13. Bölüm 'Yağız'

106 3 5
                                    

BOL BOL YORUM YAPIP ,OY VERMEYİ UNUTMAYINIIIZ :)

YILDIZA BASMAYI UNUTMAYALIM :))))



Sabah alarm çalmadan uyandım. Bugün okul olmadığı için rahat rahat 2 saate yakın banyo da vakit geçirdim. Sonrasın da üstüme basklısı beyaz tişört,altıma ise mavi boyfriend kot giydim. Çantamı takıp saçlarımı da serbest bıraktım. Camdan dışarıya  doğru bakarken telefonum çaldı. Ayşe'nin aradığını görünce durarak, gülümseyerek açtım.

" Bebeğim! Günaydın!" diyince kıkırdayıp "Günaydın birtanem " dedim. 

"Eee okul yok ne yapıyoruz bebek?!" görmese de kafamı olumsuz anlamda sallayıp " Maalesef bugün işlerim var .Ne diye sorma buluşunca anlatırım."dediğim de Ayşe sesli bir nefes verip.

"Öyle olsun bakalım ama en azından kahvaltıya gidelim."dedi beni sanki alttan alttan ne diyeceğimi bekler gibi. Bunu gerçekten kahvaltı için sormadığının farkındaydım. Babamla ilk Cumartesiydi. Ayşe de bunu bildiği için hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyordu. Ama hatırlamadıysa da açık açık sorupta aklıma getirmek istemiyordu.Bunun farkında olduğum için drekt söyleyeyim dedim kıvrandırmadan.

"Hatırladı" Ayşe bir süre ses vermedi sonra normal bir tonda 

"Şimdi sevinsem mi üzülsem mi bilemedim...Nasıl açtı konuyu peki?"

Sesli bir nefes verip "Açık açık ,oyalanmadan sordu.Yarın kahvaltıya gidelim mi dedi?" 

"Sende kabul etmedin tabi?"

"Evet" 

"Nasıl hissettin?" diye üzgünce sorunca Ayşe ,bir an kendimi çok kötü hissettim. Ayşe'nin babası şehit olmuştu. Böyle diyince sevindim desem üzecektim.

 Sevinmedim desem de kendi babası yokken benim babam, benimle vakit geçirmeye çalışıyor ama ben reddediyorum diye nankör olduğumu düşür ve daha çok burkulur diye ne diyeceğimi bilemedim. 

Ayşe anlamış olacak ki, ben bir düre ses vermeyince kendisi toparlamaya çalıştı.

"İpek!Kızım öldün mü? Altıüstü bir soru sorduk."dedi neşeli bir sesle.

"Ayşe üzüldüğünü biliyorum.Ben çok yalnış dedim gerçekten kusura bakma" 

"Kızım saçmalama ben senin kardeşinim!Tabi ki bana anlatacaksın.Şimdi anlat seri!"

gülümsedim.Derin bir nefes aldım."Sevindim...Beklemiyordum hatırlamasını. Ama daha çok kırdı. Hatırlamış ..ama gelmemiş.Kabul  etmedim ya.. En çokta o yüzden utandım ..Kendimden çok utandım Ayşe" 

"Neden utandın İpek?" sesi fısıltı gibi gelmişti . Gözlerim doldu,yutkunamadım.Zorla konuştum.

"Kabul etmek istedim.. Sevindim... O gün ki gibi sevindim. " 

"Utanma !Sen küçücük çocuktun.O utansın !"

"Biliyorum .. ama ben her gün annemden onun kurtarmasını bekledim. Eğer..eğer onca zamana rağmen annemden kurtarsaydı beni...ben onu affederdim."

"İpek.. üzülme bile diyemiyorum"

"Üzülmüyorum. Sadece daha çok parçalanıyor gibi içimde bir şeyler. Beni önemsemesi beni sevindiriyor ama... ama sonra daha çok beter oluyorum...  Bisküvili Pasta yaptırmış biliyor musun?" Güldüm.Ama sinirden "Seneler sonra gelmiş.Bisküvili Pastayı sevdiğimi düşünüyormuş.... Annem onu benim boğazıma parmaklarını sokarken,ben kusarak çıkarırken nerdeydi? Ben o halde bile onu aradım nerdeydi? Sokaklarda uyudum ben be? Beni sırf gelip götürecek diye sesimi çıkarmadım anemin işkencelerine nerdeydi?Buz gibi sokaklarda uyudum nerdeydi? Gelmesini bekledim nerdeydi? yoktu. O hiç olmadı. Ben hiç olmaya birini bekledim Ayşe... Ama ben o küçük çocuk için bıraktım beklemeyi ..şimdi tekrar beklememi istiyor. Umut veriyor.Ama o küçük çocuk öldü Ayşe. Biz beraber gömdük onu sen biliyorsun."

Karanlığa ÖfkeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin