Why?... wolfstar (AU)

Anahtar

Her pazar gibi bu pazar da çok sıkıcı geçiyordu. Sirius keşke akşam olsa diye düşündü ama saat daha sabah saat 09.00 du. Sirius dükkandaki bir masaya oturmuş kafasını oraya yaslamıştı ki babasının uzaktan gelen sesini duydu.

- SİRİUS DEPODAKİ DOLABIN ANAHTARI EVDE KALMIŞ BENİM İÇİN GİDİP ONU ALIRMISIN ?, BU ARADA BİSİKLET KULLAN SABAH SABAH MOTOR SESİ İNSANLARI RAHATSIZ EDER.

Sirius göz devirdi ve oturduğu masadan kalkıp dışarıdaki duvara yaslı bisikletini alıp eve doğru sürmeye başladı. bisiklet sürmeyi pek sevmiyordu çünkü bir süre sonra yorucu olmaya başlıyordu.

Eve geldiği zaman bisiklet den kalkıp bahçede çitlere yasladı ve son sesini kullanarak bağırdı. 

- ANNE ! BABAM DEPODAKİ DOLABIN ANAHTARINI İSTİYOR !

Annesinin terliklerinin sesleri duyulduktan bir süre sonra dışarı çıkıp anahtarı sirius a verdi.

- Baban dükkanı akşam kaçta kapatacakmış ?

Sirius omuz silkiti ve yandaki bahçeli evin bahçesinde ve kapıdaki arabada göz gezdirdi. Kapıdan elinde bir kürek ile çıkan bir çocuk gördü. O saçı nerede olsa tanırdı. 

Annesini iterek direk eve girdi. 

-B-ben diyorum ki bir bardak su içsem iyi olacak.

annesi Sirius'a garip şekilde baktı ve tekrar mutfağa  gitti. Sirius salona girdiğinde kardeşi Regulus elinde oyun konsolu televizyona odaklanmıştı.

- Sevgilin artık yan komşun ha 

Bunu gözlerini televizyondan ayırmadan söylemişti.

- KES SESİNİ REGULUS ! 

Regulus gıcık bir şekilde gülümsedi ve oynamaya devam etti.mutfağa gitti ve su doldururken tencerede bir şey karıştıran annesini dinledi.

- Tanrım, sonunda potter'lardan başka bir aklı başında komşu daha, Sirius çocukları senin okulunda okuyor ve babası okulun müdürü, annesi ise okulda matematik öğretmeni. Ailecek mükemmel denecek insanlar cidden. oğulları okul 1.siymiş duydun mu ?

Sirius göz devirdi ve dolan bardağı arıtıcının altından çekti. 

- evet duydum anne, her ay o sıkıcı konferansları dinlemek zorunda kalsan senin de aklına kazınırdı.

Annesi mızmızlanırken Sirius mutfaktan çıktı ve salondaki Regulusun saçlarını karıştırarak bahçeye çıktı. 

Remus çimlerin üzrindeki bir boşluğa eğilmiş bir çiçek dikiyordu. topraklı elinin tersi ile alnını silip kalktı ve ellerini birbirine vurup onu izleyen Sirius'a baktı. en az onun kadar şaşırmış gibiydi

- B-Black...

Sirius gülümsedi. 

- Sirius demen yeterli.