Merhaba arkadaşlar bölüm gecikti kusura bakmayın. Bölüm şarkısı LITLLE MIX-DNA Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz. Keyifli okumalar :)))
Gece'nin Ağzından
Sesini duyduğum anda bile korkmama neden olan insan az önce yine beni boş yere suçlamıştı.
Doruğun sözleri kalbimi kırmaya yetmişti. Neden bana böyle davranıyor hala anlayabilmiş değilim ben ona kötü bir şey yapmamıştım. Sadece kurtulmasına yardımcı olmaya çalışıyordum tabi Doruğun haberi olmadan. Bu planın içinde en çok canı yanan ben olacağım ne kadar bu gıcık danaya dayanırım bilemiyorum ama eğer pes edersem babamı yarı yolda bırakmış olacağım ve benim babamı hayal kırıklığına uğratmaya hiç niyetim yok.
Kafamı Doruğa doğru çevirdim.
'Senin benimle derdin ne? Anlamadan dinlemeden insanları yargılamaktan vazgeç.'dedim gözlerinin içine bakarak.
'Benim kimseyle bir derdim yok sadece gördüklerimi söylüyorum.'dedi sert bakışlarını üzerimden çekmeden.
'Benimle bir derdin yoksa bir daha
bana karışma ve yanlış gözlemlerini kendine sakla.'dedim ve sinirle okuldan çıktım.
Müdürün verdiği kağıdı çıkarıp sınıfımın ismine baktım ve 12-A 'yı aramaya başladım. Okulun bahçesinde biraz gezindikten sonra sınıfımı bulmanın sevinciyle sıraya geçtim. Müdür mikrofonu eline aldı ve sıkıcı pazartesi günü konuşmasını yapmaya başladı. Yarım saatlik bir konuşmanın ardından sınıflara ilerlemeye başladık sınıfımın yerini bilmediğim için sırada önümde duran 2 kızı takip etmeye başladım. Sınıfin önüne geldiğimizde sınıfa girecekken kolumdan çekilmemle arkama döndüm.
'Zevk alıyorsun herhalde.'dedim sinirli bir şekilde.
'Hayır zevk almıyorum asi bayan sadece seninle konuşmak istiyorum.'dedi ve beni koridorun sonuna sürüklemeye başladı.
'Hey hey bir dakika ben seninle konuşmak istediğimi söylemedim ama beni böyle sürükleyemezsin.'dedim ama Ege'nin beni taktığı söylenemezdi.
Koridorun sonuna geldiğimizde kolumu sert bir şekilde kendime çektim.
'Ne konuşucaksan konuş acelem var ilk günümde derse geç kalmak istemiyorum.'dedim ve Ege'ye bakmaya başladım.
'Bak asi bayan ilk tanışmamız kötü olabilir. Biliyorum şu an bana güvenmiyorsun ama ben düşündüğün gibi sapık veya kötü biri değilim. seninle iyi arkadaş olabiliceğimizi düşünüyorum.'dedi ve gülümseyerek elini uzattı.
'Merhaba ben Ege. Aynı sınıftayız.'dedi gözlerimin içine bakarak.
Kararsız bir şekilde Ege ve eli arasında bakışlarımı sürdürmeye devam ettim.
Aslında Ege iyi birine benziyordu barda yaşadıklarımızı unutup yeni bir
başlangıç yapabiliriz. Sırıtarak Ege'nin elini tuttum
'Merhaba bende Gece. Tanıştığıma memnun oldum.'dedim.
Ege kahkaha atmaya başlayınca kaşlarımı çattım.
'Neden gülüyorsun yanlış bir şey söylediğimi sanmıyorum.'
Ege kahkahasını biraz bastırdığında zar zor konuşmaya başladı.
'Az.hahah az önce ki halini görmeliydin. Sanki karşında hahah seni öldürücek biri varmış gibi baktın.'dedi kahkahasına devam ederken.
Ege'nin kahkahasıyla bende gülmeye başladım.
Kahkahamızı zar zor durdurmayı başardık o an bir şey fark ettim derse geç kalmıştık daha ilk günden olucak şey mi bu.
'Ege koş derse geç kaldık.'dedim ve Ege'yi kolundan çekiştirerek sınıfın kapısına geldik. Kapıyı çaldım ve 'gir'
komutuyla Ege ile birlikte içeriye girdik. Kısa saçlı beyaz tenli 40 lı yaşlarında olan kadın tahtaya matematik sorusu yazıyordu.
'Ege ve klasik derse geç girme huyu' dedi bize bakmadan daha beni fark etmemişti anlaşılan.
Sınıfa göz attığımda herkesin bize baktığını fark ettim. Arka sıradan bir kız konuşmaya başladı.
'Hocam bu sefer Ege yanında arkadaşınıda getirmiş.'dediğinde hoca kafasını bize doğru çevirdi.
'Sen yeni öğrencisin sanırım'dedi gülümseyerek.
'Evet. 'dedim kafamı önüme eğerek sınıftakilerin bakışlarından rahatsız olmuştum.
'Ege sen yerine geç.'dedi matematik hocamız beni omzumdan tutarak yanına çekti.
'Evet yeni öğrenci bize kendini tanıt bakalım.'dedi yüzüme bakıp gülümseyerek. Sınıfa dönüp derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.
'Merhaba arkadaşlar ben Gece GÜRER.'dedim ve gülümsedim.
Matematik hocamız bana baktı ve istediğim bir yere oturabileceğimi söyledi. Sınıfta gözlerimi gezdirdikten sonra bir tek boş yer olduğunu gördüm. Bir an durdum ve o soğuk sert bakışlarla karşılaştım. İnanamıyorum koca sınıfta neden bir tek onun yanı boş acaba aslında biraz düşününce neden olduğunu anlayabiliyorum.
Doruğun yanına doğru ilerlemeye başladım ve hiçbirşey söylemeden yanına oturdum. Çantamı kucağıma alarak sınıfa göz atmaya başladım. Bütün sınıfın bakışlarının bizim sırada olduğunu gördüm. Rahatsızca kıpırdandım derin bir nefes alarak derse odaklanmaya çalıştım.
'Yanıma oturmakla büyük bir hata yaptın.'dedi yanımdaki buz varlık.
Onu takmayarak çantamdan defterimi çıkardım ve not almaya başladım.
Dersin bitmesine 5 dakika kala hocanın dersi bırakmasıyla defterimi çantama koydum ve etrafıma bakmaya başladım herkes kendi halinde bir şeylerle uğraşıyordu. Kafamı Doruğun olduğu tarafa çevirmek istiyordum ama korkudan sırada hareket bile edemiyordum. En sonunda kafamı çevirdiğimde göz göze geldik gözleriyle beni baştan aşağıya doğru süzdü en ufak bir duygu olmadan.
Rahatsız olduğumu belli edecek şekilde nefesimi dışarıya verdim ve önüme döndüm. Herkes birbiriyle konuşuyordu benim acilen bir arkadaş bulmam lazım yoksa kafayı yerim.
Ben böyle düşüncelere dalmışken birinin beni dürtmesiyle kendime geldim.
'Kalkamayı düşünüyor musun yoksa
ben seni kaldırmasını biliyorum.'dedi. Doruğun yüzüne baktığımda sıkılmış bir ifadeyle bana baktığını gördüm.
'İnsan gibi söylesen kalkardım.'dedim.
'Ben sana insan gibi seslendim ama sen anlamadın. Bizim dilimizi anlamadığını bu kadar belli etme bari.'dedi alayla sınıftaki herkes bana bakıp gülmeye başladı. Bu salak yüzünden daha ilk günden rezil oldum herkese. Sert bir şekilde sıradan kalktım ve sınıfa döndüm.
'Neye gülüyorsunuz işinize bakın.'dedim
Çantamı alarak sınıftan çıktım. Sakinleşmem için su içmem gerekiyordu kantinin yerini bulsam hiç fena olmaz. Merdivenlerin başına geldiğimde kolumdan çekilmemle tekrar durdum bugün kaçıncı oluyor bu ya.
Arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle bu kadar sevineceğimi hiç düşünmezdim.
'Senin ne işin var burda.'dedim gülümseyerek.
'Bende bu okuldayım Gece hatta aynı sınıftayız.'dedi ban sarılarak bende sarılmasına karşılık verdim.
'Nasıl seninle aynı sınıfyamıyız ben seni göremedim sınıfta.'kaşlarımı çatarak söylediğim şeye gülümseyerek cevap verdi.
'Bugün biraz işlerim vardı ilk dersi kaçırdım o yüzden.'dedi.
'Şu anda mutluluğumu sana anlatamam. Miray beni kantine götürürmüsün su almam lazım.'dedim ve koluna girerek beni yönlendirmesine izin verdim.
Kantinden su alıp sınıfa çıktığımızda herkesin sınıfta olduğunu gördüm yüzüm düştü birden az önce bu insanlar benimle dalga geçmişti çünkü.
Miray bana gözlerini kısarak baktı.
'Neden suratını astın bakayım sen.'dedi az önce yaşadığımız olayı kısaca anlattım. Miray kafama takmamam gerektiğini söyledi ve yerine oturdu. Bir dakika ya ben Miray'ın oturduğu yeri neden göremedim acaba Doruk beyle oturmak zorunda kalmazdım.
Hocanın sınıfa girmesiyle yerime oturdum. Yine soğuk bakışlarını benden alamayan Doruk beyin verdiği rahatsızlıkla ders dinlemeye çalışmaya başladım. Ders dil anlatım olunca odaklanmam daha kolay oldu bu dersi çok seviyordum.
Derse gir dersten çık derken günün nasıl geçtiğini anlamadım.
Zilin sesini duyan ögrenciler toplanmaya başladı bende eşyalarımı toplayıp ayağa kalktım.
Miray yanıma geldi ve koluma girerek Doruk'la konuşmaya başladı.
'Nasıl yeni sıra arkadaşını beğendin mi?'dedi Miray'ın kolunu alttan dürttüm ve gözlerimi açarak ona baktım. Miray hiç aldırmadan hala Doruk'tan cevap bekliyordu.
Doruğa baktığımda sen ciddimisin bakışıyla Miray'a bakmakla meşguldu.
'Kafana saksı mı düştü senin. Tabiki de beğenmedim nasıl beğenebilirim ki şunun tipine bak.' Doruğun bu sözlerinden sonra kalbime sanki bir hançer saplandı. Neydi bu şimdi? Benim Doruğun sözlerinden bu kadar etkilenmemem gerekiyordu. Sinirle Miray'ın kolundan çıktım.
'Sen ilk önce kendi tipine bak sonra insanları yargıla. Tipinde bir hayır yok. Sıfatsız gibi etrafta dolanıyorsun.'dedim ve kapıya doğru ilerledim.
Okuldan çıktıktan sonra az ilerde Güneş ve Yağız'ın konuştuğunu gördüm yanlarına doğru ilerlemeye başladım.
'Merhaba gençler.'dedim gülümseyerek. Yağız kafasını bana doğru çevirdi ve gülümsemeye başladı.
'Gece hoşgeldin okulumuza.'dedi Yağız yanıma gelip sarılarak. Bende sarılmasına karşılık verdim.
'Hoşbuldum. Ne yapıyorsunuz.'
'Yağız'ların sınıfına düşmüşüm. Matematikte bizden 1 konu ileridelermiş onu konuşuyorduk.'dedi Güneş.
Biraz daha Yağız'la sohbet ettikten sonra ayrıldık.
Okuldan dışarıya çıktığımızda abimin bizi beklediğini gördük.
'Ne bu böyle okula bırakmalar okuldan almalar özel şöförümüz işten mi ayrıldı?'dedim sırıtarak abime bakarken.
'Sizede iyilik yaramıyor yani. Şöförün işten ayrıldığı falan yok okulun ilk günü olduğu için ben almak istedim bundan sonra şöförle gidip gekiceksiniz zaten.'dedi trip atarak.
Güneş hemen abimin yanına gidip yanaklarını öperek gönlünü almaya başladı.
'Abilerin bir tanesi. Aman da aman hemen trip atarmış şaka yaptı ablam hemen sinirlenme.'
'Tamam affediyorum sizi hadi arabaya binin çok acıktım ben.'dedi arabaya binerek.
Ben ön koltuğa Güneş'te arka koltuğa bindi.
'Evet prensenlerim kemerleri unutmuyoruz.' Abimin uyarısıyla kemerleride taktığımızda abim arabayı çalıştırdı ve hızlı bir şekilde ilerlemeye başladık.
Kısa bir süre sonra bir restorantın önünde durduk.
Restorantın içine girdik ve cam kenarında bir masaya oturduk.
Garson yanımıza geldiğinde hepimiz spagetti söyledik ve siparişlerimizi beklemeye başladık.
'Ee kızlar okulun ilk günü nasıldı.'dedi abim oturduğu yerde yayılarak.
'Sıkıcı'
'Güzel'
Güneş'le aynı anda söylediğimiz için abim hangimize bakacağını şaşırdı ben abimin bu haline gülmeye başlayınca Güneş'te bana katıldı gülmemiz kahkahaya dönüşürken abimde bize katıldı.
Biz gülerken garson siparişlerimizi masaya koyup gitti.
Sohbet eşliğinde yemeğimizi yerken izlendiğimi düşünerek etrafıma bakındım. Ama kimse bana bakmıyordu kendi kendime kuruntu yaptığımı düşnerek tekrar yemeğime döndüm.
Yemeğimi bitirdikten sonra masada geriye doğru yaslandım. Ellerime bakarak gözlerimi devirdim. Her spagetti yediğimde salça bulaşmasa olmazdı.
'Siz yemeğinize devam edin ben ellerimi yıkayıp geliyorum. 'Dedim.
Restoranın lavabosunu bulduğumda içeriye girdim.
Ellerimi güzelce yıkayıp peçeteyle kuruladıktan sonra dışarıya çıktım.
Koridorun sonuna geldiğimde önüme takım elbiseli bir adamın çıkmasıyla
geri adım attım. Adam bana bakıp pis pis sırıttıktan sonra cebinden bir mendil çıkarıp burnumun hizasına getirdi ve gerisi karanlık...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtuluş Oyunu
Teen FictionBir gencin başına gelen bir olay sayesinde hayatı tamamen değişti. Hayatını bataklığın karanlık derinliklerine doğru sürükledi. Onun için hayatı sadece uyuşturucu olmuştu. Ve onun aksine aydınlığa sahip bir kız. Hayatı sadece okul ve ailesi olan. Am...