Merhaba arkadaşlar bölüm biraz gecikti kusura bakmayın. Bölüm şarkısı Shawn Mendes - Never Be Alone. Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz keyifli okumalar :)
Yavaş yavaş gözlerimi açarken bi yandan da nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum.
Depo gibi bi yerdeydim sanırım soğuk ve karanlık. Biraz daha kendime gelmeye çalıştım ve beni kimin kaçırdığını düşünmeye başladım ve "tın tın" evet düşen köşeli jetonumun sesi. Tabiki beni babamın borçlu olduğu adamlar kaçırdı derken bana doğru gelen ayak sesleri duydum yaklaşıyordu ve ben yüzünü incelemeye başladım burnumun dibine kadar girdiği an kim olduğunu anladım ve şok. Gözlerimi sonuna kadar açtım şaşkınlığım şu an zirvelerde at koşturuyordu.
Geçen gece doruklarla yemeğe çıktığımızda yanımıza gelen ve bana "sürtük" diyen o pislik adamdı."Senn" dedim hemen.
" Evet ben " dedi pislik herif.
"Ne istiyosun benden."
"Bana söylediklerinin bedelini ödeyeceksin."dedi.
"Yani.." dedim.
Bana cevap vermeden telefonunu çıkardı ve bir numara tuşladı. Telefonu hoparlöre alıp beklemeye başladı.
Çaldı,çaldı ve evet sonunda açan oldu.
"Ne var."
Ah evet Doruğun sesi ve onun öküz tavırları. Yanımdaki şerefsiz herif konuşmaya başladı.
"Fahişen yanımda DERİN bey." Ve ardından gelen kötü kahkaha. Sesini alıp bir yerine sokasım geldi. Ellerimi ipten kurtarmaya çalışırken sandalye ile birlikte yere yapıştım.
Yere düşmenin verdiği korku ve acıyla birlikte çığlık attım.
Lanet herif bana bakarak gülümsedi ve yanıma doğru gelmeye başladı.
Saçlarımdan tutup sürükledi saç diplerimi hissedemiyordum.Beni umursamadan konusmaya devam etti.
"Banane" dedi Doruk.
Tam tahmin ettiğim gibi ne sanıyordum ki beni umursayacağını falan mı?
Şimdi ne olacaktı peki. Burada ölecekmiydim?
Korku bütün bedenimi esir alırken dangalak herif konuşmaya başladı.
'Hadi ama DERİN bu güzellik kız için elinden bir şey gelmeli.' Dedi ve kahkaha atmaya başladı.
'Mehmet! O fahişe umrumda bile değil anlıyor musun?'
Doruğun bu sözlerinden sonra artık bir şansım olmadığını ve burada öleceğimi anlamıştım. Kafamı aşağıya doğru eğdim. Bildiğim duaları okumaya başladım eğer Doruk beni kurtarmaya gelmiyorsa ben buradan kendim kurtulacaktım.***********
Sabah olmustu. Mehmet denen adam ve itleri hiç bir yerde yoktu. Oturduğum yerde debeleniyordum ve tek amacım burdan kurtulmaktı. Etrafta ellerimi çözecek bir şey aradım ve gözlerim masanın üzerinde duran bardağa takıldı sandalyemle birlikte zıplayarak masanın yanına geldim. Bardağı elimle alamayacağım için masayı biraz salladım ve bardak yere düşerek kırıldı. Cam kırıklarından bir tanesini almak için yan olarak yere yatmam gerekiyordu tabiki iki gündür bir bütün olduğum sandalyemle birlikte. Yere düştüm ve cam kırıklarından bir tanesini alarak ipi kesmeye başladım. Ayaklarımdaki ipten de kurtulduğumda kapıya doğru koşmaya başladım. Kapının kolunu yavaşça aşağıya indirdim kapının açılmayacağını ümit ediyordum ama hiçte öyle olmadı. Kapı açıldı koridorda yürümeye başladım hiç bir ses duymadığım için rahattım ta ki böyle düşünene kadar bir ayak sesi duydum arkamı dönmeye fırsat olmadan birinin bileğimi kavradığını hissettim ve arkamı döndüm...
"Doruk" dedim anlamayan gözlerle.
"Fazla zamanımız yok buradan çıkmamız lazım."dedi telaşlı bir şekilde.
Ve beni peşinden sürükledi. Araba biraz uzaktaydı ve oraya gidene kadar hala sıkı sıkı bileğimi tutuyordu. Arabaya bindiğimizde bileğimin kızardığını ve acıdığını fark ettim ovuşturmaya başladım."Eve mi gideceksin? " diye sordu soğuk bir sesle.
Bende "Hayır. Bu halde eve gidemem hava almam lazım sahile gidebilir miyiz lütfen"dedim.
Cevap vermedi her zaman ki gibi ve sürmeye başladı.Bir saat sonra sahildeydik. PİSLİK HERİF NASIL BİR YERE GÖTÜRDÜYSE BENİ...
Arabadan indim ve ön tarafa yaslandıp derin bir nefes aldım.'O şerefsiz sana bir şey yaptı mı?' dedi Doruk.
Ne? Doruk bana insanca bir şey mi sormuştu. Valla şu an kendimi denize atabilirdim ama yapmadım.
'Hayır' dedim umursamazca tıpkı onun yaptığı gibi.
Sonra bir kaç saniyeliğine bana baktı gözlerindeki o soğukluk gitmiş gibi hissettim ama o an gözlerini çekti ve denizi izlemeye başladı.
Bir kaç dakikalık sessizlik oldu. Sonra bana döndü ve gözlerimin içine baktı."Sen merak etme ben onun icabına bakacağım" dedi.
Cevap verme gereksinimi duymadım zaten yorgundum ve uyumak istiyordum.
"Eve gidebilir miyiz?" Dedim sessizce.
"Tamam hadi atla."10 dakika sonra evin önündeydik zaten evimiz sahile yakındı. Araba sesi duyulunca annemler hemen dışarı fırladı.
Annem "Gece'm" diyerek boynuma sarıldı. Sırayla babam ve Güneş'te. Abim tabiki kendini en sona saklamıştı.
"Prensesim" diyerek boynuma sarılan abimi o kadar çok özlemiştim ki..."Hadi artık içeri girelim ağaç olduk burada." dedim
Ve hep beraber içeri girdik. Biraz vakit geçirdikten sonra yorgun olduğumu ve uyumak istediğimi söyleyip odama çıktım. Yorucu bir günden sonra deliksiz uykuya daldım.**********
Sabah o lanet alarmın sesiyle uyanmak zorunda kaldım her zaman ki gibi banyoya girip rutin işlerimi hallettim üstüme okul formamı giyerek aşağıya indim. Kahvaltı çoktan hazırdı herkese günaydın diyerek yerime geçtim yavaş yavaş tabağımdakileri yedim. Masadan kalkarken "Ben okula gidiyorum" dedim ve gülümsedim.
Babam "Saçmalama tabiki tek başına gitmiyorsun."
"Baba ben 3 yaşında değilim başımın çaresine bakarım." dedim ve ölümcül bir bakış attım. Dışarı çıktığımda havlama sesi duydum tabiiki bu DARK'TI hemen yanına gittim.
Sevmeye başladım,mamasınıda verdikten sonra geç kaldığımı fark ederek bahçe kapısından çıkıyordum ki korumalarla burun buruna geldim. O anda babama saymadığım cümle kalmadı. LANET OLSUN. Mecburen gitmek zorundaydım. Zorlada olsa gidecektim ve tabiki Tatlış kardeşim Güneşle beraber.Okula gelmiştik ikimizde sınıflarımıza gitmek için ayrıldığımız sırada kaslı bir şeye çarptığımı fark ettim ve kafamı kaldırdığımda Dorukla göz göze geldik ne yapacağımı bilemedim elim ayağıma dolaşmıştı. Ne oluyor bana anlamıyorum neden Doruğu görünce heyecanlanıyorum.
Tam bir şey söylecekti ki okulu bi adam sesi inletti.
"NEREDESİN DERİN KARADUMAN? "Allahım bu bir rüya olsun LÜTFEN...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtuluş Oyunu
Teen FictionBir gencin başına gelen bir olay sayesinde hayatı tamamen değişti. Hayatını bataklığın karanlık derinliklerine doğru sürükledi. Onun için hayatı sadece uyuşturucu olmuştu. Ve onun aksine aydınlığa sahip bir kız. Hayatı sadece okul ve ailesi olan. Am...