~24~

1.5K 153 135
                                    

Bir süredir Youtayı görememişti İzuku. Odasında olduğunu düşünmüştü ama genellikle akşam olduğunda ve güneş battığında dışarı çıkardı. Fakat güneş battıktan sonra dışarıda hiçbir çocuk olmaz arkadaş bulamamanın verdiği hüzünle odasına giderdi. Genellikle resim yapardı. Çünkü içeride oturduğunda yapacak başka birşey bulamıyordu.

Yatmaktan sıkılıp tekrar masasının başına geçti ve yanıbaşındaki gaz lambasını yaktı. Fakat gözü karanlığa alıştıktan sonra bir anda ışığı görmesiyle gözleri kamaşmış ve puslu görmeye başlamıştı. Bir süre gözlerini ovaladı ve ışığa alışmasını bekledi. Fakat puslu görmesi düzelmemişti. Gözleri doldu. Bir daha düzgün göremeyecek diye çok korkmuştu. Gözyaşları tek tek önündeki kağıda düşerken gözlerini ovalamaya devam ediyordu. Korkuyordu. "ANNEEE.." En gür çıkan sesiyle annesine seslendi. Bir yandanda gözlerini ovalamaya devam ediyordu.

Ona bağıran oğluyla paniğe kapılıp adımlarını hızla Youta'nın odasına yönlendirdi İzuku. Kötü birşey olmaması umuduyla oğlunun küçük odasına girdi. "Youta! İyi misin ne oldu?" yanına geldi ve gözlerini ovalayan oğlunun yanına panikle oturdu. "A-anne herşey puslu. Göremiyorum." dedi gözyaşlarının arasından hıçkırarak. "Ne? Hayır hayır dur. Başta gözlerini ovalamayı bırak ve bana bak."

Oğlunun gözlerini ovalayan ellerini tuttu ve yüzünden çekti İzuku. Ardından yaşlı gözlerini sildi. "Ağlama ve sakin ol tamam mı?" Kafasını salladı ve dolu olan gözlerini sildi Youta. Ama hala puslu görüyordu. "Geçmedi hala puslu her yer."

"Ne bağırıp duruyosunuz? Ne oldu Deku?" İçeri giren Katsukiye dikti gözlerini İzuku. Ardından gözlerini sımsıkı kapatmış Youtayı kucağına aldı ve Katsukiye yaklaştı. "Kacchan.. Youta göremiyor."

👬

"Uraraka durumundan bahsetmişti önceden. Neyse ki daha önceden araştırma yapıp gözlük tasarımları yapmıştım." Diyerek gözüne tuttuğu ışığı geri çekti İida. Ardından dükkanının arka odasına giderek küçük bir kutu getirdi. Sımsıkı babasının pelerinin tutmuş gözlerini kısarak etrafına bakıyordu Youta. İida'nın gözüne yaklaştırdığı gözlükle refleks olarka gözlerini kapattı. Burnuna ve kulaklarına oturtulan gözlükle gözlerini kırpıştırarak etrafa bakmaya başladı.

"Evet görüşün düzeldi mi?" İida'nın sorduğu soru üzerine bir süre etrafta gezdirdi gözlerini. Görüşünün düzeldiğini farkettiğinde yavaşça kafasını salladı. Başardığı işle sevinerek geri çekildi İida. "Evet sanırım artık düzgün görebiliyor. Gözlerini fazla yorma olur mu?"

"Tamam." dedi çekinerek. Ardından kafasını kaldırıp babasına baktı. "Ben şimdi artık bu gözlükle mi yaşayacağım?" Oğlunun önünde eğildi İzuku ve saçlarını okşadı. "Uyku haricinde takmak zorundasın yoksa etrafı göremezsin." Kafasını yere eğdi. "Çok fazla resim yaptığım için mi oldu?" Hafifçe kıkırdadı İzuku. Ardından anlına küçük bi öpücük bıraktı. "Hayır. Hastalığından dolayı böyle oldu. Üzülme istediğin kadar resim çizebilirisin."

Gerekli ödemeyi yaptıktan sonra yanından ayrıldılar İida'nın. Şehirden çıkıp ormanın içine girdiklerinde Kirishima ve onun küçük oğlu Shun'u gördüler. Kızıl ve siyah olarak iki farklı saç rengi vardı Shun'un. Gözleri annesininki gibi ise kıpkırmızıydı.

"Ah geldiniz mi?" diyerek elini ensesine attı ve kaşıdı Kirishima. Shun ise gözü Youtaya kayar kaymaz gülmeye başlamıştı. "Dörtgöz olmuşsun sen." diyip daha çok gülmeye başladı. Kalbi kırılmıştı Youta'nın. Pelerininin şapkasını yüzüne doğru çekti ve babasının pantolonunu sıkıca tutarak arkasına saklandı. Dolu gözlerini saklamaya çalışıyordu.

"Shun ne konuştuk seninle. Hani bir daha yapmayacaktın." diyip kafasına hafifçe vurdu Kiri. Shun ise somurtarak kafasını tuttu. "Özür dilerim falan filan işte."

"Ben bunu takmak istemiyorum." diyip gözlüğü çıkardı ve ilerideki kayanın üstüne bıraktı. "Youta hayır. Takmak zorundasın onu." Tekrar gözlüğü aldı ve dikkatli bir biçimde takmaya çalıştı İzuku. Fakat geri çekildi Youta. Eğer Shun dalga geçmişse bütün arkadaşlarıda onunla dalga geçecekti. Hızla İzukudan kurtulup ağaçların arasına koşmaya başladı. "YOUTA HAYIR-"

"Sen dur Deku. Ben getiririm." diyip elinde ki gözlüğü aldı ve ağaçların arasından Youtanın peşinden gitmeye başladı Katsuki. Bir süre sonra kesik kesik ağlama seslerinin geldiği tarafa yöneldi. Youtayı bulduğunda ise yüzüstü çimlerin üstünde yatıyor ve ağlıyordu. Hızla yanına gitti Katsuki. Kolundan tutarak onu ayağa kaldırdı ve üstünü silkeledi. "İyi misin? Bir yerin acıdı mı?" Ağlayarak dizini gösterdi. Soyulmuş ve kanıyordu. Derin bir nefes verdi Katsuki.

"Önünü göremediğin için düştün değil mi?" Youta cevap vermediğinde onu kucağına aldı ve ilerideki büyük kayanın üstüne oturdu. Yanındaki ağacın dalından büyük bir yaprak kopardı ve geçici olarak Youta'nın dizini sardı. Ardından gözlüğü işaret etti. "Takmak istemiyor musun?" Kararlı bir biçimde hafifçe kafasını hayır anlamında salladı Youta. "Ama o olmadan göremezsin." Kafasını babasının göğsüne sımsıkı yasladı ve hıçkırıklarının arasından konuşmaya başladı.

"Ne zaman diğerleriyle oynamak istesem sürekli benimle dalga geçtiler. Eğer onu takarsam daha çok dalga geçecekler. Bak Shun dalga geçmeye başladı bile. İstemiyorum onu takmak. Ben sadece diğerleriyle oyun oynamak istiyorum. Tıpkı sen ve annem gibi." Kaşlarını çattı Katsuki. Onlar birbirleriyle oyun oynamıyorlardı ki.

"Nasıl yani?"

"Geceleri benden gizli annemle oyun oynuyosunuz. Seslerinizi duyuyorum." Tek eliyle yüzünü kapatıp dişlerini sıktı Katsuki. "Sen diğerleriyle annenle benim oynadığımız oyunu oynama tamam mı? Onu sadece yetişkinler oynayabilir. Küçüklere göre değil."

"Peki..."

"Artık gözlüğünü takacak mısın?" Kafasını babasının göğsünden kaldırdı ve bir süre elindeki gözlüğe baktı. "Diğerleri benimle dalga geçecekler mi?"

"Tabiki hayır. Gözlük takmak çok güzel bişey. Başkalarının görmediği şekilde dünyayı görebilirsin." Bir süre düşündü Youta. Gözlüğü çok sevmişti. Ama korkuyorduda. Babasından güven alarak gözlüğünü taktı. Ve kucağından indi. "Hadi abnemlerin yanına gidelim." Dedi büyük bir gülümsemeyle ve babasına elini uzattı. "Pekala gidelim." Uzattığı minik eli tuttu ve ağaçların arasında yol alarak diğerlerinin yanına gittiler.

-

AĞAĞH DİĞER BÖLM FİNAL

MUTLUYEM

Gelecek bölüm çoksel olacak heheheheheheheh.

Bu arda Shun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu arda Shun..

Saçlarını yarım şekilde yapamadım bu yüzden böyle oldu yarım hayal edin siz.

Neyseh

Eywh

結婚 (KEKKON) // BAKUDEKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin