Kurtuluş Oyunu

1. Bölüm

Fatih bey (Gecenin babası)

Bugün olanların şokunu hala üzerimden atamadım. Onur denen piç yüzünden iflasın eşiğindeyiz. Eğer ihaleyi ona kaptırmasaydım şu an belkide yatağımda kollarıma güzeller güzeli karımı alıp o mis kokusuyla uyuyabilirdim ama nerdeee şu an ofisteyim ve bilin bakalım napıyorum! Tabikide en iyi arkadaşım selçuk'la buna bir çare bulmaya çalışıyorum! Aklıma hiç birşey gelmiyor her an delirecek gibiyim. Ailem bu olayı fark etmeden bir an önce çözmeliyim.

Selçuk bana yardım etmeyi kabul etsede ben kabul edemiyorum çünkü ben bu başarıyı kendim elde ettim babamdan bile yardım almadan.

Ama şimdi durum farklı benim bir ailem var onlarıda düşünmem lazım .

Selçuk her zamanki bilmiş tavırlarıyla karşımda sırıtıyo.

'Fatih inat etme işte sana neden yardım etmeme izin vermiyorsun? ' Karşımdaki 46 yaşında ama daha dinç görünen  en iyi dostuma bakıp sıkıntıyla konuşmaya başladım.

'Selçuk beni anlamıyorsun ben bu zamana kadar kendi emeklerimle kendi başarımla buralara kadar geldim yanlış anlama ama  bu zamandan sonrada kimseden yardım alacak değilim.' Zaten sinirlerim telemde bide gelmiş üsteliyor ben mi anlatamıyorum o mu anlamamazlıktan geliyor!

'Hadi ama fatih iflasın eşiğindesin ve hala diretiyor musun?' Dedi. Sıkıntıyla nefesimi dışarıya verdim.

'Selçuk beni neden anlamak istemiyosun! Karşılıksız birşey yapmak istemiyorum.'dedim.

  'Ben senin en iyi dostunum fatih ve kötü günlerinde yaninda olmazsam ne zaman olucam söylermisin?' Haklı ama ben bu zamana kadar kimseden yardım almadımki garip geliyor bana sadece napıcam bilmiyorum.

'Herneyse fatih ben şimdi evime gidiyorum ve sen bu konuyu düşünüyorsun aslında düşünmene bile gerek yok ama yinede biraz kafanı toparla ve yarın saat 13.00 da burda olucam kararını söylersin.'

'Tamam selçuk yanımda olduğun için sağol'dedim ve elini omzuma koyup

'Her zaman'dedi ve  ofisten çıktı bende artık eve gitmem gerketiğini fark edip arabama atladım ve eve sürdüm.

Selçuk bey (Doruğun babası)

Fatihin bu halleri beni gerçekten çok üzdü dostumun bu katır inadını en iyi bilenlerden biri benim. Ama benim teklifimi kabul etmekten başka şansı yok. Aksi halde şirketini kurtarabiliceğini sanmıyorum!.

Ben bu düşüncelere dalmışken eve geldiğimi fark ettim. Arabadan indim ve zile bastım kapıyı evdeki hizmetçilerden kübra sultan  açtı . Kübra sultan bu evin en eski hizmetçilerindendir neredeyse ben 20 yaşındayken başladı bizim evde çalışmaya. Eve girdim kübra sultan'ın rengi solmuş ve endişeli görünuyodu.'kübra sultan bişey mi oldu senin rengin solmuş hayalet görmüş gibisin 'dedim.

'Selçuk oğlum simay hastanede.' Ne? Simay hastanede mi?

'Noldu kübra sultan ? neden gitti ? Birşey mi oldu? Niye bana haber vermediniz? Ne za-'kübra sultan sözümu kesince ne kadar soru sorduğumu o zaman fark ettim.

'Oğlum yavaş sakin ol doruk. Doruk yine komaya girmiş.' Ah doruk ah yine bu illet yüzünden hastanelere düştün .

Multimedyada Doruk var :)

Oylarınızı ve yorumlarınızı belkiyoruz arladaşlar :)