İyi okumlarr .
.....................
Yeşil harelerinden gözlerimi zorla çekip içimdeki çığlık atma isteğini bastırdım. Yanaklarıma hücum eden kanı atlamam doğru olmaz. Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken ilk defa bunun gerçek bir kıvrılma olduğunu fark ettim. Doruk bağırarak odaya girmeseydi öyle kalmaya da devam edebilirdim doğrusu.
"Ya abi valla ben yemedim."
"Yalan söyleme lan it. Kusura bakmayın kızlar."
"Kızlar mı ? Kim kızlar"
Onat'ın söylediğini içten içe gülerken onun bu halinden nefret eden Alya söylenmeye başlamıştı.
"Kim kızlarmış. Hıh.."
"Anlayamadım bacım."
"Yavşama diyorum."
"Ya Furkan aşkım valla ben yemedim. Tugay yemiştir."
"Lan ben ne yemişim."
"Teyzemin getirdiği keki." Tugay Doruk'a elini uzatınca koşarak odaya girmişti.
"Lan çıksana kızların odasından."
"Söz verin dövmeyeceğinize çıkayım." Furkan sabır diler gibi yukarı bakmıştı. Daha sonra Liya'ya döndü.
"İzninizle içerdeki ibneyi alabilir miyim ?" Liya tek kaşını kaldırıp kollarını göğsünde bağladı.
"Düzgün konuşmayı öğrenirsen neden olmasın." Doruk benim yatağıma geçip kurulmuştu. Pek de umurunda değildi kızıp kızmam. Gülümseyip geriye doğru çekildim. İçime kaçan sesimi bulum boğazımı temilzedim.
"Anlaşılan gidemeyeceğiz bir yere. İçeri geçin hadi." Tugay gözlerimin içine bakıp gülümserken Furkan Liya'nın gözlerinden gözlerini ayırmadan sırıtmış içeri girmişti. Onat ve Tugay da içeri geçtiğin de kızların bana ters bakmalarına maruz kalmıştım. Onlara sevimli olduğunu düşündüğüm bir şekilde sırıtıp içeri adımladım. Çantamı Dork'un yanına bırakıp bakışlarımı dada gezdirdim. Yatağımın yan tarafındaki pencereyi açıp kabindeki iki oturağı getirdim. Onat ve Furkan oturaklara otururken Tugay Doruk'un yanına geçmişti.
"Evet sorununuzu halledin hadi. " Dediğim şeyle bakışlar bana dönerken derin bir nefes aldım.
"Sizin almanız gereken isimler, bizim de gitmemiz gereken bir AVM var. Hadi!" Doruk gözlerini büyütüp bana bakarken Tugay bir şey anlamış gibiydi.
"Hayır Doruk! "
"Sus be sen soğuk nevale. Öhm. Bacım senin ismin neydi ?" Gülümseyerek elimi uzattım.
"İzem ben. İzem Serter." Elimi tutup sıkarken o da gülümsemişti.
"Doruk ben de." Eliyle işaret ederek konuşmaya devam etti.
"Bu yanımdaki soğuk nevale Tugay." Bu noktada kızların kıkırtısı odayı doldurmuştu.
"Bu yavşak Onat. Bu yakışıklıda Furkan aşkım." Hepsine tek tek gülümserken elimi bırakıp bana köpek bakışları atmaya devam etmişti.
"Bende sizinle geleyim mi ? Nolur, nolur !" Bunu beklemediğim yüz ifadem anlaşılmıyordur umarım. Zorla gülümserken başımı sallayamıştım.
"Tabiki gelebilirsin. "
"O geliyorsa bende gelebilirim dimi İzem." Onat'ın söylediğine başımı sallarken kızlar ne yaptığımmı anlamaya çalışır gibi bakıyorlardı. Liya dayanamamış olacak ki kalkıp oflamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nepenthe | Texting
Short Story05*****: Müsaitse bildirim panelin sövcem 05*****: Değilse de sövcem gerçi pek umurumda değil 05*****: Neyse. Başlıyorum 05*****: Sanatımı sakın bölme 05*****: Lan şerefsiz 3 yıldır bi ağzına girmediğim kaldı nasıl görmezsin beni 05*****: Sana...