Just For You

121 10 10
                                    

Titreyen sesimle sordum. "K-kimsin sen?" o an silah indi ve arkamı döndüm. Bu Jungkook'tu. Bağırmaya başladı. "Eski biz olamayız anlamıyor musun!? En yakın arkadaş, iki aşık ya da her neysek o olamayız." ikimiz de ağlıyorduk. "Beş yıl Jungkook... Beş yıl boyunca bir yabancıya dönüşmeni beklemedim ben. Sen hâlâ benim küçük Kook'umsun. Ve asla bu değişmeyecek!
Kimsenin değiştirmesine izin vermeyeceğim." hıçkırıklarımız, ormanda yankılanan tek sesti.

"Onlar hâlâ seni istiyorlar. Ben seni onlara veremem. Yaşadıklarımı bir kez daha yaşamana izin veremem. İğrenç hissediyorum anlıyor musun? Ellerim belki de yüzlerce kişinin kanları ile dolu, vücudum bana ait değil. Eski Kook değilim ben. Bu Jungkook'u sevmeyeceksin." Onu yanıma çektim ve sarıldım. "Yapmak zorunda bırakıldığın şeyler umrumda mı sanıyorsun? Seni hâlâ seviyorum Jungkook. Ortaokuldaki, lisedeki gibi, ilk gün olduğu gibi. Belki de daha derinden seviyorum." Yıllar sonra en huzurlu olduğum anı geçiriyordum. "Seni hep çok sevdim Taehyung, ve ben asla... asla seni sevmeyi bırakmayacağım."

Kulübeye vardığımızda Yoongi tarafından en az yarım saat kadar azarlandık. Başımıza bir şey geldiğini düşünüp herkesi ayağa kaldırmıştı. "Siz gelene kadar şu sarı saçlıyı zor tuttum. Bana, bunu emanet etmeyin!" Bahsettiği Jimin'di. "Hey, hiçbir şey yapmadım ben." İkisi kendi aralarında tartışmaya başladığında Jungkook'un elinden tutup koltuğa çekiştirdim ve göğsüne yaslandım. Yorucu bir gündü.

Ertesi gün tekrar yola koyulduk. Jimin ile yol boyu saçma sapan oyunlar oynadık, ancak arabanın hızla fren yapmasıyla eğlencemiz bölünmüştü.
"Yolumuzu kestiler Efendim." Şoförden duyduğumuz cümle ile korkmaya başlamıştık. Jungkook direksiyona geçti ve ormana girdi. Yanlış yolda olduğunu söyleyen şoföre kulak asmayıp, ormanda dar bir patika buldu.

Arkadan gelen silah sesleri, içerisinde olduğumuz durumu daha tedirgin hâle sokarken Jungkook hızla arabayı sürmeye devam ediyordu. Ben, Jimin, Yoongi ve şoför hiçbir şey yapmıyorduk. Kook fazla sinirli görünüyordu. O sırada aracın tekerleğinin patlaması başımıza gelebilecek en kötü şeydi.

Arabadan hızla indik ve koşmaya başladık. Ben polistim, bu tarz kondisyon eğitimlerinden geçmiştim ancak Jimin geride kalıyordu. Onunla hızımı dengelemem gerekiyordu. Yaklaşan araba sesi ile ormana girdik ve koşmaya devam ettik. Jimin durup, daha fazla koşamayacağını söyledi. Onunla durduğumda Jungkook'un sesini duydum. "Taehyung yanıma gel, geri kalanlar ise kulübenin oraya koşun. Yoongi cephaneliğin girişini biliyorsun. Saklanın ve bekleyin." Yoongi ve Jimin karşı çıksa da sonuç olarak üçü bizden farklı yöne gidiyorlardı.

Koşmaya devam ediyorduk ancak sesler uzaklaşmıyordu. Yorulmuştum.

Durduk, daha doğrusu durmak zorunda kaldık çünkü yolun sonu uçurumdu.

Reach The Light I•TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin