Why?... wolfstar (AU)

Güneşin Doğuşu

Sirius annesinden yediği terlikten sonra ayağına parmak arası terliklerini giyip evden çıktı ve bisikletine binip deniz kenarına gitti.
James kayalıkların kenarında oturmuş Lily ile konuşuyordu.
Sirius bir süre durdu ve düşündü, eh belki yanlız kalsalar daha iyi.

Kapıdan içeri girdi ve girdiği gibi eline bir bardak alıp elini raftaki viski şişesine uzattı, uzattığı gibi de yaslandığı tahtaya bir çakı saplandı.

Bakın ciddi anlamda bir çakı.
Sirius derin nefesler bırakırken babasına baktı,

- Baba ya iyi misiniz siz ??? önce annem kafama terlik atıyor ve sende çakı atıyorsun ? çakı baba çakı !

Orion gülümseyerek oğlunun yanına geldi ve elindeki viski şişesini ve tahtaya saplanan çakıyı aldı.

- Abartma Sirius, annen ne yaptıysa haklıdır, ayrıca biliyorsun ki asla ıskalamam, ama kafanı patlatmak isteseydim onu motorumu çaldığın zaman yapardım emin ol.

Sirius göz kaçırdı.

- Ehehehe baba biliyorsun o bir hataydı, konuyu kapatmıştık öyle değil mi ??

Sirius soğuk soğuk terler dökerken babası kaşlarını çattı ve derin bir nefes bıraktı.

- Marketten bir buz pakedi al ve gel.

Sirius başını aşırı hızlı bir şekilde sallayarak çıktı ve bisiklete binip markete gitti.

Buzluğa giderken bir reyon arkada birilerinin sesini duydu.

- Eeee sen ne dedin peki ??

Bu bir kız sesiydi ve Sirius bu kızı tanıyordu, hatta yakın arkadaşlarındandı, Marlene Mckinnon..
Ardından bir erkek sesi geldi, ama bu ses çok narin ve nazik bir sesti, Remus Lupin'in sesi...

- B-Ben bilmiyorum yani ona bu işlerden hoşlanmadığımı söyledim o kadar...ben hazır değildim Marlene yani hazırlıksız yakalandım..bir anda olayın üstünü örtmem gerek diye düşündüm o kadar....

Marlene oflayıp pufladı.

- Remus cidden işi boka çevirmişsin farkındasın değil mi tatlım.

Remus'dan bir süre ses çıkmadı.

- Hadi gidelim artık şuradan...

Belliki kumral oğlanın keyfi kaçmıştı, Sirius onlar uzaklaşınca reyonun arkasından çıktı ve kasaya gelip buzu kasaya bıraktı.
Önünde duran Remus onu daha fark etmemişti bile.

Remus elini cebine götürdü ve yüzü ağlayacak gibi bir hale büründü.

- Ah Tanrım Lanet olsun, Cüzdanım diğer şortumda kalmış !

Marlene konuşmadan Sirius öne atıldı, Remus ve Marlene'in aldığı iki kola için kasanın üzerine bir dolar koydu ve Remus'a baktı.

- Sorun yok daha sonra ödersin..

Remus şaşkınca kolalara birde Sirius'a baktı.

- T-Teşekkür ederim...

Sirius hafif buruk bir gülümseme bıraktı ve aldığı paketteki buzun parasını ödeyip dışarı çıktı.
Bisikletine binerken Remus ve Marlene'in marketin kapısında ayrıldığını gördü.

Remus dalgalanan kumral saçları ve deniz mavisi gözleri ile ona bakıyordu.

- Denize mi gideceksin..?..

Sirius başını salladı ve bisikleti kaldırımdan kaldırıp bindi.

Derin bir nefes bıraktı ve ağzından zar zor çıkabilen kelimeleri söyledi.

- Atla hadi.

Güneş henüz daha yeni doğuyordu..

xsultanstrange bunu yemin ederim senin için yazdım söfmskfnskgmskfndm 💖💖💖💖💖