17.bölüm

1.5K 103 186
                                    

Güney Kore'ye tekrar gitmek, bunun düşüncesi, hatta hayali bile heyecan vericiydi.

Defile kutlaması ile birleşmiş, aile yemeğinin ardından oturup konuşmuşlardı Jungkook'un ortaya attığı fikiri. Hiç akıllarında yoktu. İçten içe ülkelerine tekrar gidip ailelerini görmek, oraları gezmek isterlerdi ama yakın zamanda planlarında yoktu.

"Biletleri ne zamana aldın?"

Jungkook, Jieun, merdivenlerden inerken, koltukta kucağındaki Carla ile televizyon izliyordu.

"Pazartesi."

Yani üç gün sonrasınaydı, Jieun, mutfağa girerken şaşkınlıkla gözleri açıldı.

"Ne acelen var?"

Jungkook, diğeri göremese de omuz silkip, "Canım istedi," dedi.

O sırada tekrar merdivenlerde adım sesleri duyuldu ve birkaç saniye sonra pembe saçlı, sportif giyimli ve kucağına Yejun ile bir Jimin karşıya çıktı.

"Jungkook, hazır mısın?"

"Hadi gidelim!" diye bağırdı Carla, babasının kucağından atlarken.

Jungkook ayağa kalkarken tişörtünü düzeltti. "Hazırım."

"Bebek arabasını getirir misin?"

Delta denildiği gibi bahçeye giderken, Jieun, gevrek dolu ağzı ile mutfak kapısının yanından, "Nereye?" diye sordu.

"O benimdi!"

"Jungkook bebek arabası."

Siyah saçlı dudakları büzük şekilde mecburen salondan çıktı, arkadaşına kötü bakışlar atmayı ihmal etmeden.

"Pis cadı."

Jieun gözlerini pörtleterek, Jimin'e "Duydun mu ne dedi? Hem de çocukların yanında."

"Ağlayacağım artık.."

Delta bebek arabası ile içeriye girip antreye gidip ayakkabılarını giydi ve dışarı çıktı. Garajın önünde hazır hâlde duran arabasının bagajına bebek arabasını yerleştirdi. Jimin kapıdan çıktığında Yejun'u alıp arka koltuktaki bebek koltuğuna oturtup, Carla'yı da yanına oturtturdu kemerlerini bağlayarak. Sevgilisinin yanına, şoför koltuğuna geçtiğinde motoru çalıştırıp evin bahçesinden, sonra da bulundukları caddeden çıktı.

"Jieun evde olduğunda her şey daha kolay oluyor," dedi Jimin radyoya uzanarak. Arka planda kısık seste müzik arabayı doldurdu.

Jungkook başını salladı. "Öyle."

"Gece konuşamadık ama Güney Kore işinin nereden çıktığını merak ediyorum.."

Delta yumuşak dokunuşlar ile direksiyonu sağa kırarken, "Canını sıkmak istemiyorum."

Vita, Jungkook'un dizinin üstündeki elini alıp kendi uyluğunun üstünde ellerini birleştirdi. Kemikli elin avuç içine öpücük kondurdu.

"Gizli, saklı yok demiştik. Beraber."

"Baba, dedemlere bir şey alabilir miyiz?" diyerek arka koltuktan babasına uzandı Carla, kemerin gittiği kadar.

"Tabii ki."

Vita dağıtılan konu ile daha fazla endişelense de sessiz kaldı. Jungkook ile ne zaman sessiz, ne zaman içini döküleceğini ezberlemişti ve şu an delta kendini hazır hissetmiyorsa beklerdi. Jungkook, bunları bilerek minnetle minik eli sıkıp gevşetti.

Birkaç dakika sonra bir marketin önünde durduklarında araçtan indi dörtlü. Carla, reyonlarda koşuştururken önceliğinin kendi midesi olduğunu anlamıştı Jungkook.

for her | jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin