𖦞
– O His –
Yeni evinde ilk haftası güzel geçmişti. Küçük ve kendine yetecek kadar bir ev kiralamıştı. Eski evlerinden gelen kira buraya tamamen yetiyordu. Yani güzel bir düzeni vardı Jimin'in.
İşine gidiyor, eve gelip yemek yedikten sonra bir şeyler izliyordu. Bazenleri ise Taehyung ve Yoongi'nin yanına gidiyordu. Her şey güzeldi.
O günden sonra, Jungkook'un ona gitememesi için söylenmesinden sonra, düşünmüştü. Tanıdığı Jungkook değişmişti, hatta o ilk kez gördüğü Jungkook ile farkı oldukça fazlaydı.
İlk tanıdığı Jungkook, biraz umursamazdı. Alaycı bir yapısı da vardı. Ama kızgınlığından sonra, ona dokunduktan sonra, tenini hissettikten sonra bir
şeyler değiştiği apaçık ortadaydı.Bir haftada onu fazla düşünmemişti. Yaşadıkları ortak eve de gitmemişti. Annesiyle telefonda konuşuyordu, kadın onun gelmesini istese de Jimin halinden memnun olduğunu söyleyip bunu reddediyordu.
Gevreğinden bir kaşık alarak bakışlarını bilgisayarından çekti. Bu sıralar genelde işe çok gitmiyordu. Çalıştığı departman yavaş yavaş evden çalışma düzenine geçiyordu. Yazılım yapmak zor bir işti ve mükemmel derecede dikkat istiyordu. Onun gibi yazılım mühendisleri de evden çalışmaya başlamıştı. Yani şirkete genelde çok gitmiyordu.
Ağzına yolladığı lokmayla bilgisayar ekranına yeniden döndü ve burnunun ucuna kayan gözlüğünü geriye iterek düzeltti. Son kontrollerini yaptı ve ekranı kaydederek oturduğu sandalyeden kalktı.
Açıkçası bugün yapacağı çok bir şey yoktu bu yüzden gün boyu yatmayı planlıyordu. Elindeki gevreğiyle ayaklarını yere sürerek küçük oturma odasına ilerledi. Televizyonu açıp kendini geniş kanepeye bıraktı.
İzlediği dizinin son bölümünü açarak kanepeye yayıldı ve gevreğinden bir kaşık daha aldı. İzliyordu ama zihni burada değildi. Ansızın aklına gelen o geceye gidiyordu.
Sıcacık dudakları, bedenini kavrayan elleri, kokusu, nefesleri... Bazı şeyler yanlıştı, ama Jimin'e bir o kadar çekici geliyordu bunlar. İllegal bir şeyi yapıyor olmak hoşuna gidiyordu belki de, belki de onun varlığından gerçekten hoşlanıyordu.
Ne yapacağını bilmiyordu. O his içinde geziniyordu. Onu arayıp yanına çağırmak ve kucağına tırmanarak öpmek istiyordu. Fakat bu son birkaç ayda anlamlandıramadığı omegasının isteğiydi, onun değil.
Derin bir nefes aldı ve oturduğu yerden doğrularak kaseyi orta sehpaya koydu. Bedeni yanmaya başlamıştı. Onu düşündüğü içindi muhtemelen.
Banyoya ilerledi ve üzerini çıkararak suyu ayarlamadan duşa girdi. Soğuk su bedenine değince titremesine engel olamadı. Teni soğuk suyla ıslanırken içindeki sıcaklık bir türlü dinmiyordu. Bir süre soğuk suyu altında öylece bekledi.
Onu zihninden ne kadar uzaklaştırmak istese de olmuyordu. Jimin bunu anlayamıyordu, bu saçma duygu yeniydi ve siniri bozuluyordu. Derin bir nefes aldı. Saçlarını ve bedenini yıkadıktan sonra içeriden çalan telefonunu işitti. Gözlerini kapattı ve suyu kapatarak duştan çıktı.
Beline sardığı havluyla odasına yönelerek çalışma masasının üzerindeki telefonu aldı. Bu beklediği bir arama değildi. Yani onun arayacağını hiç düşünmüyordu. Telefon çalmaya devam ederken bir süre daha öylece ekrana baktı. Kısa bir süre sonra aramayı yanıtladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beautiful mess | jikook
Fiksi Penggemar"Kokum," Gözleri yüzünün her zerresinde gezindi. Dudaklarında kısa bir süre takılı kaldı. Dudaklarını ıslatarak küçük gözlere çıkardı gözlerini. "Seni gerçekten rahatsız mı ediyor kardeşim?" Jimin ne diyeceğini bilemedi. Az önce dudaklarında takılı...