Çalan şarkı ile işi bırakmış ve sözlerine eşlik ediyorduk. Ne zaman bu şarkı çalsa işten koptuğumuzu bilen patron, mekanda çalacak şarkıları özenle seçerdi ama bugün o yoktu.
I'm waiting for my spaceship to come back to me.
(Uzay gemimin benim için geri dönmesini bekliyorum.)It's coming back for me.
(Benim için geri dönüyor.)I don't really care if you believe it's coming back for me, yeah.
(İnanıp inanmamanız umrumda değil benim için geri dönüyor, evet.)I been in a lonesome galaxy,
(Bir yalnızlık galaksisinde yaşıyorum,)but in my dreams, I see them come 'n rescue me.
(ama hayallerimde, gelip beni kurtardıklarını görüyorum.)Look up in the sky and there they'll be.
(Gökyüzüne bakın ve orada olacaklar.)I bet you'll think of me then...
(Bahse varım ki o zaman beni düşüneceksiniz...)Bu şarkı Jeon ile en sevdiğimiz şarkı haline gelmişti.
İşten sıyrılıp çatıya çıktığımızda sıkça dinlerdik ve derin sohbetlere dalardık. Sorunlarımızı anlatır, birlikte ağlardık.
Güzel günler hakkında konuşur, kahkahalar arasında boğulurduk.
···-Hey, Taehyung! Beni dinliyor musun?
Hatıralarımdan sıyrılmamı sağlayan Jimin'in sesi yerine dolan gözlerimdi.Radyoda çalan şarkı beni anılara götürmüştü.
Ben, Jimin ve Jungkook lise dönemlerinde yakın dostlardık. Birlikte küçük bir hamburger dükkânında çalışırdık.
Tâ ki olay gününe kadar...Jimin'den
O gün siparişi alan bendim.
"Chris'in Burgerları. Ben Jimin."
"Evet" dedi adam. "Hamburger sipariş etmek istiyorum."
Kendime doğru sipariş formu çektim ve bir kalem aldım.
"Tamam. Nasıl olsun istersiniz?"
"Dört tane, double burger. Bu gece teslimatı siyah motorlu çocuk mu yapıyor?"Taehyung'dan bahsediyordu. Jungkook ile Tae çalışma günlerini değiştirmişti.
Teslimatı Jungkook yapıyordu çünkü ben siparişler ile meşguldüm ayrıca arabam yoktu.
Chris'in Burgerlerı kasabanın merkezinde bir çiçekçinin yanındaydı. Jungkook eskiden çiçekçide çalışıyordu. Ama Chris saatine elli sent fazla ödüyordu. Ve sonra bahşişler veriyordu. Jungkook her zaman teslimat yapmayı sevdiğini söylerdi.
Söylüyor. Her zaman teslimat yapmayı sevdiğini söylüyor.
Geçmiş zaman eklerini kullanmamalıyım.Taehyung'u sorduğunda direkt cevap vermedim. "Çalışanlarımızdan biri, altmış dakika içerisinde siparişinizi teslim edecek." dedim.
Gerekli bilgileri aldıktan sonra bana adresini verdi, sipariş tutarını ona söyledim ve telefonu kapattım.
"Sipariş var" diyerek soğutucudan dört ekmek hamuru aldım. Jungkook ile işe koyulduk. İkimiz de hardal sosunu almak için uzandık, ellerimiz birbirine değdi. Gülümsedik ve ellerini geri çekip benim almama izin verdi.
Artık bunu çok düşünüyorum.
Ben ona dokunan son dostça, normal insan mıydım?
Canını yakmadan, kalbini kırmadan onunla konuşan son insan ben miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reach The Light I•Taekook
Teen Fiction-Criminal Scene Do Not Cross- "Ölüm böyle mi hissettirirdi? Aldığım nefes akciğerlerimi yakıyor, bacaklarım beni taşıyamıyor, haraket edecek gücüm yok. Kalbim daha fazla dayanamıyor... Lütfen Taehyung, kurtar beni."