merhaba!
medyayı dinlerken yazdım çoğunlukla, tavsiye ederim sizin de öyle okumanızı. bol bol yorum istiyorum, okuyan çok bu yüzden oylarınızı da bekliyorum <333
iyi okumalar 💜
*
flashback
"Karşımıza, saçlarına unicorn kusulmuş gibi çıkmayı ne zaman bırakırsın?" diye sordu Yoongi. "Sadece merak."
"Merakın müsait bir yer de durabilir öyleyse," dedikten sonra gülümsedi Jimin.
Taehyung, minik arkadaşını kolları altına aldı. "Çiçeğime her renk yakışır."
Yoongi, omuz silkip, kahvesinden bir yudum almadan önce, "Sen öyle diyorsan.." diye mırıldandı.
Kafe kapısının ardındaki çan sesi yankılandığında birkaç kişi oraya baksa da önlerine döndü tekrar. Jimin'in gözleri ağır çekimde hissettiren bir görüntüde takılı kalmıştı.
Jeon Jungkook, siyah baskısız tişört, dapdaracık, bütün kaslarını ortaya seren, birkaç yırtık bulunduran siyah pantolonu ve deri ceket kombini ile can yakmak için çok hazır duruyordu. Kavisli kaşları yukarı doğru kıvrılmış, dudaklarında kocaman bir gülümseme taşırken, çene hattı keskinleşmiş, gamze çukurları ortaya çıkmıştı. Yeni yeni yaptırdığı dövmeleri kemikli ellerinin üzerinden göz kırparken, Jimin'in her gördüğünde fonksiyonlarını yitirme seviyesine geldiği kaşlarındaki demir toplar loş ışık altında parıldıyordu.
Los Angeles da olsalardı normal karşılanabilirdi ama birkaç haftalık Güney Kore'ye geldikleri için birkaç yargılayıcı zihni kendine çekmişti bile.
Hiçbir şeyi umursamıyor gibi görünse de içinde bir yerlerde bunların biriktiğini hissediliyordu Jimin, müsait olduklarında ilk işi bu konu hakkında konuşmak olacaktı. Minik ama güçlü sevgilisini hiçbir şeyin üzmesini istemiyordu.
"Min-ah."
Hayranlıkla seyrettiği bedenin dibine geldiğini fark edememişti vita, hoş kokusunu yaydığını bilmediği gibi. Jungkook, parlayan dudaklara sert bir öpücük kondurdu.
"Bebeğim, hoş geldin. Nasılsın?"
Dün Taehyung'un ailesinin evinde kaldığı için Jungkook ile görüşememişti, delta da Namjoon da kalmıştı. Üniversiteyi başka ülkede okurken çokça arkadaşlarına özlem çekmişlerdi, bu yüzden biraz ayrı vakit geçirmeleri normaldi.
"Bu cadı yüzünden kötüyüm."
Jungkook bilmeden sevimli bir ifadeyle dudaklarını büzerek çocuk gibi Jieun'u işaret etti. Jimin, sevgilisinin yanağındaki yara izine öpücük kondurup güldü.
"Yine ne yaptı?"
"Anlamadığı bir konuda yardımcı olmam için rica eden bir kızı resmen aşağıladı."
Jungkook, Jieun ve Hoseok'un fakülteleri yakın olduğu için bizzat kendisi ikisini almaya gitmişti Namjoon'un arabasıyla, uzun boylu alfa kendi dersliğine gidip arabayı vermişti, dönüşte onu da almışlardı. Muhtemelen deltanın orada biraz oyalanması sonucunda Amerika'da hukuk okuduğu birkaç kulağa gitmişti. Jungkook'un gittiği ortamlarda herkesi kendisine hayran bırakması alışıldık bir şeydi o yüzden Jimin olayın nasıl geliştiğini bile sorgulamıyordu.
Hem Jieun bir şey yapıyorsa, bir bildiği vardır diyerek bir de genç kızdan dinlemek için ona döndü. Betayı kolları göğsünde birleştirmiş sinsi bir gülümsemeyle Jungkook'u izlerken gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
for her | jikook
Fanfic[tamamlandı] Kalp kırıklarıyla yollarını ayıran çift, kızları için mücadele ederek tekrardan bir araya gelir. 150621 010123 [omegaverse] - [mpreg] delta jungkook vita jimin #26 jikook - 25062021 #15 jikook - 25082021 #14 jikook - 27082021