[1]

2.7K 79 68
                                    

Keyifli günler💜💙
Yeniden merhaba♡
.
.

Rüzgarın hafif esintisi açık saçlarımı uçuştururken dizlerim üzerine sabitlediğim defterimin üzerinde istediğim şekli çizmeye çalışıyordum. Bir yandan yanıma koyduğum ve dakika başı elime aldığım silgimi yeniden alarak hoşuma gitmeyen kısmı silip başka bir biçim vererek devam ediyordum çizmeye.

"Min Yoora! Tanrım yine mi burdasın?"

Hei'nin sesiyle bakışlarımı çizdiğim şekilden alarak ona çevirdim. Güneş ışığı gözlerimi kamaştırırken elimi gözlerime siper ederek yüzünü net görmek için güneşi başının ardında bırakmaya çalışıyordum.

"Derse girmeyi düşünmüyor musun?" Yanıma otururup çizdiğime bakarken ellerimi kaşlarımın üzerinden çekerek çizimime kaldığım yerden devam ettim. "Tanrım, sen gerçekten çok iyisin." dediğinde tebessümle ona bakarak omzumu omzuna çarptım. "Abartıyorsun Hei." Ne zaman bir çizim yapsam iyi olduğunu söylerdi. Aslında hiçte söylediği gibi çizmiyordum. Yakın arkadaşım olduğu için bunu söylediğine eminim. "O kadar iyi sayılmam, biliyorsun hala geliştirmeye çalışıyorum kendimi."

Okuduğum bölümde ne kadar iyi olduğum söylense de kendimi asla yeterli bulmuyordum bu konuda.vBirşeyin iyi olması gerekiyorsa ayrıntısına kadar kusursuz olmalıydı. Ayrıntılara dikkat eden biriydim ve çizmiş olduğum gelişigüzel bir çizimin şu an da birçok kusuru vardı.

"Sen deli misin? Bu mükemmel bir çizim. Ah, kendinden bir habersin Min Yoora."

Tebessümle ona döndüğümde başını çevirip etrafı incelerken sessiz kalıp sol parmağımın altında tuttuğum silgiyi sağ elime alarak beğenmediğim bir kısmı yeniden sildim.

"Bu arada istediğin gibi, bir iş buldum."

Gülümseyerek başımı bir hışımla ona çevirdim. Defteri kalem ve silgimle yeşil çimlerin üzerine bırakırken bedenimi tamamen ona döndüm.

"Gerçekten mi? Nerde, nasıl? Ne zaman gidiyorum?"

"Dur, dur. Sakin ol herşeyi anlatacağım." Başımı hızla aşağı yukarı sallayarak heyecanla onu dinlemeye başladım. "Merkezde bir yarış pisti var biliyorsun, her yıl düzenli olarak orada yarış yapılıyor."

"F1 yarış arabalarıyla yapılan yerden mi bahsediyorsun?" dedim tereddütle. Orayı biliyordum. Birçok ünlü isim oraya gelir ve yarışırlardı. Tanrım, mükemmel bir hıza sahipti o arabalar. Ben çok anlamazdım gerçi, sesi bile beni ürkütmeye yetiyordu. Hız tutkunu biri değildim ve hızı asla sevmezdim. Umarım aklımdan geçen şey değildi bulduğu iş.

"Evet, orada çalışan bir arkadaşım pit stopa ihtiyacı olduğunu söyledi." Söylediğini anlamamış bir şekilde geri çekilerek yüzüne baktım. "Pit stopta ne?"

"Ah, yani mekaniker. Yarış arabaların tekerleklerini değiştirmede görev alan kişilere deniyor." Hala anlamamıştım söylediğini. Tanrım ben ne anlardım tekerlek değiştirmeden şaka mı yapıyordu bana?

"Dinle bak, tekerlek değiştirmede aşağı yukarı yirmi kişi bulunur. Senin çok kıvrak olduğunu biliyorum bu yüzden tekerlek çıkarmada bir sorun yaşamazsın."

"Ne?" dedim ellerimi ellerinden çekerek. "Bana şaka yaptığını söyle? Ben tekerlek değiştirmeden ne anlarım Hei." Sırtımı geniş gövdeli ağaca yaslarken iş istediğim için büyük pişmanlık hissetmeye başlamıştım.

"Min Yoora, zor bir iş değil gerçekten inan bana."

Paraya ihtiyacım vardı ve bu yüzden ondan doğru düzgün bir iş istemiştim. En azından harçlığımı çıkarabileceğim ve beni idare edebilecek kadar para kazanmam gerekiyordu. Ah, bana resmen yarış arabasının tekerini değiştirme işi bulmuştu. Oradan bakılınca nasıl görünüyordum cidden?

"Yapamayacağını bilsem adını vermezdim zaten."

"Tanrım birde adımımı verdin Hei!"

Sıkıca kapattığım gözlerimle başımı geriye atarken iş istediğim için kendime küfürler diyordum. Ben asla öyle bir yerde çalışamazdım. Kıvrak olmam orada ne işe yarayabilirdi ki? Çizim yaparken bile olabildiğince yavaş hareket ediyordum. Hah, tekerlek değiştirmeyi geçtim benim gücüm bile yoktu, onu nasıl yerinden çıkartacaktım? Ah, Hei başıma resmen iş açmıştı.

"Biraz sakin olur musun? Bugün dersten sonra o arkadaşımın yanına gideceğiz. Sana detaylı olarak herşeyi anlatacak inan bana zor değil."

Telefonumda ki saate baktığımda girecek olduğum dersin başlamasına 10 dakika olduğunu görmüştüm. Hei'ye cevap vermeden defterimin kapağını kapatıp kalem ve silgimi avuç içime alarak ayağa kalktım.

"Unut bunu. Ben hiçbir yere gelmiyorum."

"Hadi ama Min Yoora zor bir iş değil ki!"

"Kendin yap o zaman." dedim. Ardımdan bağırırken yüzüne bakmadan okula doğru ilerliyordum. Ona gerçekten kızmıştım. Altı üstü basit bir iş bulacaktı. Ah, Tanrım boş vaktim olsa tüm günümü iş bulmaya verirdim. Fakat Hei'nin bu konularda bilgili olduğunu biliyordum ve bu yüzden ondan bulmasını istemiştim ama bu tamamen benim için pişmanlık olmuştu.

Ardımdan bana seslenmeye devam ederken sıkıca kolumdan tutulmamla yerimde kaldım. "Tanrım, biraz sakin olmayı neden denemiyorsun?"

"Hei, gerçekten böyle bir iş mi buldun? Şaka mı yapıyorsun yoksa?" Gözlerimi kısarak yüzüne bakarken başını iki yana sallamasıyla gözlerimi devirdim. "Bana inan düşündüğün gibi bir zorluğu yok. Oraya gittiğinde bunu kendi gözlerinle göreceksin zaten." Kolumu kendime çekerek sessiz kalıp kapıdan içeri girdim. Uzun geniş merdivenleri çıkarken hala durumu anlatmaya çalışıyordu bana.

"Bak, istemezsen bırakırsın tamam mı? En azından bir dene." Adımlarımı durdurmadan merdivenleri bitirerek uzun koridora dönüp sınıfa ilerledim.

"Oraya gitmeyeceğim Hei. Hızı sevmediğimi ve o yarış arabaların sesinden ne kadar korktuğumu en iyi sen biliyorsun." Sınıftan içeri girip masama geçerken konuşmasına izin vermeden devam ettim. "Bunu bilmene rağmen nasıl böyle bir iş bulursun anlamıyorum."

"Ah, pekâlâ...özür dilerim."

Yerime geçtiğimde o da yanıma doğru oturarak başını aşağı eğmişti. Yüzünü asarak çantasını masanın üzerine bırakırken elinden tutarak bana dönmesini sağladım.

"Tamam, sorun değil. Biraz sert çıkıştım ben özür dilerim. Sadece o sesler beni biraz korkutuyor bu yüzden tepkim çok fazlaydı, üzgünüm."

"Kabul ettin mi yani?" demişti yüzüme gülümserken. Tebessümle bakışlarımı yüzünden devirip önüme dönerek başımı iki yana salladım.

"O işe gitmeyeceğim Hei." Yüzünü yeniden düşürse de şu an bilerek yaptığını biliyordum. O işe girmek yerine işsiz kalmayi tercih ederim.

"Bir düşünsen-"

"Unut bunu." dedim sözünü bitirmesine izin vermeden. "Oraya gitmeyeceğim, oraya asla gitmeyeceğim."

Mutlu kal🎈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Mutlu kal🎈

Sypros |kth| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin