Kızıla Çalan || Wanda Maximoff

07 | Büyü & Bıçak

Warpath, elinde kalan tek bıçağını elinde çevirirken, aradaki mesafesini koruyarak Wanda'nın etrafında dönmeye başladı. İkisi de gözlerini birbirinin gözlerinden ayırmıyordu. Dudağının hizasında tuttuğu için ve sürekli çevirdiği için Warpath'in elindeki bıçağın parlaklığı kadının gözünü alıyordu ama bu, dikkatini kaybetmesi için yeterli değildi.

"Kızı öldürmen için para verdiler, değil mi?" dedi Wanda.

"Senin bundan çıkarın ne?" dedi adam. "Neden kızı koruyorsun?"

"Öldürülmeyi hak etmiyor?"

"Önemli değil."

"Kadınları ve çocukları öldürmemek gibi bir kuralın yok mu senin?"

"Başkalarını öldüren kadınlara ve çocuklara yok," dedi adam.

Wanda da iki elini açtı ve kaos enerjisinin parmakları arasında dolaşmasına müsaade etti. "Madem öyle..." Wanda, sağ elinden enerji dolu küreyi hızla gönderse de adam sağa takla atarak kaçmayı başardı. Wanda duraksamadı ve sol elinden aynı şekilde bir enerji küresi daha yolladı. Adam tekrardan takla attı ve aynı şekilde kaçmayı başardı.

Sağına doğru takla atsa da ayağa kalktığı sırada yönünü ayarladığı için, momentumunu koruyarak Wanda'nın etrafında dönmeye devam ediyordu.

Adamın olağanüstü bir hızı olduğunu gören Wanda daha hızlı davranması gerektiğini anladı ve adamın üstüne kaos enerjisini hiç boşluk bırakmayarak, tepesine yağdırırcasına atmaya başladı.

O kadar kolay görünüyordu ki adamın sıyrılmaları, Wanda beceriksiz olduğunu düşünecekti neredeyse. Olmadığını biliyordu, yıllarca bir Avenger olarak eğitim almıştı.

Karşısındaki adamdan çok daha güçlü varlıklarla birebir savaşmış ve galip gelmişti.

Adil dövüşmenin gerek olmadığını düşünerek adamın zihnine girmeye yeltendi. Kafasına saplanan sancıyla beraber yeltendiğine pişman oldu. Adamın zihnine girmişti ama düşüncelerini okuyamadan karşısına bir anda çıkan o imajla beraber, sancı bir mızrak gibi saplanmıştı kadının kafasına.

Sancıya odaklandığı için dikkatini kaybetti ve üzerine hücum eden Warpath'i son anda fark etti. Geriye doğru belini bükerek eğildi ve adam üstünden uçarak geçti. Bir anlığına göz göze geldiklerinde, adamın yüzüne yakından bakabildiği için bir detayı fark etti. Her ne kadar bir avcının kararlılığı ile soğukluğu yüzünü bir maske gibi örtmüş olsa da o maskenin altında bir şey vardı, bir düşünce. Zihnine giremediği için düşünceyi adlandıramıyordu ama tahminine göre... şüpheydi.

Kadına karşı bir şüphesi vardı adamın.

Warpath, ağaca saplanmış sol bıçağını aldı ve Wanda'ya doğru dönüp, bıçaklarını göğüs hizasında hançer gibi ters tutarak pozisyon aldı. Kadın hakkında duyduğu şüphe ritmini bozuyordu. Öyle olmaması lazımdı, şüphe duymasına ya da tereddüt etmesine rağmen hiçbir zaman öyle olmamıştı. Bıçak atışında ıskalamıştı, ilk defa.

Bir yanı kadını öldürmek değil sadece yaralamak istiyordu çünkü. Yalnızca yaralayıp, kafasındaki o soruyu cevaplaması için onu canlı tutmak ve zorlamak istiyordu.

Neden onun ismini biliyor ve ona aşina olduğunu hissediyor olmasına rağmen hakkında hiçbir şey hatırlayamıyordu.

Daha önce hiç yüz yüze karşılaşmamışlardı ama bu çağda ona gerek yoktu. Bir şekilde onu görmüştü ama her zamankinin aksine, hatırlayamıyordu ve bu onun için sinir bozucuydu. Sinirinin bozulması demek agresifleşmesi demekti bu da ritminde bozukluğa yol açardı, kendini toparlamalıydı. Öldürülmesi gereken tek kişi hedefiydi, kadının etkisiz hale getirilmesi sorun yaratmazdı.