Sonrasında hızla yukarıya doğru çıktım.Yatağım geçip ağlamaya devam ederken uyuya kaldım.Uyandığım zaman hava kararmıştı.Duvardaki saate bakınca 11 'e geldiğini gördüm ve boğazımın kuruduğunu hissettim.Ayaklanıp kapıyı açtım ,uzun koridorda çıt ses yoktu .Hızlı ve sessiz adımlarla merdivenlerden inip tam mutfağa doğru gidecekken az önce yıktığım masanın etrafında kırıkları toplayan bir kadın gördüm.Orta yaşlarda kumraldı,hizmetli kıyafetleri vardı üzerinde.Yanına gidip utanarak "Gerçekten çok üzgünüm bir an sinirle her şeyi döktüm ama izin verin yardım edeyim"diyerek eğlip toplamaya çalışıyordum ki "Yok kızım ne kusuru,işim bu geç sen lütfen.Ben sana iş yaptırmayayım asıl.Yoksa Rıfat bey çok.." diyince bir an sinirlenip "Ne o sinirlenir mi? sizi de mi tehdit ediyor yoksa ?" diye sorunca ben ,kadın önce kahkaha atıp sonra anlayışlı bir şekilde "Hayır kızım üzülür diyecektim... Bak sen Rıfat beye kızgınsın ve anlaşılan kızmakta haklısın ama iyi biridir Rıfat Bey "dedi hem şaşırmış hemde düşünceli bir şekilde, bir şey demeyip tabakları toplamaya döndüm.O sırada neden sofrada üç tabak vardı diye garipsemiştim ki arkadan bir ses "Bırak Hamiyet teyze kendi döktüklerini kendi toplasın.Ayrıca özür dilemen gereken tek kişi Hamiyet teyze değil .Beni de yemeğimden ettin portakal kafalı."diyen sese döndüm .Simsiyah saçları,yeni çıkmaya yüz tutmuş simsiyah sakalları,pembe ve kalın dolgun dudakları ,biçimli kaşları ve kaslı olduğu bembeyaz gömleğinden bile belli olan 1.90 boylarında esmer biri duruyordu karşımda .Şaşkın bir ifade ile "Pardon?" dedim.Dediğimle beraber bana bakıp sonra adının Hamiyet olduğunu öğrendiğim teyzeye döndü gözleri,sonra bıkmış ve alaycı bir şekilde "Hamiyet teyze bencillikten algıları kapanmış hanımefendinin, açılınca sen ona anlatırsın milletin yemeğini dökmemesi gerektiğini "dedi ve yukarı merdivenlere doğru çıkmaya başladı .Arkasından "Yemeğini döktüğüm için özür dilerim.." diyince bana döndü şaşkın ve memnun olmuş bir şekilde, sonra devam ettim "diyeceğimi sanıyorsan çok beklersin..Özür beklerken önce kibar olmayı öğren, öküz "diyince afallamış ve kızgın bir şekilde bana bakıyordu,yavaşça merdivenlerden inip yanıma doğru gelmeye başlayınca korkmaya başladım ama başımı daha da dikleştirip geri adım atmadım.O sırada bir telefon sesi duyulunca durdu .Gözlerini benden ayırmadan elini cebine attı ,gözlerini yine benden ayırmadan parmağını oynatıp kulağına tuttu "Söyle!" diye bağrınca bir an irkildim.Telefondaki bir şeyler anlattıkça ,telefonu daha da sıkıyordu."Geliyorum"dedi ve telefonu cebine attı .Sonra yanıma yaklaşıp kulağıma eğlidi .Bense korkudan nefes alamıyordum .Hamiyet teyze "Oğlum saki.." diyecekti ki ,gözlerini benden ayrımadan susması için elini kaldırdı.Hamiyet teyze susunca ,kulağıma eğilerek "Seninle sonra görüşeceğiz Portakal kafalı" dedi.
BOL BOL OY VERİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM :)
ONA GÖRE BEĞENİP BEĞENMEDİĞİNİZİ ANLAYACAĞIM VE YENİ BÖLÜMLER GELECEK ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Öfkeli
Novela JuvenilBir insanın dokunduğu yer başka bir insanın içini titretir mi? titretiyordu. . . . . Karanlığa Öfkeli isimli yazılan ilk kitaptır.