Multimedyada EGE var. Bölüm şarkısı SUMMER PARADISE ft.MKTO = SIMPLE PLAN. Oy ve yorumlarınızı belkiyoruz. Şimdiden teşekkürler. Keyifli okumalar.
Gece'in ağzından
Doruk barın içine girdi. Bende bu bebekle ne kadar ayrılmak istemesemde muhteşem ötesi varlıktan indim. Bara doğru ilerlemeye başladım. Öğlen olduğu için koruma yoktu sanırım. Kolaylıkla bardan içeriye girdim. İçeriye girdiğimde yüzümü buruşturdum hem buradaki pis ve iğrenç kokudan hemde bu saatte birbirini yemekten zevk alan insanlar yüzünden. Anlamıyorum ki evleri yokmu bunların gidip orada yapsınlar ne yapacaklarsa. Allahın cezaları. Etrafıma bakındım ve barın dolu olduğunu fark ettim. Normalde barların geceleri dolu olduğunu biliyordum ama maşallah burası ana baba günü. Doruğu hiçbir yerde görmedim. Barmenin olduğu tarafa doğru ilerledim ve bar sandalyelerinden birine oturdum.
Barmen içki servis etmekten nerdeyse soluklanamıyordu bile. En sonunda işi biraz olsun hafiflediğinde bana döndü ve beni incelemeye başladı. Rahatsız olmaya başladım bu durumdan ve
" bir sorun mu var gardaş bakışı attım " barmen bakışımı takmayarak bana yaklaştı ve konuşmaya başladı
'Seni ilk defa gördüm yeni misin burada?' Dedi. Sanane acaba.
'Pardon ama sanane.' Dedim. Buradan kimseyle muhattap olmak istemiyordum
'Ovv asiyiz. Kızma sadece ilk defa gördüğüm için sordum.' Dedi sırıtarak.
'Her yeni gördüğün insana yeni misin diye soruyorsan yazık sana çünkü aynı soruyu sormaktan sıkılıyor insan'dedim ve dik dik barmene bakmaya başladım.
'Her gördüğüm insana değilde güzel kızlara sorarım bu soruyu ve emin ol hiç yorumladım ve yorulacağımı zannetmiyorum.'dedi eline bir bardak alıp silerken. Ben cevap vermeyince yeniden konuşmaya başladı.'Adım Ege. Gördüğün gibi burada barmenim. Merak etme sevgilim var öyle kızlara asılan bir tip değilim. Seni burada tek başına görünce şaşırdım. O yüzden sordum yeni misin diye. Çünkü burada tek takılan kızlar genellikle iyi kızlar değildir.'dedi sır verir gibi bana yaklaşarak. Sonra çevreye bakındı. Sanırım bizi duyan varmı diye baktı. Müzik sesi bu kadar yüksekken bizi kimsenin duyabileceğini sanmıyorum doğrusu. Ege en sonunda bana baktı ve tek kaşını kaldırdı cevap bekler gibi. Aslında iyi çocuğa benziyor ama öyle her önüme gelene güvenemem hele barda hiç güvenemem.
'İyi kız olup olmamam seni ilgilendirmez ama çok merak ediyorsan (2 yan masada oturan kısa giyimli boya küpü ve bir adama kur yapan kadını gösterip) bunlar gibi değilim ve olmayacağım.'dedim. Ege gülümsedi ve
'Bende öyle tahmin etmiştim.'dedi.
Böyle oturarak ne kadar bekleyeceğim bilmiyorum. Bir an önce harekete geçmeliyim. Ama Doruğun nerde olduğunu bilmiyorum. Acaba kimden öğrenebilirim kimseyi tanımadığım için soramıyorum da.
'Böyle boş boş oturmaya gelmedin heralde birşeyler içmeyecek misin?.'dedi Ege. Tabi ya Egeye sorabilirim.
'Aslında ben birini arıyorum
Ve sen bana yardım edebilirsin.'dedim Ege'ye sırıtarak. Ege bana şüpheyle baktı.
'Söyle bakalım asi kız kimi arıyorsun? .'dedi.
'Doruk Gürsoy'u arıyorum 'dedim etrafıma bakınarak.
Ege'ye döndüğümde şaşırmış bir şekilde bana baktığını gördüm.
'Neden arıyorsun?'
'Neden aradığım seni ilgilendirmez sen sadece yerini söyle.'dedim
'Neden sana güveniyim peki'dedi
'Ben sana güvenip yerini sordum sende bana güvenip yerini söyle.' Dedim sandalyede arkaya doğru yaslanarak.
Ege biraz düşündükten sonra
'Bak kötü bir kıza benzemiyorsun başın belaya girerse eğer beni tanımıyorsun.'dedi soran bakışlarla bana bakarken.
Kafamı olumlu anlamda salladım.
'Tamam ortak 'dedim gülümseyerek.
'Yukarıya çık ve soldan 3. Odaya gir Ordadır büyük ihtimalle.'dedi ve arkasını dönüp müşterilere içki hazırlamaya başladı. Ama şimdi ben o kadar merdiveni nasıl çıkacağım bu sakat ayakla. Tamda sakatlanacak zamanı buldum. Bar sandalyesinden kalktım ve insanların arasından sekerek geçmeye başladım. Merdivenlerin oraya ulaştığımda o kadar çok merdiven olmadığını gördüm sanırım bugün içimin bir nebze mutluluk dolmasını sağlayan olaylardan birini yaşıyorum. Merdivenleri çıktıktan sonra karşıma uzun bir koridor çıktı. Soldan 3. Kapinin onune geldiğimde aklıma süper bir şey geldi. Ben buraya kadar geldim ama Doruğu o odadan nasıl çıkaracağımı hiç düşünmemiştim. Ne yapsam. Ne yapsam. Buldum yangın alarmı evet şu anlık en iyi fikir bu gibi duruyor. Yangın alarmına doğru ilerlerken yan odanın kapısı açıldı ve içeriden mankenlere taş çıkartacak bir kız çıktı. Sarışın ve üzerine giydiği siyah mini elbisesiyle bayağı bir ilgi çekiciydi. İlk gördüğüm anda gıcık olduğum insanlar arasına girdi bu sarışın yelloz neden bilmiyorum ama gıcık oldum şimdiden.
Adını bilmediğim kız kapıyı kapattı ve benim olduğum tarafa döndü. İşte şimdi sıçtım. Benim kimseye görünmemem gerekiyordu. Sarışın kız beni baştan aşağı süzdü ve tek kaşını kaldırıp
'Senin burada ne işin var?' Dedi bayan boya küpü
'Sana mı soracağım nerde durup durmayacağımı ?'dedim bende. Kim oluyordu bu. Kendini ne zannediyordu acaba.
'Evet canım bana soracaksın.'dedi. Varya şu an böyle bir durumda olmasaydım yapışırdım saçına ama sakin olmalıyım görevi riske atamam. Bende iyice kendimi kaptırdım şu görev işine.
'Sen kim oluyorsun bana hesap soruyorsun peki 'dedim alayla .
'Hah sen beni tanımıyor musun ? Şaşırdım doğrusu. Ben bu barın ortaklarından biriyim.'dedi salak salak sırıtarak.
'Ve şimdi ayağını denk al burda ne aradığını söyle '
'Birincisi seni tanımadığıma o kadar memnunum ki sana anlatamam hayatımda bu kadar mutlu olduğmu hatırlamıyorum. İkincisi kendini bu kadar bir şey sanma bence bu barın ortağı olmuşsun ama daha insan olamamışsın. Ve üçüncüsü bak bu en önemli olan sen bir daha şaşırma tamam mı? Çünkü şaşırınca gergedan sikmiş orangutan gibi oluyorsun'dedim ve kahkaha attım bu kız benim sinirimi iyice bozdu. Sarışın yelloz bana öfkeyle baktı
'Sen nasıl benimle böyle konuşabiliyorsun sen benim kim olduğumu biliyor-'
'Tamam kes. Aynı şeyleri söyleyip duruyorsun bozuk plak gibi. Senin kim olduğun umurumda değil tamam mı. Ayrıca seninle istediğim gibi konuşurum buna sen karışamazsın'dedim.
'Bana bak küçük kız hemen şimdi bu bardan çıkıyorsun yoksa gü-"
'Dur tahmin ediyorum güvenliği çağırırsın dimi.'dedim sözünü keserek.
'Aynen öyle.'dedi bilmiş bir tavırla.
' Bana bak boya küpü aklın olsaydı kapıya güvenlik koyardın. Ama sende ne arar o akıl.'dedim ve sırıttım.
'Sen şimdi görürsün.'dedi ayağını yere vurdu ve arkasını dönüp merdivenlerden inmeye başladı.
Boya küpü aşağıya indikten sonra hemen yarım kalan planımı uygulamaya geçtim.
İlk önce etrafımı kontrol ettim. Sonuçta yakalanabilme ihtimalim yüksek önlem almalıyım. Kimse olmadığına kanaat getirince kamera varmı diye baktım kameranında olmadığını fark edince yangın alarmının kapağını açtım ve düğmeye bastım. Alarm çalışmaya başladı hemen merdivenlerin oraya gidip Doruğun olduğu odayı görebileceğim bir yere saklandım. Birkaç saniye sonra Doruk elinde çantayla odadan çıktı ve bana doğru koşmaya başladı. Aha sıçtık aha bittiğimin resmidir buyrun cenaze namazıma. Doruk bana doğru gelirken arkama döndüm ve Doruğun beni görmemesi için dua etmeye başladım. 10- 15 saniye boyunca öyle bekledim. Hiçbirşey olmayınca yavaşça arkama döndüm. Koridorda koşuşturan birkaç insan haricinde kimseyi göremeyince derin bir nefes aldım. Doruk aşağıya inmişti sanırım. Yavaş adımlarla aşağıya inmeye başladım merdivenlerden inerken sert bir cisme çarptım. İlk önce idrak edemesemde sonra bunun bir insan bedeni olduğunu anlamam uzun sürmedi. Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda Alaz'ı görmeyi beklemiyordum.
'Hey sen burda ne arıyorsun?'dedi alaz şaşırmış bir şekilde.
'Şey. Ben. Imm. Şey heh lavaboyu arıyordum.'dedim en masum şekilde.
'Hadi çabuk burdan çıkmamız lazım.'dedi ve elimi tutup aşağıya sürüklemeye başladı.
'Ahh Alaz dur ayağım acıyor.'dedim acıdan inleyerek.
Alaz kafasına vurdu
'Salak kafam kusura bakma ayağının sakatlandığını unutmuşum.' Dedi ve beni tek hamlede kucağına aldı.
Ben şaşırmış bir ifadeyle Alaz'a bakarken Alaz anlamış olmalı ki bana cevap verdi
'Senin kaplumbağa hızında inmeni bekleyemezdim hiç kusura bakma.'dedi ve güldü.
Omuzuna vurarak
'Çok kötüsün.'dedim. Aslında şu an işime gelmişti. Ayağımı boş yere yormamış oluyorum.
Alaz'la birlikte barın kapısından çıktık Alaz etrafına bakındıktan sonra bana döndü
'Kiminle geldin buraya?'
'Dorukla gelmiştim.'dedim.
'Arabası nerede biliyor musun?'dedi etrafına bakınarak.
'Hemen ileride'dedim arabayı ve arabaya yaslanmış sinirli Doruğu göstererek.
Alaz arabanın yanına doğru ilerlerken bende Doruğu incelemekle meşguldüm.
Çok sinirli görünüyordu. Acaba neye bu kadar sinirlendi kesin işinin yarıda kalmasına sinirlenmiştir. Haha yaşasın kötülük. Hafif kıkırdadığımda Doruğun ilgisini çekti sanırım ve bizim olduğmuz tarafa döndü ve bana elimden gelse öldürücekmiş gibi baktı.
'Sen nerdesin. Ben sana bu arabadan inilmeyecek demedim mi?'dedi bağırarak.
Doruk bağırınca birden gerildim. Alaz da fark etti sanırım bana "sorun yok" dercesine baktı.
'Doruk abi abartma kızın lavaboya gitmesi gerekmiş ve arabadan inmiş.'dedi Alaz beni yere indirirken. Valla beni buraya kadar bile taşıdığına şaşırdım doğrusu.
'Sen karışma Alaz.'dedi ve bana tekrar döndü.
'Şimdi cevap ver küçük hanım. Neden arabadan indin.'dedi soğuk ve ürkütücü sesiyle.
'Ş-şey ben. Benim lavaboya gitmem gerekiyordu.'dedim korkudan kekeleyerek.
Doruk biraz düşündükten sonra
'Arabaya atla seni eve bırakıcam.'dedi . Hadi ya öyle kolaydı ben senin için ne maceralar atlatiyim sen beni sadece eve bırak yok öyle.
'Hani gezicektik. Öyle söylemiştin bana.'dedim masum bir şekilde.
'Sen gerçekten geziceğimize falan mı inandın. Çok safmışsın.'dedi arabaya binerken.
'Saf olan sensin sen bana geziceğimizi söyledin.'dedim bende arabaya doğru ilerleyerek.
Alaz şaşırmış bir şekilde arkamdan gelip benimle birlikte arabaya bindi.
'Bu kadar gezme sana yeterde artar bile. Hem bak benim sayemde yeni yerler görmüş oldun.'dedi gıcık dana.
'Saçmalama sen buna gezmemi diyorsun hadi ama Doruk. Selçuk amcamın numarasının bende olduğunu biliyorsun dimi.'dedim alayla Doruğa bakarak.
'Ovv adamım büyük oynuyor.'dedi Alaz gülerken.
Doruk kafasını bana çevirdi
'Sen beni tehdit mi ediyorsun?'dedi korkutucu bir soğuklukla bana bakarken.
'Ben sadece olacakları söylüyorum. 'Dedim.
Doruk nefesini dışarıya vererek arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.
'Benim karnım acıktı bir restorana gidelim.'dedi Alaz gülerek.
Doruk hiçbirşey söylemeden arabayı sürmeye devam etti sanırım bu tamam demek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtuluş Oyunu
Teen FictionBir gencin başına gelen bir olay sayesinde hayatı tamamen değişti. Hayatını bataklığın karanlık derinliklerine doğru sürükledi. Onun için hayatı sadece uyuşturucu olmuştu. Ve onun aksine aydınlığa sahip bir kız. Hayatı sadece okul ve ailesi olan. Am...