İpek Anlatımıyla:
Arabaya binip giderken Emir bir kaç defa bana baktı ,bunu bakmadığım halde hissedebiliyordum.En sonunda kafasını önüne çevirince bende dikiz aynasından ona bakmaya başladım .
İlk dudağı yukarı kıvrıldı sanki gülümsüyor gibiydi ama aynı zamanda düz gibiydi. Biraz daha dudağı yukarı kıvrılsaydı aslın da 'hah tamam gülümsüyor' diyecektim içimden ama sanki inadına dümdüz haline döndü. Sanki bakışları yumuşak gibiydi ve birden tekrar bana baktı dikiz aynasından. İnatla bakınca yutkunduğunu gördüm sonra hemen önüne döndü bir an yutkununca gülmemek için dudaklarımı bastırdım. Şimdi bu adam ciddi ciddi yutkunmuş muydu? Hemde sırf gözgöze geldik diye. Sonra niye öyle oldu diye garipsesem de çok fazla üstüne durmayarak başımı sağımda ki cama çevirdim.
Eve gelince arabadan ilk ben indim. Gelmemi bekliyormuş gibi Hamiyet Teyze hemen kapıyı açıp "Hoşgeldin kızım " diyip kenara çekilince baş selamı verip geçtim.Babam salonda camdan dışarıya bakıyordu hızla tam yukarıya çıkıyordum ki
"Kaçacağını sanıyorsan çok yanılıyorsun akşam yemeğinde konuşacağız." dese de umursamayıp yürümeye devam ederek
"Aç değilim." dedim ve hızla yukarı çıkıp odama geçtim.
Masamın üstünde okul için olan kitapları görüp sevindim. Yorgun hissettiğim için banyoya doğru gidip suyu ayarladım sonrasında üstümü çıkarıp küvete bıraktım kendimi. İlk defa küvete girmiştim önceki evimiz de suyu bile sobada ısıtıp yukanırdım. Hatta bir ara spor merkezinde çalışırken, evin su faturası çok gelmesin diye orada yıkanırdım. Güldüm kendi kendime su faturası fazla gelmesin diye gizli gizli çalıştığım yerde yıkanırken şimdi köpüklü küvetteydim biraz keyfini çıkarmayı düşünüp başımı geriye yasladım. Bir yarım saat suda dinlendikten sonra çıkıp altıma beyaz eşortman, üstüme siyah göbeği açık sıkı kısa kollu bir sırt giyip çalışma masama oturdum. Zaten bir kaç gündür okula gitmediğim için yeterince geri kalmıştım o yüzden hemen çalışmaya başladım.Telefon zil sesiyle irkilip etrafıma baktım banyoya girmeden önce, araba da Emir'in verdiği telefon çalıyordu.Yatağın üzerinden telefonu alana kadar zil sesi kesilmişti. Telefonu alınca bir saat geçtiğini ve arayan kişinin Ayşe olduğunu gördüm. Telefonumu açıp içindekilere bakınca her şeyin aynı olduğunu fark ettim sadece telefon yeniydi. Yeniden çalınca açıp
"Patlama kızım açtım" deyince Ayşe
"Kırk saattir arıyorum lan şaka mısın sen?!" telefonu bir an irkilip kulağımdan uzaklaştırdım. Bir süre sonra tekrar kulağıma alınca
"Alo! Sana diyorum lan, orda mısın?" diyince Ayşe
"Burdayım burdayım da biraz daha bu cırtlak sesinle bağrırsan senin yüzünden hastanede olacağım" diyince Ayşe sahte bir kahkaha atıp
"Çok komiksin" diyince
"Her zaman" dedim
"Pek de mütevaziyiz maşallah!"
"Ayşecim bağırmada nolduğunu söyle"
"Telefonlarım niye açılmıyor!?"
"Kızım ders çalışıyordum dalmışım."
"Sen okula devam mı edeceksin niye ders çalışıyorsun?"
"Tabiki de devam edeceğim Ayşe bu ne biçim soru?"
"Ne bileyim kızım ben taş gibi Emirle artık evlenirsin, okula gelmezsin diye düşündüm" deyip kıkırdayınca
"Ayşe salak salak konuşup boş yapma da noldu sen niye aradın?"
"Off tamam tamam şey diyecektim-"
Kapım birden açıldı Hamiyet Teyze "Yemek hazır İpek kızım" deyince Ayşeye "Ben seni birazdan arayacağım" dedim ve onaylayınca telefonu kapatıp, kulağımdan uzaklaştırarak Hamiyet teyzeye "Ben aç değilim" deyince Hamiyet teyze koridorun bir sağına bir soluna baktı içeri girip kapıyı kapattı sonra da "Yapma böyle sabahta kahvaltı yapmadın. Babana ceza çektireceğim diye kendini aç bırakma." dedi.
"Hamiyet teyzeci-"diyordum ki
" Lütfen... Hem o kadar yaptım israf mı olsun? "diyince
" Niye israf olsun Rıfat Beyler yerler, sende benim tabağımı yersin hem yedim ben aç değilim. "dediğim an
" Sen sofraya oturmadığın zaman Baban da yemiyor. Emir oğlumda kimse olmayınca yemiyor. Hem sen ilk gün masayı dağıtıp benden özür dilememiş miydin? "diyince konu niye buraya bağlandı der gibi bakarken bir yandan da ben yemediğim zaman babamın da yememesine şaşırmıştım. Hamiyet teyze soru soran bakışlarıma karşı
" Özürünü kabul etmiyorum.. "diyince önce şaşırsam da sonra devam etti
" Ama eğer yemeklerini yersen kabul ederim. "diyip gülümseyince, sesli bir nefes verdim ve ellerimi teslim olur gibi yukarı kaldırıp" Tamam sen kazandın geliyorum ama önce bir görüşme yapmam lazım "dedim.
Hamiyet teyze otuz iki diş gülümseyip" Tabi kızım sen yap görüşmeni ama geç kalma soğumasın yemekler "deyip çıktı. Bende alem bu kadın diye içinden geçirip tekrar aradım Ayşeyi ve ilk çalışta bekliyor gibi açtı hemen
" Noldu? "deyince
" Yemeğe çağrıyorlar bir şey yok. Sen ne diyordun? "
" Ha şey ya okulda hoca senin ödev teslim etmen gerektiğini ama getirmediğini söyledi. Bende senin acayip hasta olduğunu söyledim hatta projenin hazır olduğunu ama o yüzden getiremediğini o yüzden nolur bana hazır olduğunu söyle çünkü yarın sabah getirmek şartıyla kabul etti. "diyince dudaklarımı ısırarak
" Şey..."
" Ney? "
" Kısmen bitti sayılabilir belki...."
"NE!?"
"Ne bağrıyorsun be? Yani iki gündür burda olmasam bitmişti. Ama nerdeyse hazır."
"Kızım yarın sadece bir dersi varmış ve o da sabah. O zamana getirsin yoksa bırakırım dedi"
"Proje evde ama"
"Of tamam bak şimdi ben eve gidip alayım sende bana oranın adresini yolla"
"Ayşecim sen gerçekten mükemmelsin, aklını öpeyim" deyince Ayşe kıkırdayıp
"Biliyorum aşkım ama şimdi tutma beni evine ışınlanmalıyım sonra tabi senin evin oraya gelmek var. Uzak mı?"
"Biraz aslında, ben aşağıya inip Rıfat bey'e söyleyeyim sen bizim evden projeyi alıp çıkınca haber ver" Ayşe tamam diyip kapatınca aşağıya indim.Aynı geçen gün ki gibi babam en başa, sağına emir ve solunda da benim yerim vardı. Aşşağıya vura vura inince Emir bakmadı. Babam bakıp önüne döndü. Bende umursamayarak yerime oturdum.
Yemekle oyalanırken nasıl okul konusunu açsam diye düşünüyordum.Babam kafasını yemekten hiç kaldırmadan "Yemeğine işkence etmeyi bitirdiysen, birde yemeği dene" diyince ona bakıp gözlerimi devirdim.
"Aç olmadığımı söylediğimi hatırlıyorum." kafasını kaldırıp bana baktı. Emir önüne bakıyor bize bakmıyordu ve babam devam etti
"Ben de okuldan sonra direkt eve gidin dediğimi hatırlıyorum" gülümseyip
"Yaşlanmak sana iyi gelmemiş. Onu adamlarına dedin ve beni takip etmeyi bilmiyorlarsa bu onların sorunu" deyince elini masaya vurup
"Dalga geçmeyi kes!" diyince Emir'in bakışları babamdaydı.İrkilip sinirle ayağa kalktım ve
"Sen de bana bağırmayı kes!" dedim.
Nefes alıp sakinleşti ve dişlerinin arasından devam etti
"Masa ya otur ve yemeğini yemeye devam et. İşkence etmeye değil." diyip yemeğine döndü ikisi de
Tam haraket edip gidecektim ki Hamiyet teyze mutfaktan çıkıp elini omuzlarıma koyup
"İpek kızım görüşmeni bitirdin mi?" diyince Emir ilk defa bana baktı. Sorgular gibi bakıyordu. Umursamayarak "Bitti Hamiyet teyzecim, ben doydum ellerine sağlık" diyip tam gidecektim ki arkamdan bir eli kolumda bir eli belim de
"Anlaşılan biten tek şey görüşmenmiş çünkü yemeğini hala duruyor "diyip sandalyeme kadar sürükledi. Sonra omuzlarımdan baskı kaparak hafifçe oturttu
"Hadi bakalım verdiğin sözü unutma ve sen yiyene kadar burdayım "diyip başıma dikildi. Gözlerimi devirip cidden mi der gibi bir bakış attım ama Hamiyet teyze başıyla tabağı gösterince el mecbur başladım yemeğe. Babamla Emir önüne dönmüştü.
Telefonum cebimde çalmaya başlayınca Emir hızla bana baktı. Telefonumu çıkarınca Ayşe olduğunu görüp nasıl unuturum dedim ve hemen ayağa kalktım ki babam
"Yemeğini ye sonra konuş" dedi hem yeniden tartışmamak hemde okul konusunu açacağım için
"Acil" kısaca söyledim ve hızla mutfağa girip telefonu açtım Ayşe nefes nefese
"Kızım aldım ben bu projeyi şimdi napıyoruz?"
"Bilmiyorum" diyince
"Nasıl bilmiyorsun lan!?"
"5 dakka dayan hemen halledip arıyorum seni" dedim ve cevap vermesini beklemeden kapattım. Hemen içeri gidince Emir yine bana bakıyordu.
Babama doğru bakıp
"Bir arkadaşım gelecek buranın adresnini atmam sorun olur mu?" diyince babam ağzını tam açmıştı ki Emir
" Kim bu arkadaş ?" diyince şaşırıp ona baktım
"Pardon?" diyince başını babama çevirip önce babamın soran bakışlarıyla karşılaştı sonra bana bakıp boğazını temizledi ve babama doğru dönüp
"Yani.. Kim olduğu belli olmayan birini eve mi alacağız demek istedim. O yüzden soruyorum " diyince babam
"anladım" dedi Emire ve sonra bana dönüp
"Kim arkadaşın?" dedi
"Ayşe mahalleden bir zararı yoktur. Çocukluğumdan-" babam
"Tanıyorum Ayşeyi, tamam gelsin" dediğinde şaşırsam da belli etmeden
"Birde Ayşeyi alabilir misiniz diyecektim çünkü projemi getirecek." dediğimde
"Tamam Ayşe'nin nerde olduğunu söyle adamlar alır." deyince başımı salladım. Sonra Ayşeye nerde olduğunu sorup orda beklemesini birinin onu alacağını söyledim. Sonra babam Emir'in arkadaşının Ayşe'nin olduğu yerde şirketi olduğunu ve birazdan buraya geleceğini, o yüzden Emir'in arkadaşının alıp geleceğini söyledi. Sonra Hamiyet teyze yeniden yemeğe oturttu zorla beni.
Yemek bitince Hamiyet teyze tatlı yemeden burakmam diye yine zorla kaldırtmadı. Sonra herkesin önüne tatlı tabağı kondu ve en son bana koydu, tam hemen yiyip hızla odama çıkayım demiştim ki önümde duran tatlı tabağını görmemle donup kalmam bir oldu.BOL BOL OY VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIIIIN!
EMEK VERİYORUM VE İZLENMEYE GÖRE OY GELMEDİĞİ İÇİN BUNDAM SONRA SINIRLA ATACAĞIM
OY SINIRI:5
![](https://img.wattpad.com/cover/267971022-288-k716283.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Öfkeli
Roman pour AdolescentsBir insanın dokunduğu yer başka bir insanın içini titretir mi? titretiyordu. . . . . Karanlığa Öfkeli isimli yazılan ilk kitaptır.