10.Bölüm

179 37 1
                                    

Satır arası yorum yaparsanız çok mutlu olurum

Yıldızı doldurup başlasak bölüme =)

Keyifli Okumalar ♡

Keyifli Okumalar ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@Wwhbey

μια λυπημένη νύχτα...

(Hüzünlü bir gece...)

2.500600 beğenme ❤ 50 yorum💭

@Badgirl20: Oppa ilk kez yüzünü göstermediğin bir foto attın😳

@Oppacılığın50tonu: Bu post caption'u neyce hiç bir şey anlamadım...
➡️anonim986: yunanca hüzünlü bir gece demek....

ismimdensizene: Oppa neden arkan dönük ağlıyormuşsun gibi hissediyorum :(

@GucciTae: Hyung iyi misin eve de gelmedin hala?

Bu postun yorumları sınırlandırıldı.

•••

Seokjin'in attığı son posta ruhsuzca bakarken yanıma elinde ki dondurmayı kaşıklayan Dera omzuma dokunduğunda daldığım yerden çıkmama sebep olmuştu. Telefonumun ekranını kilitleyip ona döndüğümde bana tek kaşı kalkık bir halde baktığını fark ettim.

Kafamı salladım ne dercesine. Dondurmasından bir lokma alıp ağzını götürdüğü kaşığı dudaklarında gezdirirken, "Madem bu kadar pişman olacaktın, neden yol verdin gül gibi çocuğa Yujin?" dediğinde şokla ona bakmıştım.

"Sen aklıma şüphe tohumlarını eken insan değil misin be ilk başta? Şimdi nasıl gül gibi çocuk oldu Seokjin?"

Gözlerini devirdip kaşığı bana doğru doğrulttu. "Ben sana eve davet ettiğinde yanlış bir şey yoksa devam et dedim fakat sen Seokjin'in konuştuğumuz şeyi duyması ardından stres yapıp bir daha konuşmayalım dedin akıllım. Suçlu sensin yani!"

Ağzımı bir kaç kez açıp kapatsam da oldukça rahat bir şekilde dondurmasını kaşıklayan arkadaşım bana diyecek söz bırakmamıştı.

İçten içe onun haklı olduğunu biliyordum ama bende haklıydım! Ona bu yüzyılda ki erkeklerin ne mal olduklarını bilmeme rağmen hemen güvenmemi bekleyemezdi. Tamam, belki de gerçekten güvenmeyerek hayatımın hatasını yapmış olabilirdim fakat biraz olsun anlayışlı olabilirdi değil mi?

Zaten iki haftayı aşkındır sana dokunmaya bile çekindiğini söylediğinde bu isteği sana tanıdığını gösterir Yujin, kabul et. Gül gibi adamı kaçırdın.

İç ses neden beni daha fazla vicdan azabına sokuyorsun!

Hak ettin diye?

Gözlerimi devirip Dera'nın kaşığını elime aldım ve dondurmayı kendim yemeye başladım. Vicdan azabına maruz kaldığım için ateş basmıştı.

Dera hayretle gözlerini büyüttü o sırada. "Sen naneli dondurmadan nefret edersin Yujin?" Sorgular bir sesle konuştuğunda dondurmanın tadını yeni alır gibi olmuş ve yüzümü buruşturup zoraki bir şekilde son lokmayı yutmuştum.

"Bu iğrenç dondurmayı ne ara aldın eve Dera ya?! Ağzım yamuldu resmen." Atarlanmamı umursamadı ve kaşığı elimden aldı. "Sana dondurmamı ye diyen olmadı ama böyle hale geldiysen vicdan azabın seni rahatsız etmeye başlamış olmalı. Bence Seokjin'e bir mesaj at. Yoksa ileride çok pişman olursun."

Omuz silktim ve kafamı olumsuzca salladım. "Hayatta olmaz! Bana aşık olmasına rağmen senden vazgeçiyorum dedi. İlk engelde beni bırakacak demek oluyor bu."

"Pardon da o lafları bana eden biri olsa ben de aynı şeyleri yazardım canısı. Hem suçlu hem güçlü olma. Özür dile ve yeniden denemek için bir şans iste."

Dera beklentiyle gözlerini bana dikse de ayaklandım.
"Ben yatıyorum. Sana iyi geceler."

Odama varıp kapıyı kapatacakken Dera, "Seokjin gibi yakışıklı adamın etrafı güzel çiçeklerle doluyken sen böyle kaçarsan elinde hayal kırıklarınla kalırsın Yujin." diye seslendi salondan.

Yutkunup kapıyı kapattım ve yatağıma ilerledim. Seokjin bir kere aşık olduğunu söylediği için o kadar kolay başka bir kadına gitmezdi bence? Sonuçta sevdiği insanı unutmak için bile insan zaman istiyordu.

Ve unutma şansını başka bir kadında bulması hiçte zor olmayacaktır...

İç ses tanrı aşkına sus!

Yatağa girdiğimde kendime bu işlerin o kadar kolay olmayacağını söylesem de çoktan bir kurt beynimin içinde taht kurmuştu. Ben Seokjin'e aşık değildim belki ama hayatımda bir erkek olucaksa sadece onun olmasını doğru bulan tarafım bana her şey için çok geç olmadan onunla konuşmamı söylüyordu.

...

Yujin: Şey...selam?

(Görüldü)

Acaba konuşmak için vaktin var mı?

Wwhbey: Hayır yok, işlerim var yapmam gereken.

Meşgulüm.

Yujin: Ama kısa sürecek? Çıkışta 5 dakika konuşsak olur mu?

Wwhbey: Yujin iletişimimizi kestikten bir hafta sonra birden konuşmak istediğini yazmanı anlayamıyorum ama sorunun cevabını üste yazdım.

Hayır, konuşamayız.

Yujin: Bak sinirli ve kırgın olduğunu biliyorum ama kendimi açıklamam için bana imkan sunarsan...

Wwhbey: Sunarsam?... Devamı ne?

Yujin: Bir şeyleri düzeltebiliriz belki?

Wwhbey: Sen arkada düzeltecek bir şey kaldığını inanıyorsun yani?

Bana dediğin onca laftan sonra?

Yujin: Hataydı.

Seokjin kendimi mesajlarda açıklamak yerine yüz yüze açıklama yapmayı daha çok isterim.

Lütfen, pişman olmayacaksın?

Wwhbey: Dediklerinin hata olduğunu bir hafta sonra mı ettin yoksa sana gösterdiğim ilgiyi mi özledin Yujin?

Yujin: Bu da ne demek?

İlgi seven kişi sensin bu ilişki de Seokjin.

Ben hatamı telafi etmek için şans istiyorum ama izin vermiyorsun.

Wwhbey: Geçirdiğimiz süre boyu senden bir tane bile extra ilgi beklemedim ben.

Ve ortada bir ilişki kalmadı Yujin.

Ayrıca seninle görüşmek istemiyorum.

Bir daha bana yazmazsan sevinirim.

(Görüldü)

BÖLÜM SONU

wwh bey kırgın🥺

Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir bebelerim <3

Vote❤

İnstagram: jeonsexual1997

𝐖𝐖𝐇 𝐯𝐞 𝐖𝐖𝐁 ✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin