trece

566 39 12
                                    

Yine tüm gece boyunca uyuyamamıştım sayamadığım kadar geceyi uykusuz geçirmiştim. Üstelik acantiladodan gelen mesajlar da kafamı karıştırmıştı bu kadar gizemli takılırken birden bire ne değişmişti de benimle görüşmek istiyordu. Ilk başta gidip gitmemek konusunda kararsız kalsamda her şeyi öğrenmek için gitmeliydim. Yataktan kalkıp dolabımın karşısına geçtim. Içimden bir ses güzel giyin diyordu o sesi dinleyip altıma kısa kot bir etek üzerine de beyaz bir kazak giydim. Uykusuzluktan mosmor olan göz altlarımı kapattım. Hafif bir ruj sürüp beyaz spor ayakkabılarını giydim. Evin önündeki taksiye binip konumu şoföre gösterdim.

Yol bayağa uzun sürmüştü. Şehir merkezinden fazla uzaklaşmıştık ıssız dağ evi gibi bir yere gelmiştik. Bir miktar tedirgin olsamda taksiciye parayı verip arabadan indim ve evin giriş kapısına doğru yürüdüm. Zili çalıp beklemeye başladım. Içinde çok garip bir heyecan vardı. Bir kaç dakika sonra kapı açıldı. Şaşkınca çocuğun yüzüne baktım.

"Sen ama nasıl?"

Berke: Içeri geç aradığın kişi seni orada bekliyor.

Ben içeri girince o çocukta dışarı çıktı ve arkamdan kapıyı kilitledi.

"Bir dakika ya ne yapıyorsun sen aç şu kapıyı"

Korku tüm bedenimi sarmıştı. Kapının önünde beklemenin bir faydası olmayacağını fark edip evin içerisine doğru yürüdüm.

"Deniz" onu görmemle göz yaşlarım akmaya başladı.

"S-sen"

Cellat: Şştt ağlama güzelim.

Beni kendisine çekip sıkıca sarıldı.
Benimse yaptığım tek şey sadece aglamakti. Ne kadar süre öyle kaldık bilmiyorum ama kendime geldiğimde tüm gücümle Denizi ittim.

"Uzak dur benden sen benden ne istiyorsun ya ne istiyorsun hayatımın içine sıçtığın yetmedi mi?"

Cellat: Cemre güzelim sakin ol sana her şeyi anlatacağım

bana doğru birkaç adım attı.

"Yaklaşma sakın yaklaşma bana" yanındaki masanın üzerinde duran süs eşyasını yere fırlattım. Cam parçasını elime aldım.

"Kapıyı aç gideceğim buradan"

Cellat: Elindekini bırak.

"Kapıyı aç dedim." Deniz bana doğru yaklaştı. Camı ona doğru uzattım.

Cellat: Sen kimseye zarar veremezsin Cemre. Bırak o elindekini oturup konuşalım.

"Anlat dinliyorum. Seni hiç sevmedim Cemre. Hayatımdan defol Cemre yüzünü görmek istemiyorum Cemre. Hevesimi aldım Cemre. Hadi yine söylesene bunları seninle oynamak çok zevkliydi desene" Yere çöküp daha şiddetli ağlamaya başladım.

Cellat: Ben şerefsizin tekiyim ama yemin ederim bunların hepsini senin iyiliğin için yaptım. Cemre ben kötü biriyim sana zarar veririm.

"Iyiliğim için öyle mi ben her gün ölmek istedim. Çünkü sana çok âşıktım ben. Sen benim ilk ve tek aşkımdın."

Cellat: Lan benim için kolay mıydı sanıyorsun. Kalk ağlama dinleyeceksin beni kalk.

Deniz kolumdan tutup beni bir odaya çıkardı.

"Bırak beni bırak artık yalanlarını dinlemeyeceğim."  Karnına tekme attım. Deniz acıyla inleyip beni bıraktı ve yere düştü.

"D-de-deniz iyi misin?" Denizin beyaz tshirti kıpkırmızı kanla kaplanmıştı.

ReinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin