YAZAR ANLATIMIYLA :
Ali ve Mehmet benzini kattılar ve beklemeye başladılar.Yarım saat geçmesine rağmen çıkmamıştı İpek .Şüphelenip kapıyı tıktıkladılar Bir...İki...Üç ses yok.Daha sert vurdular ve seslendiler" İpek Hanım! "dediler" İçeride misiniz?! "dediler ses yok.. Ali kolu çevirdi içeri girdiler. bir kapı ve çeşme vardı kapıyı açmaya çalıştılar açılmadı .Seslendiler çıt ses yoktu sonrasında Ali, Mehmete elini birbirinin içine katıp biraz eğildi ve "Bas hadi üstteki boşluktan bak içeri de mi ?" deyince Mehmet basıp baktı her yer bomboştu "Yok abi! Nerde bu kız " diyince Ali sesli bir nefes verip
" Biz nasıl yedik numarasını ya ?" nerden gitmiş acaba diye düşündü.
"Biz bittik abi ne diyeceğiz Rıfat Babayla Emir Bey'e?" diye sorunca Mehmet, Ali sıkıntılı bir sesle "Bilmiyorum abi! Bilmiyorum!" dedi.Hemen telefonu çıkarıp Rıfat babasını aradı ikinci çalışta açıldı "Rıfat babanın işi var bana söyle" dedi Emirdi bu .Ali "Şey.. İpek hanımla ilgili efendim ...Önemli." deyince Emir bir an endişelendi " Noldu !?" dedi hemen ."Efendim benzincide durduk ve İpek hanım ihtiyacı olduğunu söyleyip tuvalete gitti ama şuan kendisi yok " deyince Emir daha çok sinirlenip "Ne demek yok çıkarken görmediniz mi lan!" diye bağrınca Ali korku içinde " Emir Bey kapıdan çıkmadı ama burda bir tek kapı var bilmiyoruz " diyince Emir daha da sinirlenip " Kuş oldu uçtu mu ne saçmalıyorsun lan sen! " dedi sonra ardından " Konum at çabuk " dedi .Ali endişeyle " Emredersiniz" deyip kapattı.Emir,şirkette Rıfat babanın odasındaydı.Rıfat baba toplantıdaydı ve telefonunu odasında unutmuştu.Emir tesadüfen açmıştı telefonu.Hemen sinirle toplantı odasına girip kapıyı açtı "Rıfat baba önemli." deyince Rıfat baba hemen kalktı ve toplantıdan çıkıp kapıdaki Emirin yanına gelip soran bakışlarla baktı .Emir " İpek benzincide tuvalete girmek istemiş sonrasında tuvalette yokmuş.Adamlar bir tek kapı vardı nerden çıktığını bilmiyoruz dediler" diyince Rıfat Bey endişelenip
" Kaçırmış olabilirler mi ?" diyince
" Bilmiyorum baba ama adamlar kaçtığını düşünüyor "diyince Emir ,Rıfat baba hemen ilerleyerek
" Konumu atsınlar " diyince Emir
" Attılar baba benim arabayla gidelim" dediArbaya binip giderken Emir bir an niye bir an İpek için endişelendiğini sorguladı sonra Rıfat babanın kızı olduğu için dedi kendi kendine .Daha ilerisi olamaz yoksa dedi . Sonra sabah fırsattan istifade yaklaştığını hatırladı .Ne güzel kokuyordu dedi kendi kendine.Kızıl saçları ne kadar yumuşaktı dedi birdaha kendi kendine.Sonra kendine gelmek ister gibi gözünü yumdu ve açtı kendine gel dedi içinden.
Benzinciye gelince hızla etrafa bakındı Emir ve Rıfat baba, sonrasında gözleri Aliyi buldu marketin önünde duruyordu .Yanına gidince Ali "Rıfat Baba çok özür dileriz biz bütün gün izledik ,tek kapı vardı ama sonra bir and..." Rıfat baba sözünü keserek
"Kaçırılmadığına emin misiniz ?" diyince
"Emin gibiyiz baba.Benzincide durmak istemeden önce başka bir yere gideceğiz dedi.Babanıza söylemeden olmaz diyice sinirlendi,sonra bir anda gülmeye başladı biz şaşırınca sorun yok gidelim dedi."diyince
Emir " Tek kapı varsa nasıl çıktı ordan ?" diyince arkadan
Bilal kahkaha atarak " Fırlamadır o tuvalet penceresinden çıkmıştır" dedi .
Emir anında "Sen kimsin ?" dedi sert bir sesle. Sedat amca gelerek " O benim oğlum Bilal, delikanlı.İpek kızımda eskiden burda çalışıyordu ama sonra ayrıldı ordan tanışıyorlar" deyince Emir gözlerini ayırmadan
" Nerden biliyorsun ordan gittiğini?" dedi.Bilal daha da yakınlaşarak gözlerini ayırmadan
" Ben onun hakkında her şeyi bilirim ." deyince
Emir gözlerini kısarak " Neyi olarak?" dedi küçümser bir sesle.
Bilal " Arkadaşı olarak ...yakın arkadaşı olarak" deyince Emir tam bir şey diyecekti ki
Rıfat bey " Arkadaşıysan nereye gittiğini biliyorsundur ." deyince Bilal gözlerini Emirden ayırmadan "Bilirim.Ben onun hakkında her şeyi bilirim ve mesala şuan sizin izin vermediğiniz yere gittiğine eminim." deyince Aliye dönerek " Nereye izin vermemiştiniz ?" diye sorunca
Ali " Mağzaya demişti hatta çalıştığı yermiş" dedi.Bilal "Sizi götürebil-" diyecekken
Emir lafını kesip "Gerek yok ben biliyorum çalıştığı yeri " deyip Bilalin yanından geçerken omzuna çarptı sonra durup elini Bilalin omzuna koyup sıktı " Dikkat et kendine " diye sert sesiyle iğneleyici şekilde konuşup ilerledi .O sırada Mehmet koşarak geldi elinde bir not vardı ."Efendim tuvaletin kapısını kırdım bu asılıydı" deyince
RIfat bey " Oku " dedi.Mehmet okumaya başladı"Rıfat bey'e söylersiniz benim acil bir işim çıktı.Kendisine haber veremedim karaoğlan telefonumu kırdığı içi..." tam devam edecekken Ali ve Mehmet kıkırdayıp devam edemedi. Emir ilk şaşırmış sonra sinirli bir şekilde"Devam et! "dedi dişlerinin arasından. Mehmet baştan okumaya başladı" Rıfat bey'e söylersiniz benim acil bir işim çıktı.Kendisine haber veremedim karaoğlan telefonumu kırdığı için artık kusura bakmasın :)" gülücük diye okuyunca Aliyle Mehmet başları önünde,ellerindeki kağıda gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Rıfat Bey " Karaoğlan diye sana mı demiş?" diye sorup gülünce Emir " Baba sen bari yapma ..Hamiyet teyzeden duymuş" deyince Rıfat bey
"Her neyse ben sana telefonunu ver demedim mi ?" diyince
Emir " Yeni telefon alacaktım.Kendi telefonu eskimişti" diyince Rıfat Bey anladım der gibi başını sallayıp hep beraber arabaya bindiler.Rıfat baba ve Emir beraber arbaya bindiler. Emir,Ali ve Mehmete beni takip edin dedikten sonra sürmeye başladı.Arbayı çalıştırınca yola çıktıklar. Sonra hafif tebessüm etti. Karaoğlan yazmış birde dedi kendi kendine ... kokusunu hatırladı bir an .Nasıl da korktu dedi ona bir anda yaklaşınca dedi kendi kendine .. acaba öpsem de çok irkilir miydi diye düşündü ,dokunsam çok mu korkardı dedi. Onu ilk defa eve gelmeden 1 ay önce görmüştü okulunun kapısında mendil satan bir çocuktan bütün mendilleri alıyordu.Kızıl saçlarını alttan toplamıştı.Pembe elbisesiyle ,beyaz spor ayakkabısı vardı .Siyah çantasından çıkardığı cüzdandaki tek elli lira vardı ve hepsini mendil satan çocuğa vermişti.Sanki tokası düşecek gibi uçtaydı.Mendilleri aldıktan sonra çocuğa yeni aldığı tostunu vermişti.Onu izlerken ne kadar babasına benziyor dedi. İyi kalpli diye geçirdi içinden.O gün tokası saçlarından düşmüştü .İpek fark etmeden çocuğun elinden tutup markete bir şeyler almaya götürmüştü.Arkasından Emir gidip tokasını aldı sonra gelen telefonla gitmek zorunda kalmıştı. Yol boyunca koklamıştı tokasını.Ara ara aklına gelmişti İpek .Gülümsedi o gün aklına gelince .
Sonra aklına Rıfat Babası geldi dönüp bir bakış attı yola bakıyordu. O adam ona hem anne hem baba olmuştu yanına almıştı.Ona ihanet edemem dedi kendi kendine ,gözünü yumup açtı sonra kendine gel dedi. Bir şey yok sadece iyi kalpli bir kız ve Rıfat babanın kızı dedi kendi kendine
Ama bilmiyordu ki İpeğin kızıl saçlarından o toka bilerek düşmüştü... Onun ellerine aitti... İpeğin kokusuna ihtiyacı vardı Emir'in..Yıllardır arayıp bulamadığı ilaç gibiydi İpeğin kokusu :)
BOL BOL OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM :))))
EN BEĞENDİĞİNİZ YER NERESİ?
İLERİKİ BÖLÜMLERDE NELER OLMASINI İSTERSİNİZ?
GÖRÜŞLERİ ALAYIIIM :/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Öfkeli
Fiksi RemajaBir insanın dokunduğu yer başka bir insanın içini titretir mi? titretiyordu. . . . . Karanlığa Öfkeli isimli yazılan ilk kitaptır.