Tessera

12 4 9
                                    

İyi okumlarr .

......................

05*****: Gitmem gerek 

Telefonu yatağın üzerine bırakıp kafamı geriye doğru attım. Mesajları kızlarda okumuştu. Liya sol taraftan sarılırken Alya sağ taraftan sarılmıştı. 

"Hep böyle mi gidecek bu." Dudaklarımı bilmem der gibi büzüp iç çektim. Belkide bırakmalıydım bu anonimlik işini. Liya kollarını bedenimden ayırıp ayağa kalkmıştı. Onunla birlikte Alya da kalktığında gözlerim ikisinin üzerinde gezindi. Liya saçlarını tepede topuz yapıp bileğindeki tokayla bağlarken dolabımın önüne geçmişti. 

"Bu gün cumartesi. Ve öğlen. Akşam 5'e kadar gezebiliriz değil mi ?" Alya da kendi dolabının önüne geçerken bana göz kırpmıştı.

"Hem belki bize yemek ısmarlarsın." Gözlerim dolu dolu onlara bakarken Liya elindeki Beyaz şortlu tulumu bana uzatıp altına beyaz ayakkabılarımı vermişti. Kutumdan küpe ve kolye çıkarıp yatağın üzerine bıraktığında elimden tutup beni kaldırdı. Popoma vurup beni kabine doğru iterken uzaktan öpücük atmıştım. Üzerimi giyinip kabinden çıktığımda Alya girmişti. Yüzüme kapatıcı sürüp hafif bir makyaj yaptığımda hazırdım. Kısa saçlarımı elimle dağıtıp güzel olduğuna kanaat getirdiğimde bir şey eksik mi diye aynada kendimi süzdüm. Son kez üzerimi düzeltip kızlara döndüğümde onlarında hazır olmak üzere olduğunu gördüm. Derin bir nefes alıp tekrar telefonumu elime almıştım. 

Nepenthe 🖤: Peki 

Nepenthe 🖤: Görüşürüz

Gelen profil resmiyle beni kaydettiğini anlamıştım. Acaba ne diye kaydetmişti. Yutkunup parmaklarım klavyenin üzerinde gezdirdim.

05*****: Beni ne diye kaydettin ? 

Liya'nın elini omzuma koymasıyla telefonumu kol çantama atıp cüzdanımın ve gerekli eşyaların çantamda olduğundan emin oldum. 

"Hadi bakalım çıkalım artık." 

"Oğuz hocaya haber vereyim ben" Siz aşağıya inip defteri doldurun. Başımı sallayıp kapıyı açtığımda karşımda eli havada Tugay'ı görmeyi beklemiyordum. Gözlerim büyürken kendimi geriye doğru çekip kalbimin sesini duymamasını ümit etmeye başlamıştım. 

O ise gülüşünü gözler önüne sererken elindeki defteri gösterip konuşmuştu.

"Kamp için gelmiştik." 

Liya konuşamayacığımı anlayıp ipleri kendi eline almıştı. 

"Gideceğiz." Başıyla onaylarken defteri kapının kolonuna koyup yazmak üzere isimlerimizi öğrenmek için bize dönmüştü.

İsmimi bile bilmiyordu :')

"Liya Derin, Alya Sincan , İ-"

"İzem Serter." İsmimin Liya'nın dudaklarından dökülmesini beklerken Tugay'ın söylemesiyle sadece yutkunabilmiştim. Beni tanıyordu. 

BENİ TANIYORDU 

BENİ TANIYORDU 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nepenthe | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin