for her | jikook

1.bölüm

boşanma günü - los angeles

Sessizlik.

Şu an sarı saçlı genç vitanın tek istediği sessizlikti. Yanındaki arkadaşları durak bilmeden konuşuyordu. Üstüne üstlük beynindeki yanlış yaptığını söyleyen sesler de aklını iyice bulandırıyordu.

Kendisi doğru bulduğu kararı vermişti. Buna emindi ya da öyle olması gerekiyordu. Bilmiyordu, hiç bir şey bilmiyordu. Ne hissetmesi gerektiğini, ne söylemesi gerektiğini hiç bilmiyordu.

Yakın arkadaşı avukat Yoongi, sadece ona bırakmasını söylemişti ve öyle yapıyordu.

Şu an duruşma salonunun dışarısında yanında yakın arkadaşları Seokjin hyungu, biricik arkadaşı Taehyung ve onu her zaman destekleyen, hem avukatı hem de arkadaşı olarak Yoongi buradaydı, buradalardı. İki yakın arkadaşlarının boşanmalarını sadece izlemekle kalıyorlardı.

Jimin, artık dayanamayarak sordu: "Lanet olsun, nerede bu adam? Gelmeyecekse niye haber vermiyor? Bekçisi mi var burada?" diyerek hayıflandı. Farkında olmadan da gerginliği yüzünden feromonları yayılıyordu.

Sorduktan birkaç saniye sonra topuklu seslerinin ardından tanıdık bir kadın sesi ve tanıdık koku duyuldu. Önüne gelen düz, salık ve siyah saçları olan genç kadın ona baktı.

Kollarını göğsüne bağlamış kadın gülümseyerek konuştu. "Gerekirse günlerce bekleyeceksin Jeon Jimin. O olmadan bu çok istediğin boşanma davası gerçekleşmiyor, prosüdürler böyle ne yaparsın?"

Jimin, tam konuşacak iken aralarındaki gerilimi dağıtmak isteyen Seokjin ikilinin yanına geldi. Beta kıza sarılarak,

"Jieun, nasılsın?" diye sordu Seokjin güzel bir gülümsemeyle.

Jieun, yüz hatları gevşemiş bir şekilde arkadaşının kollarından ayrıldı. Jimin'e bir bakış atarak, "Arkadaşını boşandıracak bir avukat gibiyim. Sen nasılsın hyungie?" dedi.

Seokjin, kızın söylediklerine gergin bir kahkaha attı. "Yani iyi diyelim iyi olalım. Kook nerede? Beraber mi geldiniz?"

Jimin, başını eğerek ağzından bir gülüş kaçırdı. Jieun, onu görmezden gelip kendisini dinleyen arkadaşlarına çevirdi bakışlarını.

"Evet beraber geldik. Şu an lavaboda birazdan gelir, sen niye Namjoon ile gelmedin?" Merak ederek sordu.

Diğerleri konuşurken Taehyung, Jimin'i kenara çekmişti. Arkadaşının dalgın hâlini fark eden Taehyung anlayışla gülümseyip elini Jimin'in omzuna koydu.

"Nasıl hissediyorsun?" diye sordu cevabını gerçekten merak ederek.

Jimin, az öncekinin aksine daha canlı bir ifadeyle cevap verdi. "Gergin, mide bulantılı?"

"Peki, kararın hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordu Taehyung temkinli davranarak.

Jimin, ceketinin cebindeki yüzüğün varlığını hissederek buruk bir şekilde gülümsedi. "Bilmem. Rahatlayacakmış, bazı şeyler yoluna koyulacakmış gibi."

Jimin'in konuşmasına kulak misafir olan Jieun, kaşlarını çatarak iki arkadaşının yanına geldi.

"Ne demek bilmem? Sen arkadaşımın senin yüzünden neler çektiğini biliyor musun? Park Jimin sınırlarını gittikçe aşıyorsun!" diyerek koridorda bağırdı.