𝗧𝗵𝗲 𝗦𝗲𝘁 𝗨𝗽

10

Üçüncü randevunun üzerinden bir hafta geçti. Ne pahasına olursa olsun Minho'dan kaçındın ve o senin için zorlaştırmadı çünkü o da senden kaçıyordu. 

Bir haftadır dünyadan saklanıyordun, dünya demek en iyi arkadaşların demek. Tıpkı daha önce olduğu gibi, kendinizi iş ile boğuyorsunuz. 

Kendinizi evinizin rahatlığının dışında en iyi iki arkadaşınız tarafından sürüklenirken bulana kadar. 

"Nereye gidiyoruz?" ikisine de sordun 

"Dışarı! Parti yapalım!" Hyunjin heyecanla bağırdı, iyi görünüyordu. Bu onun giyinmesi için başka bir bahane mi? 

Seungmin'e bakıyorsun, "Neden bunu yapmasına izin veriyorsun?" Daha mantıklı olan arkadaşına soruyorsun. 

"Benim de bir içkiye ihtiyacım var," diye yanıtladı. Seungmin'in yüzünü inceliyorsun ve o gerçekten yorgun. Bunun yüzde 50'sinin Hyunjin yüzünden olduğundan eminsin. 

"Tamam," gözlerini devirerek, "Beni bekle," dedin ikisine de yatak odana doğru yürürken. 

"Hyunjin, sana son bir kez soruyorum. Bundan emin misin?" Seungmin, mutfakta seni beklerken Hyunjin'e fısıldar. Hyunjin şu anda kilerinizi karıştırıyor, yiyecek arıyor. 

Kapattı, iç geçirdi, atıştırmalıklarınızın hiçbirini iştah açıcı bulmadı. Seungmin'e bakarak "Evet" diyerek onu rahatlattı. 

"Tamam. Bu senin kararın," dedi Hyunjin'in fikrine teslim olarak. Seungmin endişelenmeden edemiyor ve neler olabileceğini merak ediyordu. İnsanlarla zaten güven problemin vardı ve daha da kötüye gitmesini istemiyordu. Yine de Minho'nun hayatına girmesine izin verdin. Gerçekten neler oluyor? 

İkisi arasındaki tüm konuşmayı duydunuz, tüm bunların arkasındaki gerçek nedeni zaten kavradınız. Yine de gülümseyip hazır olup olmadıklarını soruyorsunuz. Arkalarında sesinizi duyduklarında, kıyafetinizle ilgili iltifatlarla maskeleyerek size gergin bir şekilde bakarlar. 

Araba bir barın önünde durdu, bu gece sonunda Minho'yu göreceğini bilerek arabadan inerken derin bir nefes aldın. 

Ve istediğinden daha erken yaptın. Kabinlerden birinde oturuyor, en iyi arkadaşınız olduğunu varsaydığınız kişiyi bekliyordu. Onu gördün ve o gece hissettiğin tüm duygular sana geri döndü. Bu yüzden, kabine doğru yürümek yerine, rotanızı değiştiriyorsunuz ve kendinizi barda buluyorsunuz. 

Planlarını zaten biliyor olsanız bile en iyi arkadaşlarınızla aynı fikirde olmak aptalcaydı. Buna değmediğini bilsen bile hala intikamını istemek asıl aptalca olan. Ve son olarak, onu hala yakışıklı bulman çok aptalca. Şu anda hissettiğiniz tüm duygular arasında, bastırmak için elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığınız bir tane var.

-------- 

Minho seni görünce hemen ayağa kalktı. Bu gece seni görmeyi hiç beklemiyordu. 

Ah. Evet. Sana doğru geliyor.

Yine de Hyunjin'den bu iyiliği isteyecek. Senin ondan uzaklaştığını görünce iç geçirdi. 

Minho sana doğru yürümekte tereddüt ediyor. Gerçekten kızgın görünüyorsun. Ama bunu görmedin değil mi? İki haftayı düşünerek geçirdi, kendini inanmadığına ikna etti. Yine de bu gece senin ona baktığın gibi seni gördüğü için kendine yalan söylediğini biliyor. Kesinlikle bir yabancıyı öptüğünü gördün. 

Hyunjin senin peşinden gitmesi için onu dürttü. 

Alkolden yeterince cesaret alarak kendini sana doğru yürürken bulur. Doğruyu söylerse ne kaybeder, değil mi? Gerçi hangi gerçeği söyleyecek? Hyunjin'den ikinize tuzak kurmasını istemesinin aptalca bir hareket olduğunu düşünmeye başlıyor. Ama ikinci kez gitmene izin veremez. Düşündüğünde değil, gerçekten kader, tek şansının bu olduğuna inandığında. 

Karşılığında, Seungmin Hyunjin'i dirsekleriyle dürterek Hyunjin'in dikkatini Minho'dan uzaklaştırdı. "Y/N'nin ona nasıl baktığını gördün," dedi Seungmin. "Ve Minho'nun Y/N'ye bakışını gördün, değil mi?" Hyunjin karşı çıktı. 

"Neden birinin incinmesini bekliyorsun?" Seungmin içini çekti. Hyunjin cevap vermeyince onu olduğu yerden bıraktı. Kesinlikle bir içkiye ihtiyacım var, diye düşündü Seungmin.

Tarih: 10.06.21

Annem eve gelince özel bir yemek yapacakmış ve ablam bunu duymadığı için bugün bana zorla yemek yaptırttı....