for her | jikook

4.bölüm

1 bölüm en az doksan okunma alıyor ama oy en fazla 15 oluyor? bakın ben bunlara normalde takılan biri değilim ama yazma isteğide normal olarak buna göre yükseliyor :(
umarım hak ettiğimi verirsiniz :((

iyi okumalar!

&&&

Jungkook ve Jimin klasik hafta sonu akşam rutinlerini yapıp koltukta sarmaş dolaş film izlerken, Jimin'in kolunun altında da minik kızı kucağına koyduğu yapbozu çözmeye çalışıyordu. Jimin eşinin işten geldiğinden beri sıkıntılı halini fark etmişti bu yüzden daha fazla dayanamadan sordu.

"Bir sorun mu var?" kafasına çenesini yaslamış eşinin, kol pazularını okşarken mırıldandı.

Jungkook, Jimin'in hemencik anlayacağını biliyordu. Çünkü onlar ruh eşleriydiler birbirlerine karşı yüzlerine maske takmak yoktu. Ne yaşarlarsa şeffaf bir şekilde gösterirlerdi.

Jungkook ekşileşen feromonlarıyla cevap verdi. "Bugün kafa karıştırıcı bir dava aldım aklım onda."

"Nasıl bir dava? Anlatmak ister misin?"

Jungkook eşinin saçlarının çilek kokusunu içine çekip öpücükler kondurdu. "Hayatım, işi eve taşımıyorduk."

Jimin hemen dudaklarını büzdü. "Ama Kook, ben çizimlerimi eve getirdiğimde yorgun olduğumda sen yapıyorsun!"

Eşinin sevimliliğine gülen Jungkook yumuşacık yanaklara indirdi öpücüklerini. "Evet ama ben onları yapabiliyorum. Sen olay yerine gelip delilleri teşhis mi edeceksin? Ya da ofiste o rahatsız koltukta oturup dosya mı okuyacaksın? Ya da mahke-"

Kaşlarını çatarak doğrulan Jimin elini mor saçlının kapadı, "jungkook, seni çok mu çalışıyorlar?," kaşları büzülmüş eşinin ağzındaki avuca öpücük kondurup konuştu, "hayır meleğim, bu benim seçimimdi, biliyorsun."

Kırmızı saçlı adam onayladı. Aklına gelen fikirle heyecanla gülümseyip onu izleyen eşine döndü. "O zamaaan eğlenceli şeyler yapalım!"

Jungkook gözlerini kısıp ellerini eşinin tişörtünü içinden geçirip fısıltıyla, "hmm, nasıl şeyler yapalım mesela."

Tişörtünün içinde ki eli çimdikleyerek geri çekti Jimin. Hala yapbozla uğraşan kızına bakıp onu süzen eşine döndü.

"Sen çok terbiyesiz bir adam oldun!" fısıltıyla bağırarak, sonra göğüslerini şişirip kendiyle gurur duyarmış gibi, "ayrıca hayır harika, biricik eşin çok güzel bir fikir buldu. Saçımızı boyayacağız!"

Elleri çimdiklenen Jungkook onları havaya kaldırıp iki yana salladı. "Hayatta olmaz, hayır, hayır zaten bu saçı da o iddiada istediğin için yaptım."

Jimin gözlerini bilerek doldurup ıslak köpek yavrusu bakışları atmaya başladı. "Ama aşkım bir şey diyen oldu mu sanki ne güzel olmuş işte."

Jungkook kanmamak için gözlerini başka yere çevirirken, "çünkü insanlara karşı sert bir imajım var bir şey söylemeye cesaret edemezler."

"Ama benim seçtiğim renk gerçekten seni çok ateşli gösterecek. Tamam senin daha ateşli olman benim zararıma olur ama benim olduğun için sorun değil, hadi gidelim!" koltuktan ayağa kalktığı gibi ince bileğinden tutularak geri oturtulmuştu.

"Gitmiyoruz."

"Gidiyoruz."

"Gitmiyoruz dedim."

"Gitmiyoruz. "

Eşinin oyununa kanmayarak,"evet gitmiyoruz."

Gözlerini kısarak eşine ölümcül sandığı ama sevimli bakışlar yollayan Jimin ayağa kalkıp merdivenlerden çıkmaya başladı.