Renjun
"Bugünlük bu kadar arkadaşlar."
Derin bir nefes alıp oturduğum yerden esnedim. Yoğun bir günün üstüne bir de bel ağrım eklenmişti, harika.
Telefonumun titremesiyle Jeno'nun adını gördüm.
Jeno: Hey
Dersim bitti
NeredesinRenjun: Benim de bitti
Kafeteryada buluşalımEşyalarımı çantama koyup hızlıca amfiden çıktım. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım ve kafeteryaya ilerledim.
Büyük kafeteryaya girdiğimde etrafa göz geçirdim. Jeno daha gelmemişti fakat cam kenarındaki masa da Jaemin vardı. Selam vermek için yanına doğru ilerledim.
"Selam Jaemin."
"Selam Renjun-ah. Naber?"
"İyiyim sen."
"Dün gece ki biraların etkisi dışında gayet iyiyim. Biraz fazla kaçırdım galiba."
Dün gece. Aklıma gelen Mi Sun'la Jaemin'in sesi boğuklaşmaya başladı.
Kartını ona verdiğimde yüzü kıpkırmızı olmuştu ve hızla evden çıkmıştı. Ardından giden Hei ile Jaemin ve Jeno baya şaşırmışlardı. Jeno ona ne dediğimi sorduğunda ise önemli bir şey olmadığını söyleyerek konuyu geçiştirmiştim.
Kötü bir amacım yoktu. Sadece ortamda olay çıkmasın diye onu tanıdığımı ve kartının bende olduğunu söylemedim. Eminim ki orada söyleseydim konuşmalardaki sinirini anında belli edecek aramızda tartışma çıkacaktı.
Omzuma bir anda vurulmasıyla yerimden sıçradım ve kafamı çevirdim. Gelen Jeno, Jaemin'e selam verip bana döndü.
"Napıyorsunuz?"
"Renjunla sohbet ediyorduk fakat beni pek dinliyormuş gibi durmuyordu."
"Kusura bakma Jaemin. Dalmışım."
Sorun değil anlamında gülümseyip yerinden kalkan Jaeminle vedalaştık.
"Eee ne yapıyoruz Injun-shiii."
"Dün eve baktığımda hiçbir şey kalmamış. Daha gitmeden alışveriş yapmıştık fakat sen artık neyle beslendiysen.."
"Tamam o zaman önce alışveriş yapalım daha sonrasında yemek yiyelim. Çok yorgunum evde yemek hazırlamaya uğraşmayalım."
Kafamla onaylayıp kafeteryadan çıktık. Büyük koridordan sohbet ederek geçerken Jeno'nun adını duymamızla arkaya döndük.
Gördüğüm tanıdık yüzle gözlerimiz buluştuğunda bana gönderdiği soğuk bakışlar her an saldıracakmış gibiydi. Hei, Mi Sun'un kolundan çıkıp birkaç adımda yanımıza geldi.
"Selam."
Eğilip selam verdikten sonra Jeno Hei'ye sarıldı.
"Nasılsınız? Dün için kusura bakma Jeno. Mi Sun'la hiçbir şey demeden gittik."
"Sıkıntı değil Hei. O iyi mi? Bir sıkıntı yok değil mi?"
"Hayır hayır merak etme."
Hei'nin cümlesinden sonra yanımıza gelen Mi Sun Jeno'ya sarılıp kafasıyla bana selam verdi.
"Ee dersiniz bitti mi ne yapıyorsunuz?"
Mi Sun Hei'nin sorusuyla koluna hafifçe vurdu.
"Alışveriş yapıp yemek yiyecektik isterseniz bize katılabilirsiniz."
"Yok sa-"
"BİZ DE YEMEK YEMEYE GİDİYORDUK. Davet ettin o kadar geri çevirmeyelim değil mi Mi Sun?"
"Mi Sun pek gelmek istemiyor gibi duruyor Hei?"
"Hayır Jeno neden istemeyeyim gelmeyi?"
Hei sevinçle ellerini çırpıp Mi Sun'un koluna girdi.
"O zamaaaaan hadi gidelim ilk önce sizin alışverişinize yardım edelim daha sonra yemek yemeye gidelim. Çok güzel bir yer keşfettim."
Kızlar önümüze geçtikten sonra sıkıntıyla ofladım. Çok güzel. Daha dün birbirimize karşılaşmayalım derken bugün oturup yemek yiyecektik.
Umarım olay çıkmadan hemen biterdi.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
student ID | renjun
Fanfictioninjun_: öğrenci kimlik kartının neden yatağımdan çıktığını açıklamak ister misin?? huang renjun |