynamaktan başka bir şey yapmadıkları mutlu çağda, bu, yirmi yaşında bir delikanlının güç dayanacağı bütün ağır işleri görüyordu. Acaba, doğduğu günden beri bir defa olsun, hiç bir şeye güldü mü?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap Alıntıları
Non-FictionÖldüğüm vakit, sevdiğim bir kitabın sayfalarını çeviremeyeceğim aklıma gelir. Beyhude yere, günün birinde onu okuyup bitirmeyi umacağımı düşünürüm. Işık anlık parıltılar düşürdüğünde, sırrına erişilemez bir suyun derinliklerinde görür gibi olduğum d...