student ID | renjun

shí qī

---
Tam 20 dakikadır Hei, ben ve Heeyung Unnie erkeklerin sohbetlerini dinliyorduk. Young Hee huysuzlanmaya başladığı için Heeyung direk bana şutlamıştı çocuğu.

"Halacım niye böyle yerlerde huysuzlaşasın tutuyor anlamıyorum."

Eliyle yanaklarımı sıkmaya başlamasıyla çığlık attım. Jaemin ayağa kalkıp kucağımdan aldı.

"Noona izin verirsen kafenin içinde dolaştırayım?"

"Zahmet olur sana sen otur Mi Sun bakar."

"Yok yok olmaz ona zahmet gitsin gezdirsin hem belki kız düşürür kendine."

Jaemin hafifçe gülümseyip yanımızdan uzaklaştı.

"Domates döndün Mimi her zamanki gibi."

Doyoung gülerek yanaklarımı okşayınca yüzümü sakladım.

"Siz gençlerin kız arkadaşı var mı bakalım?"

Heeyung Unnie'nin Renjunlara sorduğu soruyla Hei'nin içtiği su boğazında kaldı. Deli gibi öksürürken sırtına sertçe vurdum.

"Abartma sende Hei."

Kulağına fısıldadıktan sonra geri çekildim.

"Unnie! Mimi bitti, ben ve Jaem bitti şimdi de sıra onlarda mı?"

"Merak ediyorum canım siz gençlerin hayatını hem ne varmış sanki?"

"Genç diyor da sanki kendisi 35 yaşında."

Abimin cümlesiyle Heeyung onun koluna vurdu.

"Sonuç olarak hayatım ben 2 çocuklu bir anneyim o yüzden onlar bana göre genç. Eee beyler cevap yok mu burdan bakılınca sanki Jeno'nun var gibi duruyor."

"Hay-"

"HAYIR YOK!"

Jeno'nun konuşmasına izin vermeden atlayan Hei'ye alttan hafif bir tekme attım.

"Hei sana sorulmadı soru sakin ol istersen."

"Ş-şey ben bi an bana sorulmuş gibi hissettim o yüzden böyle bir ani tepki verdim yoksa ben nerden bileyim Jeno'nun sevgilisi olup olmadığını hem beni ilgilendirmez zaten."

Masadaki herkes Hei'ye gülerken o utanmıştı.

"İkimizinde yok Heeyung Noona."

"Şaşırtıcı ikinizde çok yakışıklısınız nasıl olmaz."

Abimin sahte bir öksürükle Heeyung'a döndü.

"Benim için dünyadaki tek yakışıklı insan Doyoung tabiki."

---

Jaemin

Young Hee ile kafede minik adımlarla ilerliyorduk. Gördüğü her masaya uğrayıp etrafa gülücükler saçmaktan başka bir şey yapmıyordu.

Kasanın oraya geldiğimizde camekanlarda gördüğü pastalara ilerleyip cama yapıştı. Ağzını cama dayayıp kafasını sağa sola hareket ettirerek tüm camı salyasıyla kaplamıştı.

"Halan beni öldürmeden bu yapmayı bırakalım dimi Young Hee hanım."

Tekrardan kucağıma aldığımda ağlamaya başlayınca çoğu kişi bize dönmüştü.

"Gel hadi pasta alalım sana."

Kasadaki çalışana meyveli pasta siparişi verdikten sonra beklemeye başladım. O sırada yanımdan hızla geçen kız bana çarpacakken kendimi geri çektim.

Kız kasa arkasına geçerken yan kapıdan gelen takım elbiseli bir adam yüksek bir şekilde bağırdı.

"HAYOON-AH!"

Kucağımda korkudan zıplayan Young Hee ağlamasın diye sıkıca sarıldım.

"BU KAÇINCI GEÇ KALIŞIN OLUYOR SENİN! SANA BİR DAHA OLURSA KOVULURSUN DEMEMİŞ MİYDİM?! EŞYALARI TOPLA VE DEFOL BURDAN!"

"Kang Bey lütfen bir şans daha verin biliyorsunuz derslerim bazen geç başlıyor o yüzden geç kalıyorum lütfen kovmayın bu işe ihtiyacım var."

Kız adamın ayaklarına kapanıp ağlayacaktı nerdeyse. Adam kızın yakasından tutuğunda yanlarına doğru hızla ilerledim.

"SANA KOVUL-"

Young Hee korkmasın diye sakin davranarak adamın kolundan tutup geri ittirdim. Yere düşen adam anlamaz bakışlarla bana bakarken Young Hee kucağımda alkış yapıyordu.

"İş yerinde çalışana şiddet uygulamanın 590000 ile 830000 won arası para cezası var. (salladım.) Ayrıca çevreye karşı verdiğiniz görüntü ve ses kirliliği yüzünden sizden şikayetçi olacak en az 10 kişi bulunmakta."

Adam ayağa kalkıp karşımda dikilince ona doğru bir adım attım.

"Çalışanınızdan özür mü dilersiniz yoksa şu an polis çağırıp sizi şikayet etmemi mi istersiniz?"

Adının Hayoon olduğunu öğrendiğim kızın kolundan tutup yanıma çektim.

"Sıçayım böyle işe. Özür dilerim."

"Daha düzgün bir şekilde söyleyin."

"Özür dilerim Hayoon-ah."

"Eşyaların varsa alıp buraya gel."

"Hayır yok."

"O zaman gel benimle."

Elini tutup bizimkilerin yanına ilerlemeye başladım. Sorulan sorulara daha sonra anlatırım diyip Young Hee'yi bırakıp kafeden çıktık. Biraz ilerledikten sonra adımlarımı durdurup Hayoon'un elini bıraktım.

"Kendimi tanıtmadım ben Na Jaemin tanıştığıma memnun oldum Hayoon-shi."

---